A3 Haber

Alpin Çorap işçilerinin zaferi: Direniş neden başladı, neler yaşandı, nasıl sonuçlandı?

Alpin Çorap işçilerinin zaferi: Direniş neden başladı, neler yaşandı, nasıl sonuçlandı?

Alpin Çorap işçilerinin zaferi: Direniş neden başladı, neler yaşandı, nasıl sonuçlandı?
Şubat 03
17:24 2022

İstanbul Beylikdüzü’ndeki Alpin Çorap’ta patronun düşük zam teklifine karşı üç vardiya iş durduran işçilerin zam talebi kabul edildi. Tüm işçilere 2 bin 500 lira zam yapılacağı ve eyleme katılanların işten atılmayacağının bildirilmesi üzerine işçiler işbaşı yaptı. Gazeteci Emrah Kazanır, Alpin Çorap’taki direnişi, direnişin merkezinde yer alan bir işçiyle konuştu.

Emrah Kazanır | İstanbul Beylikdüzü’ndeki Alpin Çorap’ta çalışan işçiler patronun düşük zam teklifine karşı iş bıraktı. Üç vardiya iş durduran işçilerin eylemi gece de sürdü. Deri Dokuma ve Tekstil İşçileri Sendikası’nda (DERİTEKS) örgütlü işçilerin eylemi başarılı oldu. Tüm işçilere 2 bin 500 lira zam yapılacağı ve eyleme katılanların işten atılmayacağının bildirilmesi üzerine işçiler işbaşı yaptı.

Alpin Tekstil’den ve patronlarının tarihinden söz eder misiniz?

Yaklaşık dört yıldır Alpin Çorap’ta çalışmaktayım. Alpin Çorap’ın kurucusu Habib Bekmezci, 1970’lerin başında kardeşleriyle birlikte bir atölyede çorap üretimine başladı. Çorap, yaygın bir Türk veya global imalat işi değildi. Üretim, Iskot ve Bentley Komet mekanik makinelerinde yapılıyordu ve işletme koşulları çok zordu. Yeni girişim aile üyeleri tarafından başlatıldı ve sonraki yıllarda hızla gelişmeye başladı. Atölye, ilk yıllarda gelişen sistemler ve iş yükünün artması ile kurumsal bir yapı kazanmaya başlayan bir işletmeye kavuşmuştur. 1980’li yılların başına kadar iç piyasaya mal satışı yapılmaktaydı. 1990’ların başında çeşitli Avrupa ülkelerine mal ihraç etmeye başladılar.

Aile şirketi 1990’ların başında hızla büyüdü ve Bekmezci ailesi Türk çorap endüstrisinde lider bir rol aldı. Habib Bekmezci 2000 yılı başlarında şirket üst yönetim yapısından ayrılarak oğlu Murat Bekmezci ile birlikte Alpin Çorap’ı kurdu. Alpin Çorap çok kısa sürede Türkiye’nin en büyük tedarikçilerinden biri haline geldi ve müşterilerine kaliteli bir tasarım ve teknik hizmet sunmak için 2005 yılında kendi İngiltere ofisini, Mansfield, North Midlands’da ALPIN UK’yi kurdu. Alpin Çorap, 2006 yılında ALPIN Bilişim ekibi tarafından üretim için geliştirilen ısmarlama ERP sistemini kullanmaya başlamış ve tüm üretim süreçlerinin otomatik barkod kontrol sistemleri ile kontrolü gerçekleştirilmiştir.

Alpin Çorap, en son teknolojiye yapılan sürekli yatırım ve genç ve dinamik bir yönetici ekibin girdileri sayesinde Türkiye’deki çorap üretim operasyonlarını sürekli olarak büyütmüş, genişletmiş ve geliştirmiştir.

İşçilerin çalışma koşulları nasıldı?

Alpin Çorap İstanbul, Çankırı ve Alpin Aktif Wear olmak üzere üç fabrikadan oluşmaktadır. Toplam 2 bine yakın çalışanı olan bu firma özellikle ihracat üzerine satışlar yapmaktadır. Bütün gelir kaynağı ihracat üzerinden gelmektedir. Çalışan hakları olarak SGK+yemek+yol+yarım maasş bayram ikramiyesi ve erzak yardımı dışında sosyal hak içermemektedir. Mavi ve beyaz yaka dahil her çalışan, aynı şartlar altında çalışmakta fakat beyaz yakaya mesai ücretleri verilmemektedir. Günlük sekiz, haftalık 48 saat şeklinde üç vardiya çalışılmaktadır.

İşçiler neden direnişe geçti?

Açıkçası senelerdir çalıştığım bu firma bir aile şirketi. Aile şirketinin vermiş olduğu bir monarşi mevcut. Bakıldığı zaman çorap ihracatında Türkiye’de birinci seçilen bu firma, maaş konusunda çalışanlarını aynı şekilde tatmin edememektedir. Yüzde 90 ihracat yapılmasına karşılık, işçiye verilen değer ortadadır. Çorap piyasasına göre düşük maaşla çalıştıklarını ileri süren arkadaşlar, yapılan bu zamlar karşısında şaşırdıklarını dile getirdiler. Zorunlu ihtiyaç olan barınma ve yeme içmeye gelen günlük artışlar karşısında aldıkları paranın değerini kaybettiğini, hatta sürekli eksi hesaplara girdiklerini beyan etmelerine karşılık komik bir zam ile karşılaştılar. Geçen yıl da yine bu aylarda zam konusunda uyuşmazlık yaşanmıştı. Pandemi dönemi diye işten atılma korkusu yaşayan arkadaşların direnişi bu kadar etkili olmamıştı açıkçası. Bu sene Türkiye’deki enflasyonun açıklanmasına karşılık verilen komik bir zam karşılığında ayrıca ülkedeki hayat pahalılığı, geçim kaygısı ve giderek artan zamlardan dolayı bütün fabrika topyekün iş bırakma kararı aldı.

Süreç nasıl kazanıldı?

Bu süreç geçen yıl yapılan komik zamlardan sonra yükselişe geçti aslında. Bugünkü kadar ses getirmedi çünkü pandemi patlak verdi. İnsanlar bu süreçte işten çıkarılma korkusu yaşadığı için, verilen zamlar karşısında birlikte hareket edemediler. Dediğim gibi, artan enflasyon oranı, zorunlu ihtiyaçların artık karşılanamıyor olması, emeğin her geçen gün sömürülüyor olması çalışanların gözünü açtı diyebilirim. Fabrikada işçi temsilcileri mevcut. Her bölümü temsil eden birer kişi seçiliyor. Bu seçim iki yılda bir yapılıyor. İşçi temsilcileri ile görüşülmüş, temsilciler bu zam oranını arkadaşlarına duyurmuş ve kimsenin bu oranı kabul etmeyeceğini açıklamışlardır. Buna rağmen geri adım atmayacağını söyleyen üstler, çalışanların sorunlarını dinlemek yerine onları dinlememeyi tercih etmiştir. Çalışan emekçi arkadaşlar ise bu durumda hep birlikte iş durdurma eylemi gerçekleştirmişlerdir. Bu süreçte gerek sosyal medyada gerekse sendikalar ve STK’ler aracılığı ile seslerini duyurmuşlar, bu ses karşısında patronlar geri adım atmak zorunda kalmıştır. Yaklaşık 2 bin çalışanı olan bu fabrikada çalışanların talepleri olan yüzde 70 zam kabul edilmiş ve fiili eylemde bulunan hiçbir arkadaş işten çıkarılmamıştır. Zafer, direnen emekçilerin alın teridir.

Fotoğraf: Evrensel

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER