A3 Haber

Kılıçdaroğlu: Savaş en çok Türkiye’ye zarar verir

Kılıçdaroğlu: Savaş en çok Türkiye’ye zarar verir

Kılıçdaroğlu: Savaş en çok Türkiye’ye zarar verir
Şubat 22
14:14 2022

Açıklamalarında Rusya-Ukrayna arasında tırmanan gerilime değinen Kılıçdaroğlu, “Bölgedeki bir savaşın Türkiye’ye büyük zararlar vereceğini hepimiz biliyoruz” dedi. Montrö Sözleşmesi’ne dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Tarihi, dünyayı bilmeyen birileri Montrö Sözleşmesi’ni tartışmaya açarsa bunun ortaya çıkartacağı rehaveti hepimizin bilmesi lazım” diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Konuşmasına 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana kayıp olan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’ya ilişkin çağrı ile başlayan Kılıçdaroğlu, sürecin hala aydınlatılamadığına dikkati çekti, “İktidar sahiplerinin çıkıp bunun hesabını vermesi lazım” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun satırbaşları şöyle:

  • Türkiye’nin sorunlarını biliyoruz ama hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Türkiye’nin çözülmeyecek sorunu yok. Yeter ki sorunu bilen, çözümü üreten insanlar iktidar olsunlar. ‘Sorunları çözeceğiz’ diye iktidar olanlar bırakın çözmeyi yeni sorunlar eklediler. Türkiye, sorunlarını çözmüş bir ülke olmaktan çıktı sorunlar yumağı içinde olan bir ülke haline geldi. Bunun sorumlusu iktidar sahipleridir. Çözemiyorlarsa yapacakları tek bir iş var sandığı milletin önüne getirmek. Vaat dinleye dinleye bu millet perişan oldu. Çıkın milletin önüne ‘şu sorunu şöyle çözeceğiz’ diye anlatın. Bekleye bekleye millet perişan oldu. Demokraside yapılacak güzel bir iş vardır. Sandığı getirirsiniz, millet oy verirse yine iktidara gelirsin. Bir de sorunları çözmede iddialı olan bir ittifak var bir de yetkiyi onlara verelim, bakalım çözecekler mi çözmeyecekler mi. O zaman Türkiye’de demokrasi gerçek anlamda kökleşmiş olur. Sandığı koyacaksınız, kuralların gereğini de yapacaksınız.
  • ‘Efendim bunlar asla gitmez’ deniliyor. Ne demek gitmez? Onları tıpış tıpış milletin iradesiyle göndereceğiz. Hangi iktidar kime baki kaldı? Sandık gelecek ve biz bunları göndereceğiz. Millet İttifakı halkın desteğiyle bunları gönderecek. Sorunları çözeceğiz.

Gülistan Doku

  • 5 Ocak 2020’de Tunceli’de kaybolan Gülistan Doku’nun ailesi burada. Gülistan Doku’nun eğer kaybol süreci aydınlatılmamışsa o zaman iktidar sahiplerinin çıkıp bunun hesabını vermeleri lazım. Biz faili meçhuller istemiyoruz. 21. yüzyılın Türkiye’sinde faili meçhuller istemiyoruz. Hala Gülistan Doku bulunamıyorsa bir sorunumuz var demektir. İnsan Hakları açısından da bir sorunumuz var demektir. Aile bizim temel taşımızdır. Aradan uzun zaman geçmesine karşın hala bulunamıyorsa ailenin devlete, iktidara olan güveni sarsılır. Üstümüze düşen Gülistan Doku’nun nerede olduğunu bulmaktır.

“Devlette adaleti sağlamaya geliyoruz”

  • Demokrasi konusunda çok sorunumuz var Türkiye’de. Demokrasinin olmadığını hepiniz biliyorsunuz. Ufak tefek kırıntılar kalmış.. AYM kararları uygulanmaz, anayasanın öngördüğü temel kurallar, ilkeler uygulanmaz, AİHM kararları uygulanmaz, üst mahkemenin kararına alt mahkeme uymaz, uymayanlar terfi ettirilir… Süreç hukuk içinde değil intikam duygusuyla çalışılıyor. Eğer birisi, iktidar sahiplerinden birini eleştiriyor ve bu eleştirinin dozu biraz yüksekse yakalanması, gözaltına alınması, tutuklanması ve aylarca hapiste tutulma tablosuyla karşı karşıya kalıyoruz. Sedef Kabaş bunlardan bir tanesidir. Bir gazetecidir. Eleştiri hakkını kullanmıştır. 12 yıl hapisle yargılanıyor. Aslında tutuklanmaması lazım. Ülkede demokrasi olmadığı için içeride tutuluyor. Sadece o mu hayır. Osman Kavala da öyle, Selahattin Demirtaş da öyle, askeri öğrenciler de öyle… Şunu söyleyeyim. Devleti adalet içinde yönetirseniz bütün taşlar yerine oturur. Devlette adaleti sağlamaya geliyoruz. Bu ülkede herkes huzur içinde yaşayabilsin.

Rusya-Ukrayna hattında savaş sesleri

  • Bölgemizde bir savaş istemiyoruz. Savaşın acımasızlığını en iyi bizim tarihimiz anlatır. Bölgedeki bir savaşın Türkiye’ye büyük zararlar vereceğini hepimiz biliyoruz. Tarafları sağduyuya davet etmek, bir savaşı önlemek sadece insan olarak bizim değil bütün dünyanın ortak talebi olmalıdır.
  • Böyle bir savaş çıkarsa en büyük zararı görecek ülkelerden birisi Türkiye’dir. Rusya bu süreç içinde 2014’e göre daha güçlü bir şekilde sahneye çıkmış durumda.
  • Montrö Sözleşmesi’ni tartışmaya açmanın nasıl bir ihanet olduğunu topluma anlatmak için. Montrö Sözleşmesi Türkiye’nin, bölgenin, dünyanın güvenliği açısından son derece değerlidir. Tarihi bilmeyen birileri Montrö Sözleşmesi’ni tartışmaya açarsa bunun doğuracağı vehameti 84 milyonun bilmesi lazım.

Ekonomik kriz

  • Hayat pahalılığını hepiniz biliyorsunuz. Asgari ücrette ciddi bir artış oldu, bunun yansımaları oldu. Önce büyük bir sevinç vardı. Şubat ayında bir anket yapıldı. Sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
  • Yeni maaşınızla birlikte Aralık ayına göre ekonomik durumunuz ne yönde değişmiştir? diye soruluyor. Daha rahat geçiniyorum diyenlerin oranı yüzde 9.2, geçimimde bir değişim olmadı diyenlerin oranı yüzde 33.6 , daha zor geçiniyorum diyenlerin oranı yüzde 57.2.
  • Asgari ücret artışı hiçbir şey getirmemiş. Daha asgari ücret artışını almadan mutfağını alev sarmış. Cebindeki para zaten erimiş. Yüzde 57.2’si daha zor geçiniyorum noktasına gelmişse iktidar sahiplerinin düşünmesi lazım. 4 milyon vatandaşımız bankalara borcunu ödeyemedi. İcradaki dosya sayısı 23 milyonu aştı.

“Fakire gidecek paraya el koyuyorsunuz”

  • Biz bütün belediye başkanlarımıza söyledik. Bir Kara Kış Fonu kurun dedik. Evlerde, mutfaklarda yangın var çareler üretin dedik onlar dinlemedi ama bizim belediye başkanlarımız Türkiye genelinde ellerinden gelen bütün çabaları gösteriyorlar. Baskılar, engeller çıkarılıyor olsa bile…
  • İBB’ye bağış olarak verilen 6 milyon 200 bin liraya el koydular. Fakire gidecek paraya el koyuyorsunuz. Bunun adı vicdansızlıktır.
  • ‘CHP’ye oy vermeyin sosyal yardımlar kesilir’ diyorlardı. Bu kadar büyük iftiralarla karşılaştık ama tam tersi oldu. Belediyelerimizin bulunduğu yerlerde hiçbir çocuk yatağa aç girmedi, herkese ulaşıldı.

EYT’lilerin çözüm beklentileri

  • Uzun süre sizin sorunlarınıza karşı kulaklarını tıkadılar. Ne demek EYT’li? diye. En tepedeki zat sizin için ‘türedi’ lafını kullandı. Kendi ülkesinde kendi vatandaşını hak ararken sorunu çözmesi gereken kişi sorun yaşayan kişiye ‘türedi’ diyorsa o makamda oturmamalıdır. Az kaldı sizin sorunlarınızı çözeceğiz.
  • ‘Bugüne kadar hangi sözünde durdu ki bu sözünde dursun?’
    Gittiğim her ilde mutlaka muhtarlarla bir toplantı yaparım. Toplumun sorunlarını en iyi muhtarlar bilir. Bir açıklama yaptı Erdoğan. ‘Muhtarların aylıklarını asgari ücret seviyesine çıkaracağız’ dedi. Maaşlar yattı, asgari ücret seviyesinde değil. Muhtarlar, ‘Koskoca cumhurbaşkanı söz verdi. Hani her dediği oluyordu? Koskoca adam söz verdi, sözünde durmadı’ diyorlar. Bugüne kadar hangi sözünde durdu ki bu sözünde dursun? Lafa gelince bol, at işkembeden…

“Tek görevleri saraydan aldıkları talimatın gereği olarak 19 Mayıs hareketleri yapmak”

  • AK Parti’den bir şey beklemeyin zaten MHP toplumla hiç ilgilenmez. Siz hiç MHP’nin esnafın derdiyle ilgili bir sorunu gündeme getirdiğini duydunuz mu? Siz hiç işsizlerin derdini dile getirdiğini duydunuz mu? Duyamazsınız. Tek görevleri var saraydan aldıkları talimatın gereği olarak 19 Mayıs hareketleri yapmak, el kaldırıp indirmek o kadar…

“Yakında Maliye Bakanı olabilir”

  • Akbaşoğlu, müthiş matematikçi gerçekten, kendisini kutlamak lazım. Dünyayı ne kadar yakından izliyormuş. Yakında Maliye Bakanı olabilir… İşin şakası bir tarafa. Bunlar üzülerek söylüyorum hayatımızın gerçeği. Dünyadan kopuk, kendi ülkesinden kopuk, vatandaşın derdinden kopuk. Aklını kiraya vermiş bir kişi milletvekili olamaz. Keşke bunun için dava açsalar. Mahkemede vekil olmadıklarını ispat ederiz.
  • Cumhur İttifakı’nın en temel özelliklerinden biri de sık sık paralel yapı kurmalarıdır. Buna çok alıştılar çünkü. Merkez Bankası fiyat istikrarından sorumlu ama bir paralel komite kurdular.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER