A3 Haber

İlker Başbuğ “FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek yalan olur” dediği için yargılanıyor: Duruşmaya gazeteciler alınmadı!

İlker Başbuğ “FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek yalan olur” dediği için yargılanıyor: Duruşmaya gazeteciler alınmadı!

İlker Başbuğ “FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek yalan olur” dediği için yargılanıyor: Duruşmaya gazeteciler alınmadı!
Mart 03
11:46 2022

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında, “26 Haziran 2009’daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkar olur” şeklindeki sözleri nedeniyle, aralarında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da bulunduğu altı AKP’linin şikayeti üzerine açılan davanın duruşması gazetecilerden gizli başladı. Davaya Bakan Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, duruşma salonuna gazetecileri almadı.

Davayı izlemek için Ankara Adliyesine giden gazeteciler, mahkeme hakimi tarafından salondan çıkarıldı. Gazeteci Müyesser Yıldız, hakimin bu kararına sosyal medya hesabı üzerinden tepki gösterdi. Yıldız, Twitter hesabından şu paylaşımları yaptı:

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılmasını istediği için, AKP’lilerin şikayeti üzerine zincirleme şekilde kamu görevlilerine hakaret davası bugün Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşma salonuna geldim ki; görevli, Hakime Hanım’ın, basın mensuplarının içeriye alınmayacağı yönünde talimat verdiğini bildirdi. Pandemi yasakları kalmışken, bu neyin yasağı diye sordum, duruşmanın aleniyeti ilkesinin ihlal edildiğini hatırlattım; ancak bir yanıt alamadım. Duruşma başlangıcında Başbuğ’un avukatlarının bu karara itiraz etmesi için bekliyorum. İlker Başbuğ’a destek için Hurşit Tolon ve Yargıtay Onursal Daire Başkanlarından Hamdi Yaver Aktan da geldiler. Duruşma başlangıcında ben ve Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu içeri girdik. Önce Mübaşir ardından da Hakime Hanım çıkmamızı isteyince “Gizlilik kararı mı aldınız? Duruşmanın aleniyeti ne olacak Hakime Hanım” diye sordum. Lütfen çıkın diyerek görevlileri çağırdılar. Dışarı çıkmak durumunda kaldık.

Ne olmuştu?

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, katıldığı bir televizyon programında “FETÖ’nün siyasi ayağına” ilişkin bir soru üzerine, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan düzenleme için, “26 Haziran 2009’daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkar olur” demişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Başbuğ’un bu sözlerine “Bu boru göstermeye benzemez, parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez” sözleriyle yanıt vermiş ve AKP’li vekilleri suç duyurusunda bulunmaya davet etmişti.

Erdoğan’ın talimatı üzerine 2009’daki yasa teklifinin altında imzası bulunan AKP’li milletvekilleri Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Mustafa Elitaş, Mehmet Ceylan, Ahmet Müfit Doğan ve Yahya Doğan, 7 Şubat tarihinde avukatları aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Dilekçede, Başbuğ hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan soruşturma yapılarak dava açılması istenmişti. Suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Ankara Başsavcılığı, Başbuğ’un ifadesini almıştı.

Dört yıl hapis istemi

Başbuğ, kanun değişikliğinin “FETÖ”nün direktifi ile hazırlandığına ve hazırlayan vekillerin “FETÖ” ile hareket ettiklerine dair bir delili bulunup bulunmadığı sorusuna da “hayır” cevabını vermişti. Başbuğ hakkında daha sonra “hakaret” suçundan dava açılmıştı. İddianamede, bir örgütün direktif ve emirlerini uygulamanın da suç olduğuna dikkat çekilerek, “bu sebeple de herhangi bir kişinin veya kişilerin bir suç örgütünün direktif ve emirleri ile hareket ettiği yönündeki iddianın, iddia olunan kişi aleyhine somut bir suç isnadı teşkil ettiği ve bu iddianın kanıtlanamaması durumunda, iddia sahibi yönünden Hakaret suçunun oluşacağı da aşikardır” denilmişti. Başbuğ’un sözlerinin, kanun değişikliği teklifini hazırlayarak TBMM’ye sunan milletvekillerini, “FETÖ’nün direktif ve emri ile hareket etmekle suçladığı” belirtilen iddianamede, “müşteki milletvekillerinin terör örgütünün emir ve direktifleriyle hareket eden kişiler olarak nitelendirildikleri anlaşılmaktadır” ifadeleri kullanılmıştı. Başbuğ’un iddiasına ilişkin kanıt sunamadığı da kaydedilen iddianamede “kamu görevlisine hakaret” suçundan dört yıla kadar hapsi istenmişti.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER