A3 Haber

ÖSO’nun şeriatçı müftüsüne Türkiye’de vakıf kurma izni: Arada halloldu

ÖSO’nun şeriatçı müftüsüne Türkiye’de vakıf kurma izni: Arada halloldu

ÖSO’nun şeriatçı müftüsüne Türkiye’de vakıf kurma izni: Arada halloldu
Mart 03
07:51 2022

Vakıflar Genel Müdürlüğü’n göre vakıf; tarih boyunca süregelmiş yardımlaşma ve dayanışma duygusunun kurumsallaşmış halidir.
Aynı zamanda tüm insanlığın mutluluğunu amaçlayan bir sistemler bütünüdür.
Kaynaklara göre tarihte ilk vakıf Hazreti Ömer tarafından kuruldu.
Hz. Ömer’in, Hayber’in fethinden sonra ganimet olarak kendisine düşen bir arazinin satılmaması, miras bırakılmaması ve hibe edilmemesi şartı ile fakir, köle, misafir ve Allah yolunda olanların istifadesi için vermesi ilk vakıf olarak kabul edilmektedir.

Vakıf kurmak için 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun ilgili maddelerine uymanız gerekmektedir.
Kanunda belirtilen şartları taşıyan gerçek ya da tüzel kişiler vakıf kurabilmektedirler.
Vakıflar Kanunu’nun 5 ve 6. maddelerine göre, Yabancılar Türkiye’de hukuki ve fiili mütekabiliyet esasına göre yeni vakıf kurabilirler.
Yeni kurulacak vakıfların yönetim organlarında görev alanların çoğunluğunun Türkiye’de yerleşik bulunması gerekir.

Suriye iç savaşında Türkiye mevcut Esad iktidarının karşısında yer aldı.
Bu yüzden de kimi zaman Rusya kimi zaman ise ABD ile karşı karşıya geldi.
Türkiye mevcut rejimin karşısında (ÖSO) Özgür Suriye Ordusu’ndan yana aldığı tavır ile çok eleştirildi, halen de eleştiriliyor.
Çünkü Özgür Suriye Ordusu içinde de “radikal şeriatçılar” bulunuyordu.

Suriye’nin kuzey batısında, özellikle de Halep kırsalında faaliyet gösteren ÖSO kontrolündeki alanlarda sık sık kendinden söz edilen bir isim var.
Şeyh Usame el-Rifai.
1944’de Şam’da doğan el-Rifai, Şeyh Abdülkerim er-Rifai’nin de en büyük oğludur.
Şam Üniversitesi’nde Arap dili okuduktan sonra 1971 yılında mezun olarak Şam Abdülkerim el Rifai camiinin imamı olarak göreve başladı.
2011’de uğradığı saldırı sonrası Suriye’den kaçarak İstanbul’a geldi.
Nisan 2014’de İstanbul’da şeriat kurumlarını ve İslami örgütleri bir araya getirecek Sünni referans grubu oluşturmak için “Suriye İslam Konseyi’ni” kurduğunu açıkladı.
128 din alimi ve vaizden oluşan konseyin de başkanı olarak seçildi.

5 Ağustos 2021’de ÖSO’ya bağlı Şam Cephesi ile birlikte Halep kırsalına giden el-Rifai rejim karşıtı sivil toplum ve muhalif liderlerle bir araya geldi.
Ziyaretin amacı belliydi.
Bölgedeki rejim karşıtı alanlarda İslam Konseyi’nin rolünü güçlendirmek.
Yani Sünni İslam’ı bölgede etkin kılmak.

El-Rifai ziyareti sırasında Azez Ulu Camii’nde de vaaz verdi.
Bazı Suriyeli kadınların, kadınların kurtuluşu hakkındaki fikirleri yaymak için insani yardım ve eğitim örtüsü altında Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşların oyuncağı haline geldiklerini belirterek, “Kendi ülkemizden, BM’den ve diğer kafir örgütlerden, kadınları güçlendirme ve onlara özgürlük verme sloganıyla, kadınların kurtuluşu ve sözde toplumsal cinsiyetle ilgili fikirleri yaymak için gelen kadınlar olduğunu biliyor muydunuz? Kadınlara kocalarının, babalarının veya ağabeylerinin kölesi olduklarını söyleyip, onları görmezden gelmelerini ve özgürlüklerini almalarını istiyorlar. Bunlar, kadınlarımızı yozlaştırmaya gelen Batılı askerler” dedi.

Bu sözleri tepki çekse de el-Rifai’nin bölgedeki ağırlığı sürüyor.
Elbette Türkiye’deki varlığı da.
Daha önce Türkiye’de Suriye İslam Konseyi’ni kurduğunu açıklayan el-Rifai’nin etkinlikleri bu kadarla kalmadı elbette.
Geçtiğimiz gün Resmî Gazete’de yayınlanan Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ilanıyla el-Rifai Türkiye’de vakıf kurdu.

İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 3 Şubat 2022 tarihinde kesinleşen, 23 Kasım 2021 tarih ve 2021/201 esas, 2021/477 sayılı kararı ile kurulan Şam Medeniyet Vakfı artık resmi.
Vakfın kurucusu Osama Al Rifai
Merkezi İstanbul olan vakfın amacı da şöyle anlatılıyor:
“Toplumun eğitim seviyesini daha ileriye taşımak vesilesiyle bütün fertleri eğitimli, kültürlü, ilim, irfan ve hikmet sahibi, ruhen ve bedenen sağlıklı ve sosyal huzura katkı sağlayan bir toplum oluşmasına yönelik, örgün ve yaygın, hayatın her alanında insanların ihtiyaç duyduğu, ilkokuldan üniversiteye kadar her seviyede eğitim ve öğretim kurumları açmak ve vakıf senedinde belirtilen diğer amaçları gerçekleştirmektir.”
Malvarlığı da 80 bin Türk Lirası.

Rusya’nın gündeminde “Ukrayna işgali” olduğu için şimdilik Suriye ile ilgilenmiyor.
Fırsat bu fırsattır diyerek Suriye’nin rejim karşıtı Sünni şeriatçıları da Türkiye’de örgütlenmeye devam ediyor.
Peki bu şeriatçı vakfın “gelirleri” nereden karşılanacak?
Yasadışı silah ticaretinden mi, ülkelerinden kaçırılıp “üç kuruşa” satılan Suriyeli kadınlardan mı yoksa rejim karşıtı Suriyeli ve yabancı para babalarından mı?
Vakıf amacına uygun ilkokuldan üniversiteye kadar okul da açabileceklerine göre, iş dönüp dolaşıp Türkiye’nin başına patlayacak.
“Yerli ve milli” Şam Medeniyet Vakfı hayırlı olsun.
Darısı “komşularımızın” başına…

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER