A3 Haber

Akşener: Yargı bağımsız olsa kendi bakanlığına dezenfektan satan bakan ortalıkta dolaşabilir miydi?

Akşener: Yargı bağımsız olsa kendi bakanlığına dezenfektan satan bakan ortalıkta dolaşabilir miydi?

Akşener: Yargı bağımsız olsa kendi bakanlığına dezenfektan satan bakan ortalıkta dolaşabilir miydi?
Mart 30
10:52 2022

Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın bakanlığa piyasanın üzerinde bir fiyata dezenfektan sattığını hatırlatan İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Yargı bağımsız olsa kendi bakanlığına dezenfektan satan bakan ortalıkta dolaşabilir miydi?” dedi. 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Akşener, “Bay Kriz utanmadan çıkıp vatandaşa sağlıklı yaşam tavsiyeleri veriyor. Yani inanılmaz. İzlediniz muhtemelen meşhur manda yoğurdunu, inanılmaz” dedi.

Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tokat’ta bir sosyal tesiste çiftçilerle bir araya gelen Erdoğan, “Ben her akşam manda yoğurdu… Onun içine Medine hurması doğrarım 3 tane veya 5 tane. Ona biraz çay kaşığı kestane balı ve bir de içine yulaf atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yer, yatarım. Şifa… Yoğurt önemli. Sizdeki belediye sürekli bakraç içinde manda yoğurdumu mutlaka gönderir. Ankara Mamak Belediye Başkanımız temin ediyor. Tavsiye ederim, çok çok faydalı. Şifadır” demişti.

Akşener, Erdoğan’ın açıklamalarına tepki göstererek, “Bay Kriz utanmadan çıkıp vatandaşa sağlıklı yaşam tavsiyeleri veriyor. Yani inanılmaz. İzlediniz muhtemelen meşhur manda yoğurdunu, inanılmaz. Geçen hafta demiştim ‘Pasta yiyin diyecekler’ diye” ifadelerini kullandı.

“Geleneksel AK Parti İsraf Festivali sürüyor” diyerek eleştirilerini sürdüren Akşener, “Milletin bütçesinden sınırsız bütçeleri, bol maaşları rahat rahat harcamaya devam ediyorlar. Çünkü hala ‘ceketimi assam seçilirim’ havasındalar. Hala ülkeyi şahsi şirketleri bu büyük milleti de marabaları sanıyorlar. Giderayak sergiledikleri bu genişlik, rahatlık işte bundan” diye konuştu.

“6 parti olarak kurumsal ve fikri farklılıklarımıza rağmen bu yolda çok önemli adım attık. Görüyoruz ki bu tablo Cumhur İttifakı bileşenlerinin canını çok sıkıyor” diyen Akşener, “Biz ‘Asıl mesele sistemdir’ dedikçe ‘Adayınız kim?’ diyorlar. Defalarca söyledim; adayımız Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. cumhurbaşkanıdır” ifadelerini kullandı.

Polislerin sorunlarını gündeme getiren Akşener, “Türkiye’nin müstakbel başbakanı olarak söz veriyorum: Her seçimde verdikleri 3600 ek gösterge sözünde hâlâ bir gelişme yok. Sizler için 3600 ek göstergeyi çıkartmak da inşallah bize nasip olacak” diye konuştu.

Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

  • “Bize gelen, sesimiz olun talepleri ışığında özellikle ihracata dair üretilmiş mamulleri yurt dışına götüren nakliyeci esnafının çok büyük sıkıntıları var. Gelecek hafta geniş bir şekilde hem sorunlarını hem de çözümlerimizi paylaşacağız.
  • AK Parti iktidarının ve Nebati Bakanın ışıltılı gözler ve işbilmezliğin getirdiği bir garip özgüvenle şubattan daha iyi olacak dedikleri mart ayını geride bırakıyoruz. Zamları, geçim darlığını, işsizliği, toprağına küsen çiftçilerimizin dertlerini bir türlü geride bırakamıyoruz. Maaşlar erimeye, paramız değer kaybetmeye aynen devam ediyor. Bay kriz ise 2007-2011-2015 hatta 2019 seçimlerinde vaatlerini yeniden vaat edip açılışı yıllar önce yapılmış tesisleri yeniden açarak kendini sözde icraat gösterileriyle oyalıyor.
  • Emeklilerimizin, memurlarımızın, esnafımızın çilesi bay krizin gündemine bir türlü gelemiyor. AK Parti’nin liyakatsiz kadroları 3-5-10 maaş alarak saraydaki sefalarına aynen sürdürüyor. Memleketin gençleri KPSS’den yüksek alıp dayısı olmadığı için mülakatta elenirken bay krizin yetkin kadroları gördükleri her bakamın, buldukları her maaşın üzerine çekirge sürüsü gibi çöküyor. Bu arkadaşların ağızlarını bıçak açmıyor. Bize her konuda yalan yanlış laf yetiştirmeye çalışıyorlar ama bu konuya gelince nedense tek bir iktidar mensubu çıkıp ‘Nerede o beş maaş alanlar, gösterin bakalım’ diyemiyor. Çünkü yaptıkları adaletsizliği, haksızlığı en iyi onlar biliyor.

“Bir bakan yardımcısı neden üç ayrı yerden maaş alır?” 

  • Sizce bir bakan yardımcısı neden üç ayrı yerden maaş alır? Bir bakan yardımcısı hangi vicdanla ayda 314 bin lira maaşı cebe indirir? Bu iktidarın tek bir atanmışı nasıl olur 75 asgari ücretlinin maaşını tek başına alabilir? Yoklukla mücadele ederken işi sözüm ona milletine hizmet etmek olan bir insan nasıl olur da bakanlıktan maaş, bankadan yönetim kurulu üyeliği maaşı ve yine aynı bankadan huzur hakkı alıp milletin cebinden çıkan paraları çatır çatır yiyebilir? Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? O sandık hiç gelmeyecekmiş gibi yiyorlar. Aksırıncıya, tıksırıncıya, çatlayıncaya kadar yiyorlar.

“Bu şifa bir asgari ücretlinin hanesine nasıl girecek?” 

  • Bay Kriz utanmadan çıkıp vatandaşa sağlıklı yaşam tavsiyeleri veriyor. Yani inanılmaz. İzlediniz muhtemelen meşhur manda yoğurdunu, inanılmaz. Geçen hafta demiştim ‘Pasta yiyin diyecekler’ diye.
  • ‘Herşeyoloji’ profesörü sayın Erdoğan her şeyden bir kibrit kutusu kadar anlar ama kendini her şeyin uzmanı görür. Gün gelir ekonomi literatürüne katkı sağlar, gün gelir doktorlara hekimlik öğretir ama ben Aylin Cesur’u tanıyorsam çarpar. Aslan bey de pek fena değildir bu hususta. Nitekim bu arkadaşımız yani bay kriz son olarak yaşam koçluğuna soyundu. Memlekette ne kadar diyetisten varsa an itibarıyla panikte.
  • Geceleri manda yoğurdunu kestane balı, Medine hurması ve yulafla karıştırıp yiyecekmişiz. Hem de yatmadan önce ha, bütün diyet kuralları alt üst. Çünkü şifaymış. Manda yoğurdunun kilosu 70 lira. 700 gramlık Medine hurması 205 lira, kestane balı 250 lira, yulaf ezmesinin yarım kilosu 15 lira. Neymiş şifaymış. Bu şifa bir asgari ücretlinin hanesine nasıl girecek? Sayın Erdoğan biliyorum senin fesli meczuptan öğrendiğin son derece tarih birikiminde bulunmaz ama birileri sana anlatsın. Bilge Kağan der ki ‘Türk budunu ben işimi doğru yaptım. Az budunu çoğalttım, çıplakları giydirdim, yoksul budunu bay kıldım’ der. Devletin başının asıl işi vatandaşını refah içinde yaşatmaktır bay kriz.
  • Hadi bizim uyarılarımızı dikkate almıyorsun anladık, bari tarihimize kulak ver. Senin işin gece yatmadan önce milletimize yemek için tavsiyelerde bulunmak için değil milletimizin istediğini yiyip yatağa da karnı tok girmesini sağlamaktır. Millete şifa formülleri anlatmayı bırak. Ayıptır, günahtır.
  • Geleneksel AK Parti İsraf Festivali sürüyor. Milletin bütçesinden sınırsız bütçeleri, bol maaşları rahat rahat harcamaya devam ediyorlar. Çünkü hala ‘ceketimi assam seçilirim’ havasındalar. Hala ülkeyi şahsi şirketleri bu büyük milleti de marabaları sanıyorlar. Gider ayak sergiledikleri bu genişlik, rahatlık işte bundan.

“Ucube sistemden kurtulmak için bir araya geldik”  

  • 6 parti olarak kurumsal ve fikri farklılıklarımıza rağmen bu yolda çok önemli adım attık. Görüyoruz ki bu tablo Cumhur İttifakı bileşenlerinin canını çok sıkıyor. Şimdiye kadar yürüttükleri siyaset dağıldı, rahatları bozuldu. Bu rahatsızlıktan olsa gerek bir dumur hali iktidarı esir almış durumda.
  • Biz ‘Asıl mesele sistemdir’ dedikçe ‘Adayınız kim?’ diyorlar. Defalarca söyledim; adayımız Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. cumhurbaşkanıdır.
  • Sorun bu kafa yapısının ta kendisi. Biz yeni tek adam belirlemek için bir araya gelmedik. Bu ucube sistemden kurtulmak için bir araya geldik. Türkiye’nin kuvvetler ayrılığına dayalı hukuk sistemine ihtiyacı var. Anlamadıkları gerçek bu. Adalet, demokrasi, kalkınma, zenginleşme en başta sistem sorunudur. Türkiye bu sistemle daha fazla yönetilemez.
  • Kim başa gelirse gelsin, işleyen bir sistem kurmaktır. Bu kim aday olacak tartışmasından çok daha ileri görüşlü bir tartışmadır. Onlar masanın şekliyle, altıyla, üstüyle, örtüsüyle uğraşıyori biz milletimin ihtiyaçlarını konuşuyoruz. Biz İYİ Parti olarak devletimizin kuruluş kodlarını hatırlatmaya devam edeceğiz. Ortak aklı ve ortak faydayı esas alarak, makulde buluşarak sıkıntıları konuşmaya devam edeceğiz.

“Türkiye’nin müstakbel başbakanı olarak söz veriyorum” 

  • Kamu yönetimimiz içindeki en köklü kurumlardan biri hiç şüphesiz İçişleri Bakanlığı’dır. Emniyet teşkilatı mensuplarımız terörle mücadeleden cinayetlere, uyuşturucuyla mücadeleden suç örgütlerine kadar birçok alanda büyük fedakarlıklar yaparak çalışıyorlar.
  • Polis kardeşlerimiz gösterdikleri bu fedakarlık karşısında neyle karşılaşıyorlar? Her gün daha da artan çalışma koşullarıyla, siyasi baskılarla ve mobbingle karşılaşıyorlar. Kendilerini sürekli ezmeye çalışan kirli düzenle karşılaşıyorlar. Canımızı yakan intihar vakaları her geçen gün daha da artıyor.
  • AK Parti’nin nefes alan her canlısına verilen koruma polis memurlarının çektiği eziyeti size anlatamam. Psikolojik baskı mı, çocuklarını baktırmak mı, evlerinin işlerini yaptırmak mı, uşak gibi kullanmaya çalışmak mı dersiniz. Bunlara karşı direnç gösterenlerin cebinde paran var mı demeden yolun ortasında bırakılmasını mı dersiniz. Nasıl bir ezme halini hiçbir dönemde görmedim. Bunu milletin adamı olup milleti unutmuş olan sayın Erdoğan’ın dikkatine sunuyordum. Çevrenize, sağınıza, solunuza dikkatle bakınız.
  • Bu vahim durum karşısında bay kriz ve usta İçişleri Bakanı hiçbir şey yapmıyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda da hiçbir sorun yokmuş gibi yaparak intihar eden evlatlarımızın bir değeri yokmuş gibi umursamaz tavırlar takınarak kurdukları kirli düzeni sürdürmeye devam ediyorlar. Bu doğrultuda ilk olarak Emniyet Teşkilatı’mıza saldırıyorlar. Kapatılan Polis Akademisi’nden hala bir ses yok. Bir rütbeli memur 4 yılda yetişirken bugün 6 ayda komiser yardımcısı rütbesi veriliyor.
  • Türkiye’nin müstakbel başbakanı olarak söz veriyorum: Kahraman Türk Polisi’nin değerini, sadece şehit olduğunda bilen, bu köhnemiş zihniyeti mutlaka değiştireceğiz. Her seçimde verdikleri 3600 ek gösterge sözünde hâlâ bir gelişme yok. Sizler için 3600 ek göstergeyi çıkartmak da inşallah bize nasip olacak.”

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER