Bahçeli, “helalleşme” diyerek yola çıkan Kılıçdaroğlu’nun “kavgalaşma” noktasına geldiğini söyleyerek, “Şimdi helalleşmeyi kavgalaşmaya çevirmenin anlamı yok. Helalleşmeyi kavgadan sıyırıp bayramlaşmaya dönüştürmesinde yarar var.” dedi. Bahçeli, “Kavga geçmişte yapılmıştır. Kılıçdaroğlu böyle bir kavgada kaybeder. Çünkü kavga tecrübesi yok ama bizde 53 yıllık kavga tecrübesi var.” diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin istikrara ve yumuşak bir siyasi iklime ihtiyacı bulunduğuna dikkat çekerek, ‘helalleşme ‘ diyerek yola çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kavgalaşma’ noktasına geldiğini söyleyerek, “Şimdi helalleşmeyi kavgalaşmaya çevirmenin anlamı yok. Helalleşmeyi kavgadan sıyırıp bayramlaşmaya dönüştürmesinde yarar var.” dedi. Bahçeli, “Kavga geçmişte yapılmıştır. Kılıçdaroğlu böyle bir kavgada kaybeder. Çünkü kavga tecrübesi yok ama bizde 53 yıllık kavga tecrübesi var.” diye konuştu.

İftar yemeğinde gazetecilerle bir araya gelen ve soruları yanıtlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun bu hafta Meclis grup toplantısında yaptığı 12 dakikalık konuşmanın hatırlatılması üzerine, “Siyasete girdiği dönemdeki Sayın Kılıçdaroğlu şimdi yok, çok sert bir üslup kullanmıştır. Tarihe kayıt düşen üsluplardır.” değerlendirmesi yaptı. Bahçeli, “Benim tavsiyem Türkiye gergindir, Türkiye şiddete muhataptır, ekonomik yönden önemli sıkıntıları vardır, uzun yıllar terörle karşı karşıya kalmıştır, birçok çevrede sıcak savaşlar ve çatışmalar bulunmaktadır, böyle bir ortam içerisinde Türkiye’nin istikrara ve yumuşak bir iklime ihtiyacı var, ortamı germeye de kimsenin hakkının olmaması lazım.” dedi. “Sert konuşmak mümkündür fakat o sertliğin içerisinde tahrik edici şiddeti körükleyici, hakaret içerici ifadelerden kaçınmak lazım.” diyen Bahçeli, “Biz de siyasi hayata girdiğimiz günden beri konuşmalarımızı çok sert uslüpla yapıyoruz ama bizim konuşmalarımızda sertlik var hakaret yok.” diye konuştu.

“Helalleşmeyi kavgaya çevirmenin anlamı yok”

Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilli seçimlerinin yapılacağı bir sürece girdiğine dikkat çeken Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme ‘ açıklamasını da hatırlatarak, şunları söyledi:

• “Helalleşme kavramı çok önemli, manevi değer yüklü bir kavramdır. Helalleşme o kadar kolay olmaz olursa da kardeşlik doğar. Şimdi helalleşmeyi kavgaya çevirmenin anlamı yok. ‘Helalleşme’ ile başladı kavgalaşma ile yola devam etmek istiyor ve yola devam ederken de ‘kim varsa yolumdan çekilsin çekilmezse şöyle olsun böyle olsun’ diyor. O zaman dinleyen kişiler bu tür cümlelerde adres ararlar, acaba kime söylendi, niçin söylendi. Bu adresi içeride mi ararlar bulurlar, yoksa dışarıda mı bulurlar? İçeride bulurlarsa çok farklı sonuçlar doğar, parti açısından. Dışarıda bulurlarsa o zaman da onu yönlendiren merkezlerin tahriki, tahribi söz konusu oluyor gözükür. Bayramdan sonra helalleşmeyi kavgalaşmadan sıyırıp bayramlaşmaya dönüştürmesinde yarar var. Bu Türkiye’de siyaseten cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri açısından önemli bir döneme de işaret eder.”

Bazı ülke ve bölgelerde çatışma ve gerginlikler yaşandığını ifade eden Bahçeli, önemli bir noktaya gelen Ukrayna-Rusya savaşını hatırlatarak, “İşte böyle bir noktada Türkiye’de helalleşmek isteyenlerin önce Türkiye’nin milli menfaatleri ve o milli menfaatleri hedefe taşıyacak olan bugünkü yönetimin politikalarıyla helalleşip kaynaşmasında yarar var. Yani bu çok önemli sonuçlar doğurabilir. Böyle bir ortamda sadece iktidarın geleceği açısından değil, Türkiye’nin geleceği açısından değerlendirilip, yorumlanmasında ve politikaya destek olunmasında yarar var.” diye konuştu.

“Dağılma değil zeki bir hareket”

Gazetecilerin, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın seçimlere kendi adı ve logosuyla girme kararını hatırlatarak ‘altılı masanın dağıldığını mı gösteriyor?” sorusuna Bahçeli, “Dağılma değil, çok zeki hareket ediyor. Seçim Kanunu’nu dikkate alarak bugünden işaret veriyor, altı kişi ile bir yere varılamayacağını, tek başına seçime girip sonuç alacağını şimdiden düşünüyor ve uyarıyor. Demek ki beşine de aynı uyarı gelirse ortada altı diye bir şey kalmaz.” yanıtını verdi.

Bahçeli, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sizce cumhurbaşkanı adayı mı?”sorusuna “Benim gönlümde yatan Cumhur İttifakı’nın adayı AK Parti Genel Başkanı’dır. Şimdi adayımız o iken ‘şöyle olsun’ demek gönül kayması olur, o da sağlıklı olmaz. Gönül kayması çok önemlidir, risklidir, çok da zararlıdır.” dedi.

• “Müjde”si alkış almayan Nebati’den iş insanlarına: Daha ne istiyorsunuz?

“Ekonomi politikasını gönülden destekliyoruz”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, ekonomiye ilişkin bir soru üzerine, Cumhur İttifakı’nın içinde bulunduklarını hatırlatarak, iktidarın uygulayacağı ekonomi politikasını gönülden desteklediklerini söyledi. Bahçeli, “Ekonomi politikası sabır işidir. Bazı konularda dikkatli olmayı gerektirir. Bu bir tercih meselesidir.” dedi. Ekonomide büyüme, istihdam, fiyat istikrarı, gelir dağılımı adaleti ve ödemeler dengesi olmak üzere 5 önemli nokta bulunduğunu ifade eden Bahçeli, “Bu beş sihirli nokta her zaman bir araya gelebilecek bir iktidara sahip olmaz. İdeolojik görünüşler, geçmişteki birikimler, tercihler bu beş tane sihirli noktadan en az üçünü tercih edebilir. Yani büyümeyi tercih edip yanına istihdamı katarsınız arkasından fiyatlarda istikrar sağlayıcı yolu tercih ederseniz bir model ortaya koyarsınız. Bu gibi konularda siyasi partilerin tercihlerini ortaya koyması lazım. MHP burada ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve milli bütünleşmeyi hedef alan üretken bir ekonomik politikayı gündeme getirmeye çalışıyor. Enflasyonlar gelip geçidir, artar düşer, yükselir, vazgeçilir ama değerler ortadan kalktıktan sonra neyle izah edeceksiniz?” dedi.

“Sosyal medyayı dengeli hale getirmekte fayda var”

Bahçeli, dezenformasyon yasa teklifine ilişkin olarak bir çalışma grubu oluşturulduğunu belirterek, “Bayramdan sonra Meclis’e geleceği söyleniyor. Bir an evvel gelmesinde fayda var.” dedi. Sosyal medyadaki paylaşımları, algı oluşumlarını, “felaket” olarak nitelendiren Bahçeli, “Türkiye’de eğer şiddete ve hakarete dayalı, barışı bozan, gerginlik yaratan neler oluyorsa yüzde 80’i sosyal medyadan. Herkes birbirinin aleyhine yazarsa, ne kadar ağır şeyler söylerse o kadar makbule geçiyor. Buna bir son vermek lazım. Şimdi ‘iftira’ kavramı yerine, ‘sosyal medya’ kavramı geldi. Şimdi ‘yasaklayalım’ desek özgürlüktü, demokrasiydi, hukuktu karşımıza çıkıyor. ‘Yasaklamayalım’ desek aile faciaları, felaketler karşımıza çıkıyor. Onun için sosyal medyayı dengeli bir hale getirmekte fayda var.” diye konuştu.