A3 Haber

İstanbul Sözleşmesi üçüncü kez Danıştay’da: Fesih kararının iptali yönünde mütalaa veren savcı değişti!

İstanbul Sözleşmesi üçüncü kez Danıştay’da: Fesih kararının iptali yönünde mütalaa veren savcı değişti!

İstanbul Sözleşmesi üçüncü kez Danıştay’da: Fesih kararının iptali yönünde mütalaa veren savcı değişti!
Haziran 14
11:24 2022

Danıştay 10. Dairesi’nde görülen İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı açılmış davalarda fesih kararının iptali yönünde mütalaa veren savcı Aytaç Kurt, bugünkü duruşmalarda yer almadı.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir gecede aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı kadınlar sözleşmeden vazgeçmiyor. Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali için açılan davaları esastan görmeye devam ediyor.

Danıştay 10’uncu Daire Başkanlığı’nda bugün görülecek duruşmadaki başvurucular şöyle: Türkiye İşçi Partisi, İzmir Barosu, Trabzon Barosu, Mersin Barosu, Giresun Barosu, Eskişehir Barosu, Burdur Barosu, Adana Barosu, Manisa Barosu, Tarım Orkam Sen/KESK, Uşak Barosu, Bolu Barosu, Hatay Barosu, Meral Akşener, İlerici Kadınlar Derneği.

Savcı değişti

Sendika.org’un haberine göre, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı açılmış davalar Danıştay 10. Dairesi’nde görülmeye devam ediyor. Bugün görülecek 17 başvurunun duruşmasında savcı değişmiş durumda. Önceki iki duruşmada fesih kararının iptali yönünde mütalaa veren Aytaç Kurt’un yerine bugün başka bir savcı duruşmada bulunuyor.

“Kararda kamu yararı yok”

Davacılar arasında yer alan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener duruşmaya katılmadı. Duruşmada ilk savunmayı Akşener adına Avukat Ünzile Yüksel yaptı. Sözleşmeden çekilme kararının yetkide ve usulde paralellik ilkesine uymadığını dile getiren Yüksel, şunları ifade etti:

  • Bu karar Anayasa’mıza uygun mudur? Kesinlikle hayır. Kanunla gelen kanunla gider. Evet, Cumhurbaşkanı yürütme yetkisine ilişkin konularda kararname çıkarabilir. Ancak kanunla düzenlenmesi gereken konularda Cumhurbaşkanı kararname çıkaramaz. Bu, TBMM’nin yetkisindedir. İnsan hak ve hürriyetine ilişkin kararların Meclis tarafından alınması gerektiğini biliyoruz. İdari işlemde kamu kararı aranır. Bu kararda kamu yararı yok. Geçen yıl Mayıs ayında 17 kadın öldürüldü. Bu verileri öldürülen kadınların listesi olarak değil de Türk kadınının başarı listesi olarak vermek isterdim. Sözleşmeden çıkılma kararı şiddet faillerine cesaret vermiştir. Bu cesareti kırmak sayın heyetin elindedir. Heyete güveniyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğuna inancımız vardır.

Banu Tuna: Sözleşme yaşam hakkımızın güvencesidir 

Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı ve LGBTİ Komisyonu’ndan Banu Tuna, İstanbul Sözleşmesi’ni savunduklarını söyleyerek şunları kaydetti:

  • Bir kişinin kararıyla sözleşmeden çıktığımız günden bugüne 500 kadın öldürüldü. 500 sayısı çok kolay söyleniyor ama burada 500 kadın daha olabilirdi. Bu, bir cins kırımdır. ‘İstanbul Sözleşmesi’ne gerek yok. Kadınları koruyan başka kanunlar var’ deniyor. İstanbul Sözleşmesi bin akittir. İstanbul Sözleşmesi, yaşam hakkımızın güvencesidir. Biz hem kadınız hem gazeteciyiz. Ülkede hem kadınlık hem de gazetecilik tehdit altında. Her gün tecavüze uğrayan, şiddet gören hemcinslerimizin haberini yapmak istemiyoruz. Bir gün sıranın bize gelmesinden korkuyoruz. Genç meslektaşlarımıza kadına yönelik şiddet haberi nasıl yazılır öğretmek istemiyoruz. Öldürülen kadınların haberini yapmak istemediğimiz için İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz.

Sera Kadıgil’i “Cumhurbaşkanı” konusunda uyaran heyet başkanına: Ama o bize “sürtük” diyor

Türkiye İşçi Partisi adına savunma yapan Yelda Koçak da İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararının hukuken yok hükmünde olduğunu hatırlattı, işlemin iptalini talep etti. Koçak’ın ardından söz alan TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, İstanbul Sözleşmesi’nin kabulüne ilişkin TBMM’de oy birliği ile karar alındığına dikkat çekti, “Milyonlarca kadını etkileyen bir sözleşmeden bir herifin lafıyla çıkabileceğimizi sanıyoruz. Bu işlemde kamu yararı değil, Tayyip Erdoğan yararından bahsedebiliriz. Bugün cevabını aradığımız tek bir soru var: Danıştay’da hakimler var mı?“ dedi.

TİP’li Kadıgil’in konuşmasına müdahale eden heyet başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına yönelik hakaret içeren sözler kullanmaması konusunda uyardı. Mahkeme başkanının bu uyarısına “O bize sürtük diyor ama sayın başkan” diyen Kadıgil, salonda bulunan kadınlar tarafından uzun süre alkışlandı.

Alkışlar arasından duyulan “ıslık sesi” sonrası mahkeme başkanı, bu kez de “Alkışlıyorsunuz, tamam ama ıslık çalmayalım. Devlet ciddiyetini korumam lazım” uyarısında bulundu.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER