A3 Haber

TBMM Başkanı Şentop seferber oldu: Gazetecilere “Erdoğan’ın neden üçüncü kez aday olabileceğini” anlatıyor

TBMM Başkanı Şentop seferber oldu: Gazetecilere “Erdoğan’ın neden üçüncü kez aday olabileceğini” anlatıyor

TBMM Başkanı Şentop seferber oldu: Gazetecilere “Erdoğan’ın neden üçüncü kez aday olabileceğini” anlatıyor
Haziran 27
09:07 2022

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olamayacağı tartışması gündemdeki yerini koruyor. Bu arada TBMM Başkanı Mustafa Şentop da gazetecilere demeçler vererek, “Erdoğan’ın neden üçüncü kez aday olabileceğini” anlatıyor.

Şentop, bir toplantı nedeniyle bulunduğu Kırgızistan’dan gazeteci Fehmi Koru’yu arayarak, Erdoğan’ın üçüncü kez aday olabileceğini izah etti. Fehmi Koru kişisel blogunda bugün yayımlanan yazısında, Şentop’la yaptığı telefon görüşmesini şu cümlelerle anlattı:

Zihnim bu konuyla meşgulken TBMM başkanı Mustafa Şentop bir toplantı vesilesiyle bulunduğu Kırgızistan’dan aynı konu hakkında görüş açıklamak üzere bana ulaştı.

Mustafa Şentop yalnızca TBMM başkanı olduğu için değil, hukukçu kimliği sebebiyle de önemli bir siyasetçi. Kamu hukuku profesörü. Tartışmaya sebep olan 2017’de gerçekleşmiş anayasa değişikliği sırasında TBMM’de Anayasa Komisyonu başkanı oydu ve bu özelliğiyle de söyleyecekleri önem taşıyor.

Sistem değişikliği getiren 16 nisan 2017 tarihli halkoylamasıyla gerçekleşmiş anayasa değişikliği paketi onun başkanı olduğu komisyon tarafından hazırlanmıştı.

Kendisini dinledim, görüşlerine karşı itirazlarımı söyledim. Gönderdiği hakemli bir dergide yayımlanmış, kaynakçası ve 79 adet uzun dipnotlu 40 sayfayı bulan “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde iki defadan fazla cumhurbaşkanı seçilememe kuralı” başlıklı ‘mart 2022’ tarihli yazısını da okudum.

TBMM başkanı Şentop, hukukçu kimliğiyle, “Tayyip Erdoğan yeniden aday olabilir” görüşünü savunuyor. Seçildiği takdirde aynı görevde üçüncü defa bulunacak olsa bile, Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığındaki yeni dönemi ikinci başkanlık dönemi olacak ona göre…

Gerekçesinin temelinde, anayasa değişikliğiyle sadece anayasanın bazı maddelerini değiştirmedikleri, sistemi de yeniledikleri tespiti yatıyor.

Kısa gerekçe şu: İlk seçilmesi (2014) sonrasında eski sistemin -parlamenter sistemin- cumhurbaşkanıydı Tayyip Erdoğan; anayasanın değişen maddesi (m. 101) ile ilk defa 2018’de yeni sistemin cumhurbaşkanı -daha doğrusu ‘başkan’ veya İngilizcesi ile ‘president’– oldu, böylece bir defa daha aday olma hakkı var. Eski dönemi saymamak gerekir.

Yazısından ilgili bölümleri aktarayım:

“Cumhurbaşkanı kelimesinin yürürlükteki Anayasa uyarınca kendisine verilecek hukuki anlamı (terim anlamı) esas alındığında ‘bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir’ şeklindeki Anayasa kuralının anlamı, ‘bir kimsenin yürütme erki olarak en fazla iki defa Cumhurbaşkanlığı makamına seçilebileceği’ şeklinde karşımıza çıkmaktadır. // 6771 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce seçilen Cumhurbaşkanlarının Devlet başkanı olmakla birlikte (tek başlarına) yürütme erki olmadıkları, sadece yürütme gücünün kullanılmasına sınırlı ölçüde katıldıkları bilinmektedir. Bu durumda ‘Cumhurbaşkanı’ kelimesinin hukuki (terim) anlamı esas alınarak lafzî yorum metodu izlendiğinde; 6771 sayılı Kanun’la Anayasa değiştirilmeden önce parlamenter hükümet sistemi döneminde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı seçimlerinin, Anayasa’nın 6771 sayılı Kanun’la değişik 101’inci maddesi anlamında bir ‘Cumhurbaşkanı yani yürütme erki seçimi’ olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla bu seçimlerin, bugün itibariyle ikiden fazla seçilememe kuralı kapsamında dikkate alınamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.”

Şentop’un iki defa seçilmiş Tayyip Erdoğan’ın anayasanın (m. 101) “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” açık hükmüne rağmen yeniden aday olabileceği görüşü, ülkemizin pek çok hukuk otoritesinin görüşleriyle çelişiyor. O da bunun farkında ve okuduğum uzun yazıyı onların görüşlerine cevap olarak kaleme almış zaten.

[Yazısının hemen girişinde yer alan 2 numaralı dipnotta görüşlerine cevap verilen isimleri bulmak mümkün: Kemal Gözler, İbrahim Ö. Kaboğlu, Tolga Şirin, Şule Özsoy Boyunsuz, Murat Sevinç… Telefonda bana farklı görüş açıklayanlarla konuyu görüştüğünü ve onlara da yazısını gönderdiğini söyledi. Hiçbirinden bu güne kadar görüşlerini değiştirme yönünde bir adım gelmediği anlaşılıyor. Herhalde ikna olmamışlar.]

Mustafa Şentop, adaylık söz konusu olup itirazlar Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önüne giderse, hukuki gerekçelerinin sağlamlığı sebebiyle, oradan Tayyip Erdoğan’ın bir defa daha aday olabileceği kararı çıkacağından emin.

Ben ise, YSK’nın herbiri mesleklerinin zirvesinde hukukçu üyelerinin anayasadaki açık ifadeye rağmen farklı davranacaklarından kuşkuluyum.

TBMM başkanına, Anayasa Komisyonu başkanı olarak, değişiklik metnine “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” keskinliğindeki bir cümleyi yazarken zamanı geldiğinde bunun tartışmalara yol açacağını öngörüp o maddeye neden bir istisna cümleciği eklemediklerini de sordum.

Lüzumsuz bulmuşlar.

O madde anayasada bulunduğu halde üçüncü defa adaylığı YSK tarafından onaylansa ve Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçilse, ortaya çıkacak hukuk tablosunun garabetini de hatırlattım.

Anayasasında “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” yazdığı halde üçüncü dönemini sürdüren bir cumhurbaşkanına sahip olma garabetini…

Herhalde seçim kapıya dayanana kadar -belki daha sonra da- bu konu sürekli tartışılacak.

Şentop Türkiye gazetesine de konuştu

TBMM Başkanı Şentop öte yandan Türkiye gazetesinden Akif Bülbül’e de konuştu. Şentop, bugün yayımlanan habere göre Erdoğan’ın üçüncü kez aday olabileceğini ısrarla savunmaya devam etti.

Şentop’un açıklamaları şöyle:

  • Cumhurbaşkanının tekrar aday olmasıyla ilgili ben bir makale yazdım. Orada tuhaf bir şekilde bilgisizlikle dile getirenler var. ‘Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alacak, ancak öyle aday olabilir’ diye. Onların tezlerinde bile bu doğru değil. Erken seçim kararı parlamento tarafından alınırsa onların tezlerine göre Cumhurbaşkanı aday olabilir. Onu da bilmeden saçma sapan görüşler yapılıyor. İç siyasette gerçeklikten kopmamak lazım.
  • Anayasada ki 101. maddenin 2. Fıkrası Cumhurbaşkanı’nın en fazla iki defa aday olabileceğini öngörüyor. Şimdi bu 101. maddeye göre cumhurbaşkanı 2018 yılında bir kere seçilmiştir. Dolayısıyla 2023 seçimlerinde Sayın cumhurbaşkanımızın adaylığı ikinci defa olacaktır. Peki kafalar niye karışıyor, kötü niyetleri olanları bir kenara bırakarak söylüyorum. Hukukçu olmayanlar veya zayıf hukukçular hemen 101. maddeyi okuyorlar. 101. madde ikinci fıkrasında iki defa seçilebilir diyor. 2014’te seçildi 2018’de seçildi bu iki defadır diyorlar. Gerçek hukukçulara hitap ettiği için o kanun metinlerinde değişiklik tarihleri yazar.
  • Anayasada da yazar, mesela baktığımızda anayasanın herhangi bir maddesi değiştirildiğinde hemen o fıkranın altına parantez açılır ‘şu tarihte şu sayılı kanunla şu cümle eklenmiştir’ der ve koyar o cümleyi. 101. maddeye baktığımızda böyle bir cümle var nerede var, 101. maddenin en başında var. Hemen parantez açılmış, demişki “2017 yılında yapılmış anayasa değişikliği falan tarihli ve falan sayılı kanunla bunun yedinci maddesi ile değiştirilmiştir. Bunun anlamı nedir, yani sıradan bir hukukçu bunu anlar. Yani bu maddenin fıkraları değişmemiş, maddenin tamamı değişmiş. Onun için maddenin başına koymuşlar değişti diye.

”Tayyip Erdoğan iki defa seçildi dediğinizde hukukçu olarak, hangi kanuna göre iki defa seçildi diye sorarım”

  • Fıkra değişse fıkranın başına koyuyorlar, cümle değişse cümlenin başına koyuyorlar. Madde değişmişse maddenin başına koyuyorlar. Dolayısıyla bu madde 2017’de değişmiş ve bu maddenin Nisan 2018’de yürürlüğe girmesi kararlaştırılmış. Bu maddeye göre cumhurbaşkanı bir kere 24 Haziran 2018 seçimlerinde seçilmiş. Şimdi ‘Tayyip Erdoğan iki defa seçildi’ dediğinizde hukukçu olarak ‘hangi kanuna göre iki defa seçildi’ diye sorarım. 101. madde anayasada. Biraz daha titiz olan hukukçular buna bakarlar. 101. madde 2007 yılında değişmiş. Bir anayasada referandum yapılmıştı. 101. Madde 2007’de yürürlüğe girmiş ve 2018 Nisan ayına kadar yürürlükte kalmış. 2014 yılında seçildiği için cumhurbaşkanımız bu maddeye göre bir kere seçilmiş. Fakat Nisan 2018’de kalkmış o madde, yeni bir madde gelmiş. Haziranda da bu maddeye göre seçilmiş yani cumhurbaşkanı 2007 ile 2018 arası yürürlükte olan 101’e göre bir kere seçilmiş, o 101’e göre ikinci defa seçim söz konusu değil yeni bir 101. maddeye göre bir defa seçilmiş.

“İki farklı kanun maddesine göre de birer defa seçilmiş”

  • Dolayısıyla ortada iki tane farklı madde var, anayasa maddesi. Birisi yürürlükten kaldırılmış bir de şimdi yürürlükte olan madde var. Bu maddelerde ikinci fıkra bu iki defa seçilebilir fıkrası . Cümle aynı olmakla beraber cümleye bakılmaz sadece. Burada anayasa koyucu iradenin bunu ne zaman koyduğuna bakılır. İşte burada 2018’de Meclis aynı cümleyi yeniden yürürlüğe koymuş ve bunun çok basit örneği şu; 61 anayasasında da birinci madde devletin şekli cumhuriyettir ve 82 anayasasında da cumhuriyettir ne olacak ben o zaman 61’e göre hüküm vereyim diyebilir mi bir hakim. Onun gibi cümlenin aynı olması önemli değil önemli olan hangi tarihte yürürlüğe girdiği ve ne zaman hangi süre içerisinde uygulandığıdır. Tayyip Erdoğan 2007 ile 2018 arasında olan bir kanuna göre, anayasa maddesine göre bir kere seçilmiştir ama o madde kalkmış ona göre ikinci defa seçilmemiş. 2018’den sonra yürürlüğe giren yeni bir maddeye göre de bir kere seçilmiş. Dolayısıyla iki farklı kanun maddesine göre de birer defa seçilmiş.

Sabih Kanadoğlu’nun açıklamalarına yanıt: Ben pratisyen hukukçuları önemsemiyorum

  • Ben pratisyen hukukçuları önemsemiyorum. Akademisyenlerin bu konuda çalışmaları vardı. Hazırlamış olduğum mart ayında yayınlanan bir makalede bu konuda görüş belirten istisnasız bütün akademisyenlerin görüşlerini aldım ve o bunların doğruluğunu yanlışlığını elimizdeki verilere göre değerlendirdim. Benim makalemden sonra da henüz ciddi bir akademik çalışma, buna cevap teşkil eden bir çalışma görmedim. Tersini savunan bir çalışma görmedim.
  • 2017’de Anayasa Komisyonu raporunda da bu konuda bir tartışma olmadığını açıkça ifade etmişiz. Yani daha önceki adaylıklarını eski kanuna ait olması ve eski sisteme ait olması sebebiyle onların hesaba katılmayacağını bu konuda hiçbir tereddüt olmadığını komisyon raporunda da zaten ifade etmişiz. Ben onu da söylediğim gibi yine komisyonda farklı partiden arkadaşlar da böyle bir ihtimali hiç görmemiş, tam tersine ikinci adaylık olacağına dair bunu destekleyen açıklamalar yapmışlar. Komisyon tutanaklarında var yayınlandı bu. Aksini iddia eden varsa çıksın hukuki dayanaklarıyla, değerlendirmeleri ile yazsın bir görelim.
  • Meclis’te geriye dönüp baktığınızda bütün tutanaklar var elimizde. Kullanılan kelimelerden karşılıklı hitaplara, eleştirilere kadar konuşmalar belli bir düzeyin altına düşmez. İstisnaları vardır ama azdır. Son zamanlarda bu istisna dediğimiz şeylerin arttığını maalesef görüyorum. TBMM’de siyaset yapacak noktaya gelmiş bir arkadaşımızın kendi derdini anlatırken, karşı tarafa hitap ederken, çok daha temiz kelimelerle, çok daha zekice, çok daha iyi cümlelerle meramını anlatabilecek yeterlilikte olduğuna inanıyorum. Herkes bu potansiyelini kullansın. Tavsiyem budur.
  • Bir sözü söylemenin, bir konuyu anlatmanın yüzlerce yolu yöntemi bulunabilir. Yüzlerce farklı cümle ile anlatabilir. Herkesin bunlar arasında temiz, zekice, kaliteli, vasıflı olanı tercih etmesi lazım diye düşünüyorum. TBMM’nin bu konuda çok ciddi hassasiyetleri olduğunu, tarihine baktığımızda görüyoruz. Bütün milletvekilleri bakımından aynı hassasiyetin korunması ve sürdürülmesi gerekir.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER