Gazeteci İsmail Saymaz, “İYİ Parti’nin ağır topu” dediği bir ismin, CHP’nin İYİ Parti’nin seçime katılabilmesinin önünü açmasıyla bir borç oluştuğu yorumları için, “Ne borcu? Biz borcumuzu mahalli seçimde ödedik” dediğini aktardı.

İYİ Parti’de “ağır top” olarak nitelenebilecek önemli ağırlıktaki bir ismin “Biz CHP’y borcumuzu mahalli seçimde ödedik” dediği ileri sürüldü.

Halk TV’den İsmail Saymaz, bugünkü yazısında, “İYİ Parti’nin ağır topu” dediği bir ismin Cumhurbaşkanlığı seçimi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ilişkin sözlerine yer verdi.

Yazısında, “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı ete kemiğe bürünüyor” diyen Saymaz, “CHP’li yöneticiler ve milletvekilleri Kılıçdaroğlu’nun partinin adayı olduğunu kaydediyor. Geçen Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal da cumhurbaşkanı adayının altılı masadan çıkacağını vurgulayarak, Kılıçdaroğlu’nu işaret etti” ifadelerini kullandı.

“Kimseye sözümüz, mecburiyetimiz yok”

Saymaz şöyle devam etti: “Diğer taraftan, 21 Ağustos’taki ‘altılı masa’ buluşmasının vakti yaklaştıkça tartışma bu sorunun yanıtına odaklanıyor. Görüştüğüm İyi Parti’nin ağır topu, Kılıçdaroğlu’nun bugüne dek adaylık bahsini kendilerine açmadığını ifade ediyor.”

Saymaz’ın aktardığına göre o “ağır top” şunları söyledi: “Bizimle öyle bir görüşmesi, öyle bir niyet açıklaması olmadı. Bizim kimseye bir sözümüz, mecburiyetimiz yok. Kılıçdaroğlu aday olacaksa gelsin söylesin. Bize iletilmiş bir şey yok. Masada bununla ilgili bir konuşma da yok. Kılıçdaroğlu, ‘Böyle böyle yapacağım’ diyor. Diyebilir, hakkıdır, belki tek başına iktidar olacak.”

“Ne borcu?”

Kimi çevrelerde 2018’deki seçimde CHP’nin 15 milletvekili transfer ederek, İYİ Parti’nin seçimlere girme hakkı kazanmasına imkan sağladığı ve Akşener’in borcu kapatmak için Kılıçdaroğlu’nun adaylığına “Evet” diyebileceği savunulduğunu hatırlayan Saymaz, şu yanıtı aldı: “Ne borcu? Biz borcumuzu mahalli seçimde ödedik. Kaldı ki bizim seçime katılma hakkımızı YSK vermişti. CHP o imkanı tanıdıktan sonra bu kararı almış olabilirler. Olmasa belki yapmayabilirlerdi. Ama zaten seçime girme hakkını kazanmıştık.”