ABD Büyükelçiliği’nin, Atatürk Orman Çiftliği arazisine yapılan yeni binası dün hizmete açıldı. Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin ve Atatürk’ün vasiyetinin korunması için hukuk mücadelesi verdiklerini belirten Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, yeni elçilik binasını “hukuksuzluğun simgesi” olarak nitelendirdi.

Sputnik’ten Osman Nuri Cerit’in haberine göre TMMOB’a (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) bağlı Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) alanlarında Atatürk’ün şartlı bağışı ve vasiyetine aykırı şekilde inşa edilen ABD Büyükelçiliği binası mimari projelerine onay vermemiş, proje müelliflerine de müelliflik belgesi düzenlemişti.

Mimarlar Odası, ABD Büyükelçiliği’nin de aralarında yer aldığı AOÇ arazileri için hukuksal mücadelelerini sürdürüyor. Mimarlar Odası AOÇ arazileriyle ilgili 330 dan fazla yargı sürecini devam ettiriyor.

“Büyükelçilik yapılması, Atatürk’ün vasiyetine aykırı”

Devam eden yargı süreçlerine karşı ABD Büyükelçiliği’nin hizmet vermeye başlamasını Sputnik’e değerlendiren Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan şunları söyledi:

ABD Büyükelçiliği AOÇ alanlarından yapıldı. 1983 yılında önce Gazi Üniversitesine Tıp Fakültesi yapılması için devredilen AOÇ arazisi daha sonra TOKİ’ye verildi. TOKİ’de burada ticaret ve konut alanı yapma yaklaşımı ile plan değişikliği yapıldı. Bunlar yargıya taşındı ve iptal edildi. Bu aşamada TOKİ’nin elindeyken, parsellerden bir tanesi ABD Büyükelçiliği’ne satıldı. Buranın AOÇ arazisi olduğu Sayıştay raporlarına girmiş durumda. Bu arazi Gazi Üniversitesi’ne şartlı olarak verilmiştir, Tıp Fakültesi yapılması için. Böyle kullanılmıyorsa Sayıştay raporları arazinin AOÇ’ye iadesi gerektiğini söylemiştir. İnşaat başlama sürecinden, protokolün yapılması sürecinde bunları söyledik. Fakat bize ‘Burası AOÇ arazisi değil’ dediler. Ama buranın AOÇ arazisi olduğu tapu kayıtlarında da Sayıştay raporlarında da görülüyor. Orada ABD Büyükelçiliği’nin yapılması Atatürk’ün şartlı bağışına ve vasiyetine aykırı bir durumdur. AOÇ arazilerinde konut, ticaret, sanayi, işletme gibi yapılar yapılamaz. Hukuksuz bir şekilde inşaat başladı. Şimdi de inşaat bitti ABD Büyükelçiliği oraya taşındı. Bu taşınma bir hukuksuzluğun bittiği anlamına gelmez. ABD Büyükelçiliği’nin oradaki varlığı hukuksuzluğun simgesi oldu. AOÇ’deki bütün tahrifatlar iktidarın hukuksuz politikalarının bir aracı haline getirildi. 330’u aşkın hukuksal sürecimiz var bu alanla ilgili. Bu saatten sonra hukuku tek elden kontrol eden, müdahale eden bir yönetim anlayışının ortadan kalkması gerekiyor. Bu hukuksuzluğu iktidar değiştiğinde, yeni gelen iktidar da ortak olacak ise o da hukuksuz olacaktır. Atatürk’ün şartlı bağışı ihlal ediliyor.

“Taşınma tarihi manidar”

ABD Büyükelçiliği’nin taşınma tarihine de dikkat çeken Candan “29 Ağustos’ta taşınıyor hayırlı olsun diyemeyeceğim. Hukuksuz bir yere taşınıyorlar. Emperyalizme karşı büyük savaş verdiğimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın hemen öncesinde taşınması da manidar. AOÇ arazilerinde ABD Bayrağının dalgalanıyor olması, Türkiye açısından, 30 Ağustos gününde bence gurur kırıcı bir şey” ifadelerini kullandı.