A3 Haber

Levent Göktaş’ı “avukat” olarak bilirdiniz değil mi: “Direk” de satıyormuş!

Levent Göktaş’ı “avukat” olarak bilirdiniz değil mi: “Direk” de satıyormuş!

Levent Göktaş’ı “avukat” olarak bilirdiniz değil mi: “Direk” de satıyormuş!
Kasım 30
08:18 2022

Aslında beklenen oldu.
Bulgaristan Hasköy Bölge Mahkemesi Doç. Necip Hablemitoğlu suikastı zanlısı Mustafa Levent Göktaş’ın Türkiye’ye iadesini reddetti.
Mahkeme başkanı Milena Peteva, “insan haklarına uygun ve adil biçimde yargılanmayabileceği” gerekçesiyle Türkiye’ye iadesinin reddedildiğini açıkladı.
Mahkeme ayrıca, sanık Göktaş hakkında “suç örgütüne üye olmak” suçlamasıyla açılan davada “zaman aşımına” karar verdi.
Mahkemenin kararına, bir hafta içinde Filibe Temyiz Mahkemesinde itiraz edilebilecek.
Öyle görünüyor ki “itiraz” edilse de sonuç değişmeyecek.

Mustafa Levent Göktaş Türkiye’nin son 20 yıldır yaşadığı kimi olaylardaki önemli isimlerden.
Ancak Göktaş’ı yalnızca “Hablemitoğlu Cinayeti” üzerinden değerlendirmek eksik kalır.
Kamuoyunun “Sauna Çetesi” ya da “Atabeyler Operasyonu” bildiği kimi olayları da Levent Göktaş’ın “incelenmesi” gereken bağlantıları arasında.

Doç. Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002’de evinin önünde öldürüldü.
Uzun süre faili meçhul cinayetler arasında yer aldı.
İki yıl önce Ankara Cumhuriyet Savcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu Hablemitoğlu Suikastı dosyasını raftan indirdi.
Yeniden alınan tanık ifadeleri ve tüm şüphelilere ilişkin HTS kayıtları incelendiğinde bazı isimlere ulaşıldı.
Bunlardan biri de Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan yüzbaşı rütbesindeyken atılmış Nuri Gökhan Bozkır olarak açıklandı.

Savcılığın yeniden açtığı dosyada şüpheli gözüken Nuri Gökhan Bozkır’ın, 2015’de Türkiye’den kaçtığı öğrenildi.
Bozkır’ın ordudan atıldıktan sonra Kırgızistan’da bulunan, uluslararası düzeyde silah, patlayıcı ve bomba satışı yapan “DNS” (Domain Name Services) Defence şirketinin sahibi olarak uluslararası bir iş adamı olduğu belirlendi.
Türkiye’nin isteği üzerine Nuri Gökhan Bozkır, Temmuz 2019’da Ukrayna’nın başkenti Kiev’de gözaltına alındı.
Üç ay cezaevinde kaldıktan sonra elektronik kelepçeyle ev hapsine çıkarıldı.
Türkiye “yasal yollardan” Nuri Gökhan Bozkır’ın iadesini istedi ama olmadı.

Türkiye 2015’de Haziran ve Kasım ayında iki ayrı seçime gitti.
Haziran-Kasım arasında Türkiye’nin dört bir yanında “bilinmeyen” bombalar patladı.
Yüzlerce insan hayatını kaybetti.
Bunlardan biri de Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde meydana gelen patlamaydı.
Eylül 2015’de Şanlıurfa Akçakale’de IŞİD’e gönderilen patlayıcılar ele geçirildi.
Patlayıcıların kamyona, soğanların arkasına saklanmış olması nedeniyle operasyona “Soğan Kamyonu Operasyonu” adı verildi.
Özel Kuvvetler’den atılma eski Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır da soruşturmanın şüphelileri arasında yer aldı.
Bozkır, Ukrayna’nın önde gelen haber portallarından Strana’nın muhabiri Aleksander Sibirtsev’e yasadışı teslimatlara doğrudan nasıl katıldığını anlattı.
Bir süre sonra röportaj yayından kaldırıldı.
En sonunda da Nuri Gökhan Bozkır Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Türkiye’ye getirildi, sorgusunun ardından da tutuklandı.
Bozkır’ın ifadesi “Hablemitoğlu Suikastı” ile ilgiliydi, patlayıcılar ve diğer konular sorulmadı.
“Bir ucu Ukrayna’da” başlıklı yazımda yaşananları ayrıntıları ile anlatmaya çalıştım

Nuri Gökhan Bozkır ile Mustafa Levent Göktaş sadece Özel Kuvvetler’de birlikte çalışmış iki isim değil.
Kimi kaynaklara göre babası da “asker” olan Nuri Gökhan Bozkır aslında Özel Kuvvetler için “yeterli” niteliğe sahip değildi.
“Torpilli” olarak ÖKK’ya giren Bozkır’ı yetiştiren isim ise Mustafa Levent Göktaş’tı.
Hatta bu “samimi” ilişki nedeniyle Bozkır’ın oğluna Levent ismi verdiği iddialar arasında.
Levent Göktaş ordudan ayrılıp avukatlığa başladığında da yolları kesişti.
Sauna Çetesi davasının sanıkları arasında yer alan ve bu yüzden ordudan atılan Nuri Gökhan Bozkır’ı mahkemede savunan isim yine Levent Göktaş.

Türkiye’ye getirildikten sonra savcılığa verdiği ifadenin kamuoyuna yansıyan bölümüne göre Nuri Gökhan Bozkır “örtülü görev” kapsamında Doç. Necip Hablemitoğlu’nun evinin bulunduğu Portakal Çiçeği Sokak’ta “keşif” görevi verildiği kabul etti.
O dönem “üst düzey” rütbeli bir ismin verdiği bu görev için “hurdacı” kılığına girdiğini söyleyen Bozkır, “tetikçiyi” olay yerine götürüp getirdiğini de kabul etti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianameye göre de Levent Göktaş bu “suç örgütünün” kurucusu.

Ordudan albay rütbesi ile ayrıldıktan sonra önce “hukuk” okuyan Mustafa Levent Göktaş sadece Nuri Gökhan Bozkır’ın avukatlığını yapmadı elbette.
Ankara Çankaya Söğütözü Caddesi’ndeki son derece lüks Koç Kuleleri’ndeki bürosunda avukatlık yapan Levent Göktaş’ın savunmasını üstlendiği isimler arasında ilginç isimler var.
Örneğin Koç Holding’in damadı olarak bilinen İnan Kıraç.
Göktaş, Avusturya’da yakalandıktan sonra ABD’ye iade edilen Sezgin Baran Korkmaz ile Koç Holding’in damadı İnan Kıraç arasındaki ticari sorunun çözüm aşamasında Kıraç’ın avukatı.

Sadece bu kadar da değil.
“Firari Levent Göktaş’ın herkesi şaşırtan müvekkilleri” başlıklı yazımda, eski bakanlardan Mehmet Ağar ile şimdinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yakınlığıyla bilinen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Özlem Çerçioğlu’nun da avukatlığını yaptığını yazdım.
Hatta yazımda Çerçioğlu’nun bu durumunun “derin Mehmet” ile “milliyetçi” Soylu’ya bir de “Avrasyacı” Göktaş eklenince ilginç bir ittifak olduğunu vurguladım.

Meğer o ilişki o kadar değilmiş.
Kamuoyunun büyük bölümü Mustafa Levent Göktaş’ı asker ve hukukçu kimliği, bunların üzerinden kurduğu ilişkiler üzerinden tanıdı.
Oysa Levent Göktaş Ankara’da lüks büroda sadece hukukçuluk yapmıyordu.
Göktaş’ın savunma sanayi, bilişim, organizasyon gibi ticari şirketleri de vardı.
MLG Hukuk, MLG Teknoloji, MLG Danışmanlık ve MLG Bilişim AŞ.
Zaten MLG harflerinin de Mustafa Levent Göktaş’ın şirketleri olduğunu anlamışsınızdır.
Örneğin MLG Bilişim.
6 Eylül 2016’da Büyükesat Mahallesi Uğur Mumcu Caddesi No: 46/4 Çankaya Ankara adresinde 50 bin liraya kurulan şirketin yüzde 70 pay sahibi Mustafa Levent Göktaş.
İşler o kadar iyi gidiyor ki, 25 Aralık 2017’de İvedikosb Mahallesi 2224 Cad. No: 1 Yenimahalle Ankara adresinde Teknopark Şubesi açılmasına bile karar verildi.
Aldılar sattılar derken 21 Şubat 2022’de şirketin tek sahibi Mustafa Levent Göktaş oldu.

Bir de ÖZGÜRTEK Bilişim Ltd. Şti. var
Peki ÖZGÜRTEK şirketi kimin?
5 Mart 2018’de 10 bin lira sermaye ile İvedikosb Mahallesi 2224 Cad. No: 1 Yenimahalle Ankara adresinde kurulan şirketin tek sahibi Enis Özgür.
Tesadüfe bakın.
Mustafa Levent Göktaş’ın MLG Bilişim şirketinin Teknopark Şubesi ile Özgürtek’in adresi aynı.
Kiradan tasarruf amacıyla yapılmıştır sanırım.
Zaten bir yıl geçmeden 14 Kasım 2019’da Eniz Özgür bütün hisselerini MLG BİLİŞİM ANONİM ŞİRKETİ’ne devretti.
Satın alan şirket adına yetkili olarak Mustafa Levent Göktaş seçildi.
21 Şubat 2022 tarihli genel kurul kararına şirketin tek yetkilisi Levent Göktaş.

Eylül 2022’de Levent Göktaş’ın MLG şirketine Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bir yıl süre ile ihalelere girme yasağı getirildi.
DW Türkçe’den Can Bursalı’nın haberine göre, Levent Göktaş’ın MLG şirketine kanunun 25’inci maddesinde yer alan “hile, vaat, tehdit, nüfuz kullanma, çıkar sağlama, anlaşma, irtikap, rüşvet suretiyle veya başka yollarla sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırma veya buna teşebbüs etme, sahte belge düzenleme veya buna teşebbüs edenler” kısmına göre karar verildi.
Ciddi iddialar.
Emniyet Genel Müdürlüğü nereye bağlı?
Süleyman Soylu’nun “bakan” olduğu İçişleri Bakanlığı’na.
Demek ki bir dönem Levent Göktaş’ın MLG şirketi Soylu’nun başında bulunduğu İçişleri Bakanlığı’ndan “ihale” alacak kadar itibarlıymış.

Peki sadece Mustafa Levent Göktaş’ın MLG şirketi sadece İçişleri Bakanlığı’ndan mı ihale kazanmış?
Elbette hayır.
Mustafa Levent Göktaş’ın MLG şirketinin en çok ihale aldığı kurum kim?
Aydın Büyükşehir Belediyesi.
Tam dört ihaleye kazanmış.
Kazanmış demeyelim “pazarlık” edilmiş.
Mustafa Levent Göktaş’ın savunma sanayi ile ilgilenen MLG Bilişim şirketinin Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden “aldığı” ihalelerin sadece biri teknoloji ile ilgili.
O da “Coğrafi Tabanlı Veri Toplama Yazılımı” ihalesi.
İhale numarası 2018/198629.
193 bin 200 liralık ihaleyi “pazarlıkla” Göktaş’ın MLG Bilişim şirketi 179 bin 800 liraya almış.
MLG Bilişim’in Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne verdiği “hizmet” bununla bitmemiş elbette.
Aynı şirket Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden “pazarlık” ile başka ihalelerde almış.
Örneğin 2018/462450 numaralı ihale.
Yaklaşık maliyeti 204 bin 533 lira olan ihaleyi “pazarlıkla”Levent Göktaş’ın MLG Teknoloji şirketi 192 bin 350 liraya kazanmış.
Tek bir teklifin verildiği ihalede ne alınmış?
Elektrik direği.

Örneğin 2019/643138 numaralı ihale.
Yaklaşık maliyeti 297 bin 500 lira olan ihaleyi “pazarlıkla” Levent Göktaş’ın MLG Teknoloji şirketi 285 bin liraya kazanmış.
Tek bir teklifin verildiği ihalede ne alınmış?
Elektrik direği.

Örneğin 2020/625063 numaralı ihale.
Yaklaşık maliyeti 271 bin lira olan ihaleyi “pazarlıkla” Levent Göktaş’ın MLG Teknoloji şirketi 285 bin 750 liraya kazanmış.
Tek bir teklifin verildiği ihalede ne alınmış?
Elektrik direği.

Mustafa Levent Göktaş bir yandan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Özlem Çerçioğlu’nu mahkemelerde “cansiperane” savunurken, diğer yanda da şirketi Aydın’ın sokak ve caddelerini “aydınlatmak” için direk satıyormuş.
Ne Türkiye ne de Aydın böylesine fedakarlığı yüz yıldır görmemiştir muhtemelen.
Demek ki Aydınlı vatandaşlar bugün sokaklarında caddelerinde gece yarısı gönül rahatlığı ile dolaşabiliyorlarsa bunda Levent Göktaş’ın da “önemli” payı var.
Bütün bunların üzerine bir de Levent Göktaş’ın Süleyman Soylu’nun başında bulunduğu İçişleri Bakanlığı’ndaki “ihalelerini” ekleyin.
İşte size yeni Türkiye manzarası.
Kimin eli kimin cebinde, kim kiminle siyasi ortak/rakip ortada.
Teknolojik “elektrik direğiniz” hayırlı olsun.
Bir daha “zam” konusunda tartışmaya denk gelirseniz.
Aydın’a Levent Göktaş’ın sattığı “direkleri” anımsayın yeter.

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER