A3 Haber

İmamoğlu: CHP ailesinin lideri olan Kılıçdaroğlu adaydır

İmamoğlu: CHP ailesinin lideri olan Kılıçdaroğlu adaydır

İmamoğlu: CHP ailesinin lideri olan Kılıçdaroğlu adaydır
Aralık 21
16:07 2022

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Bay Kemal oğluna sahip çık” diyerek yüklenen AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, “Bıraksın bizim baba-oğul ilişkimizi. Kıskandığının farkındayım, devam etsin. Biz daha çok sarılacağız birbirimize” yanıtını verdi. Adaylık ile ilgili konuşan İmamoğlu, “Her CHP’linin, ailesinin lideri olan genel başkanı olan Sayın Kılıçdaroğlu adayıdır” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Her CHP’linin ailesinin lideri olan Genel Başkanı olan Sayın Kılıçdaroğlu adayıdır” açıklamasını yaptı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sözlerine tepki gösteren İmamoğlu, “Yahu gidip çay içecek kahvehane bulamayacak İçişleri Bakanı. Ne Gaziosmanpaşa’da bulabilecek ne de Of’ta bulabilecek” ifadelerini kullandı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da yanıt veren İmamoğlu, “Bu kıskançlığı o kadar büyümüş ki Sayın Cumhurbaşkanı’nın, gözü hiçbir şey görmeyecek hale geldi diyebilirim” ifadelerini kullandı.

İBB iştiraki Şehir Hatları A.Ş., “İstanbul denizinin karbonsuzlaştırılması” projesi kapsamında elektrikli deniz taksi üretti. Mevcut deniz taksilere oranla yakıt tüketiminde yüzde 25 azalma sağlayacak yeni nesil araçlar için, Tarihi Haliç Tersanesi’nin 567’nci yıl kutlamaları haftasında, tanıtım toplantısı düzenlendi. Törenin sonunda 5 elektrikli teknenin denize indirildi.

Tersanedeki bir atölyede düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan İmamoğlu, “1455’te başlayan bir süreç, muhteşem bir tarihi alanın içerisinde olmak, gerçekten özel bir durum. Dünyanın yaşayan en eski tersanesi, 567 yıldır dimdik ayakta. Bunu korumak, muhafaza etmek, geleceğe taşımak önemli. Fatih Sultan Mehmet Han’dan bugüne hem zamana direndi hem de bazen bir takım rant düşüncelerine karşı kendini korudu, muhafaza etti. Bazen de çok duyarlı, titiz insanların katkılarıyla ayakta durdu. Göreve geldiğimizde tasfiye edilip, farklı düşüncelerle, başka bir boyuta evirilmesi düşünülen bu alanda, bu tarihi tersaneye gözümüz gibi baktık ve onu yeni bir döneme taşıdık” dedi.

Çalışanların de eski atıl yapıdan dolayı mutsuz oldukları bir süreci tersine çevirmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren İmamoğlu, şunları söyledi:

“Deniz taksi üretiminde, daha önce yaptıklarımızın bir değişiğini bugün harekete geçirmiş oldu arkadaşlarımız. Projemizin, çevreci ve hibrit bir deniz taksiye dönüşmesi ve elektrikli teknelerin denize inmiş olması gurur verici. Burada hem yakıt tüketimine malum etkisi var hem karbon salınımıyla ilgili çevreci bir boyutu var. Her yönüyle çok değerli bir işi başarıyoruz. Yılda 200 binin üzerine çıkan bir yolcu hedefi olan bir ekip oluyor artık. Artık filo oluyor. Daha önce biliyorsunuz, bu uygulanmıştı. Çöpe dönmüştü. Ve çöp haline dönen tekneler, yıllarca Haliç kıyısında çürümeye bırakılmış bırakılmıştı. Onları bile oradan kaldırmak, 1 sene sürdü. Ama bugün çöp değil. Kendi üretimiyle, şık haliyle, bu tarihi Boğaz’a, Haliç’e yakışan tasarımıyla bir de hem elektrikli hem normal üretimiyle beraber denizde ve Haliç’te, özellikle insanlarımızın hizmet sunacak bu sürecin sonuca ermesi, beni çok çok mutlu ediyor.”

“Cumhurbaşkanı’nda kıskançlık duygusu çok yüksek”

İmamoğlu, etkinliğin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik, “Bay Kemal, oğluna sahip çık” sözleri sorulan İmamoğlu, şunlaru ifade etti:

“Bizde ayrı gayrı yok. Sayın Kılıçdaroğlu, bizim ailemizin lideri. Dolayısıyla, eğer ona bir laf edilmişse, ona bizim de cevap verme hakkımız vardır. Zira bahsettiği kavramın içinde ben de varım. Tabii bizim bir aile oluşumuza, kuvvetli bağlarla birbirine sarılıyor olmamıza bu kadar ilgi göstermesi, garip. Demek ki, kendi ailesi içerisinde bu birliği ve bütünlüğü kaybetmiş ki, o alanda bile bizi kıskanıyor. Yani bu kıskançlığı o kadar büyümüş ki Sayın Cumhurbaşkanı’nın, gözü hiçbir şey görmeyecek hale geldi diyebilirim. Ama biz, çok sıkı bağlara sahibiz. Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak, Genel Başkanımla benim aramdaki ilişkiyi, Genel Başkan’ın bir ‘baba-oğul ilişkisi’ diye tariflemesi, muhteşem bir duygu. Bunu bir tek babam kıskanır diye düşündüm. Hani babam der ki, ‘Ya nasıl böyle bir şey der benim oğluma.’ Ama babam da kıskanmaz. Babam da gurur duyar oğluna böyle bir duygu besleyen Genel Başkanı olmasından. Fakat görüyorum ki, kıskançlık duygusu Sayın Cumhurbaşkanı’nda yüksek.”

“Ama ben buradan, hazır bu konu geçmişken, Sayın Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulunmak istiyorum” diyen İmamoğlu, “İstanbul’u devraldık, kıskançlığınız tavan yaptı. Her hamlemizde kıskançlığınız büyüyor. Ve bu kıskançlıkla yapılan hamleleriniz, saldırılarınız, bize müdahaleleriniz şimdi hukuk eliyle derece yükseltti. Görevden alıkonulmak istenen, görevden alınmak istenen dil ile bir nevi tehdit edilen bir pozisyonda kalmamız sağlanmaya çalışılıyor. Bunların hiçbiri bir kere bizi korkutmaz. Yani biz, ‘Korkma…’ diye diye büyüyen bir nesiliz. İstiklal Marşı’mızın o ilk kelimesi, ‘Korkma’yla başlar. Ben her zaman söylüyorum; biz asla korkmayız. Ama kendilerine şunu tavsiye ediyorum: Ben neredeyim şu anda? Kasımpaşa’dayım. Yani bugün 567’nci yılını tersanemizin kutladık. Kasımpaşa, önemli bir yerdir. Yiğit delikanlıların olduğu bir semttir ve mertçe mücadele için hayatını ortaya koyan insanlar vardır. Kasımpaşa’nın böyle bir namı vardır” ifadelerini kullandı.

“Sayın Cumhurbaşkanını mertçe mücadeleye davet ediyoruz”

İmamoğlu, şöyle devam etti: “Ben, buradan hem bir Kasımpaşalı olarak hem de hemşehri sayılırız, mertçe mücadeleye davet ediyorum Sayın Cumhurbaşkanı’nı. Yani bizim bu büyük ailemizden, bu büyük takımımızdan, bu büyük muhalefet cephesinin oluşumundan insan eksiltmeye çalışmasın. İnsan eksiltmeye değil, mertçe mücadeleye davet ediyorum. Bu elinizdeki devlet gücünü kullanarak, insanları sindirme kavramından uzaklaşsınlar. Bunu da bir tek kendileri yapabilir. Lütfen yapsın. Bu işin yanlış olduğunu, bu işin doğru bir karar olmadığını çıkıp açıklamasını bekliyorum. Bu işin istinaftan dönmesinin şart olduğunu çıkıp açıklamasını bekliyorum. Bunu yaparsa, kendine yakışanı yapmış olur. Bıraksın bizim baba-oğul ilişkimizi. Kıskandığının farkındayım. Kıskanmaya devam etsin. Biz daha çok sarılacağız birbirimize. Ama bu mertliği bekliyorum ben.”

Soylu yanıtı: Çay içecek kahvehane bulamayacak

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Karar kesinleştiği anda görevden alırım” açıklamasına yanıt veren İmamoğlu, şunları söyledi:

“Dedim ya; işte bunların hepsini bitirecek olan, Sayın Cumhurbaşkanı’nın mertçe yapacağı açıklamalar. Yoksa böyle konuşur giderler. Düşünsenize, tekil şahıs kipini kullanıyor; ‘Alırım.” ‘Görevden alırım’, ‘Yaparım, ederim…’ Yahu gidip çay içecek kahvehane bulamayacak İçişleri Bakanı. Ne Gaziosmanpaşa’da bulabilecek ne de Of’ta bulabilecek. Bu kibirli, bu hani haddini aşan, makamı… Bakın biz makama geldik değil mi? Ben, makama bir şeyler katmaya gayret ediyorum. İstanbullulara hizmet etmeye gayret ediyorum. Onlar ise, makamdan güç alan şahsiyetler. YSK Başkanı, İçişleri Bakanı… Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakın, en az konuşan makamlardır. Çünkü bunlar gerçekten kutsaldır. Çok önemlidir. İçişleri Bakanı’nın yönetimi hattına bakın; güvenliğiniz, 7/24 yaşam koşullarınızın emanet edildiği alanlardır. Saygı, minnet duyuyorum, jandarmamızın önünde, polisimizin önünde, şehitlerimizin huzurunda saygıyla eğiliyorum. Ama bu dil, o alana yakışmayan bir dil. Yani benim peşimden MOBESE’leri izleyen bir göz, başka ne der işte? ‘Alırım’ der, ‘Yaparım’ der, ‘Ederim’ der. Böyle bir akıl. Ben MOBESE işini bıraktım zannetmezsin. Ben, MOBESE meselesini hayatta var olduğum sürece takip edeceğim. Çünkü, bugün yaptıkları da aslında bir nevi MOBESE sürecinin basına aktarılması gibi bir süreç.”

YSK Başkanı’na: Görevini yap, sürecine odaklan

YSK Başkanı Muharrem Akkaya’nın sözlerine de yanıt veren İmamoğlu, “YSK Başkanı; işine bak. Başka konularda ‘Cevaba lüzum yoktur’ demecini veriyorsun, ama bu mesele olunca… Bu arada gazeteciyi tebrik ediyorum, güzel bir habercilik örneği göstermiş ve sorumsuz bir dilin ortaya çıkmasını sağlamış. Görevini yap. Sürecine odaklan. Geçmiş seçimde ne oldu? YSK’ya siyasi baskı uygulandı. Siyasi baskı, siyasi erk, ‘Bu seçimi iptal dilmelidir’ dedi. ‘Hırsızlar var’ dendi. Yani ne güzel ikili, bak sıraladınız. İçişleri Bakanı, ‘700’e yakın terörist tespit ettik’ dedi sandıklarda. Ne oldu üç senenin sonrasında? Davalar açıldı. Yargılanan 40 küsur kişi oldu. Bir tane suçlu yok, beraat” dedi.

İmamoğlu, şunları kaydetti: “Bu karar, bu insanlara zulüm. Bu insanlara ikinci bir seçim yaptırmak, bu ayıbı işletmek, milyonlarca, on milyonlarca, yüz milyonlarca liranın harcanmasına sebep olmak… Yani hiç oturup düşünmüyorlar mı? Kafasını ellerinin arasına alıp, hiç mi vicdan muhasebesi yapmıyorsunuz? Hala çıkıp yön vermeye, dizayn etmeye çalışıyorsunuz, talimatla. Bugünün anahtar kelimesi iki tane. Bana baksınlar, İstiklal Marşı’nın o ilk kelimesini, ‘Korkma’yı unutmasınlar. Bir de Ankara’ya baksınlar, beklentimi ifade ediyorum; mertlik. Bu kadar.”

“Çok güzel söylemiş sayın Demirtaş”

Tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarını yorumlayan İmamoğlu, “Ne güzel söylemiş. Az önce söylediğimi tekrar etmiş. 85 milyon insana emanet etmek istiyoruz Cumhurbaşkanlığı koltuğunu. Kendilerine, ‘Geçmiş olsun’ diliyorum. İnşallah bu süreç, onu da çoluğuna, çocuğuna, ailesine, eşine kavuşturacak. Hukuksuz yargılanıp, içeride yatan benim kardeşim Tayfun’u da Can’ı da diğer arkadaşlarını da çoluğuna, çocuğuna, evlerine, ailelerine kavuşturacak. Yani bütün bu hukuksuz alanlar sona erecek. Kesinlikle öyle” diye konuştu.

İmamoğlu, şunları ifade etti: “Bu seçim mücadelesi, kişisel mücadele alanı değil kardeşim. Ben ne diyorum? İstanbul Belediye Başkanıyım. Neferiyim. Ve bu seçimi, milletimiz için kazanacağız. 85 milyon insan için. Bana o hukuksuz kararı veren hakimin, savcının çocukları ve eşleri için kazanacağız bu seçimi. Onların çocuklarının, onlarının eşlerinin hayat boyu hiçbir hukuksuz alanla, ortama maruz kalmamaları ve mağdur olmamaları için bu seçimi kazanacağız. O bakımdan, çok güzel söylemiş Sayın Demirtaş. Diline sağlık.”

“Kılıçdaroğlu adaydır”

Adaylık ile ilgili soruya da yanıt veren İmamoğlu, “Hiç anlamıyorsunuz. Ben takım oyuncusuyum diyorum, beni daha evden sahaya giderken yolda sakatlamaya çalışıyorlar diyorum. Her CHP’linin ailesinin lideri olan Genel Başkanı olan Sayın Kılıçdaroğlu adayıdır” ifadelerini kullandı.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER