İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, altılı nasanın anayasa çalışmaları üzerine konuştu. Zorlu, İYİ Parti’nin kırmızı çizgisini açıklarken, “Kırmızı çizgimiz ilk dört madde ve onun ruhunun korunması. Bu konu tartışmaya kapalıdır bizim için” dedi.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, yeni anayasa çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Zorlu, yapmış olduğu açıklamalarda İYİ Parti’nin kırmızı çizgilerinin ne olduğunu açıkladı.

Sözcü gazetesinden Aytunç Erkin’e açıklamalarda bulunan Zorlu, “Bizim, anayasaya ilişkin kırmızı çizgilerimiz var. Mesela ilk dört madde ve onun ruhunun korunması. Bu konu tartışmaya kapalıdır bizim için” ifadelerini kullandı.

Zorlu, “İYİ Parti iktidara gelirse, dış politika dengesinde nerede duracak?” sorusuna da yanıt verdi. Milli Merkez yaklaşımıyla uyumlu bir yerde duracaklarını açıklayan Zorlu, “Aslında milli merkez yaklaşımımızla uyumlu bir yerde duracağız. Uluslararası kurallar ve uluslararası hukukun çerçevesi temel itibarıyla batı tarafından oluşturulmuştur. Dolayısıyla yer yer istisnai neticeleri olmakla birlikte uluslararası nitelik taşıyan olay ve olgular batının hukuk, egemenlik ve meşruiyet anlayışının dışına çıkmadan yönlenmektedir. Burada batıyı iki merkezde irdelemek mümkündür. Biri ABD diğeri Avrupa ve onun çeperi. Ukrayna savaşı, bu çepere ilişkin safların keskinleştiği bir süreç oluşturmuştur. Bugün uluslararası sistemin oluşa geldiği soğuk savaş döneminin yönetim koşulları belirli değişimler göstermiştir. Batı karşısındaki ülkeleri optimal bir demokrasi anlayışına sevk edebilmenin yolu da karşıtlık ve küresel parçalanma üzerinden değil birleştiricilik ve uyum üzerinden yürünmesini gerekli kılmakta. Artık kalkınma da karşıtların işbirliği ile sürdürülebilir. Örneğin tedarik zinciri meselesi…” şeklinde konuştu.

Şu anki sistemi ucube olarak nitelendiren Zorlu, “Şimdi asıl önemlisi Türkiye’nin bu dengeler içerisinde nerede konumlanacağı. Türkiye, Çin ve Rusya’nın önde olduğu Doğu ile ekonomi ve enerji konularında yüksek bir bağımlılık yaşanırken, değerler sistemi, hukuki ve yapısal olarak batı ile bağımlılık içerisindedir. Ne yazık ki cumhuriyetin kazanımlarından ve dünyadaki özgün yerinden uzaklaşan Türkiye şimdi bu iki bağımlılık arasında teraziyi bozarak bir tür kıskaçta kalmıştır. Çok tartışılmadı ama demokrasiyi, kuvvetler ayrılığını aşındıran bu ucube yönetim sistemi de böyle bir sıkışmışlığın neticesinde daha rahat gün yüzüne çıkmıştır. Türkiye, neden burada kalsın! Hem batıyla hem doğuyla ilişkilerini ileriye götürebilir. İYİ Parti’nin bu ucube yönetim sistemini değiştirme iddiası bir yönüyle Türkiye’nin dış politikasını da yeniden onarabilmenin tezahürüdür” dedi.