A3 Haber

21’nci Feminist Gece Yürüyüşü: Öfkeliyiz, yastayız, ama isyandayız!

21’nci Feminist Gece Yürüyüşü: Öfkeliyiz, yastayız, ama isyandayız!

21’nci Feminist Gece Yürüyüşü: Öfkeliyiz, yastayız, ama isyandayız!
Mart 08
21:38 2023

21. Feminist Gece Yürüyüşü bu sene, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasağını tanımayan kadınlar ve LGBTİ+’lar tarafından Cihangir’de gerçekleştirildi. Saat 21:00 itibariyle sona eren eylemlerin ardından basın açıklaması yayınlandı. “Üzgünüz, Öfkeliyiz!” başlıkları üzerinden yapılan açıklamada, “Bu iktidarı; bir gecede İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ederek milyonlarca kadının hayatını tehlikeye atmasından, 6284’e karşı saldırıların önünü açmasından, erkek şiddetini teşvik etmesinden tanıyoruz.” ifadelerine yer verildi.

 

İstanbul’da bu yıl kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararına karşın Taksim’de yapılması planlanan 21’inci Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılmak için Cihangir Katlı Otoparkı önünde buluştu. Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi, yürüyüşten saatler öncesinde polis bariyerleriyle kapatıldı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla 21’incisi düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü için kadınlar, Cihangir Katlı Otoparkı önünde bir araya geldi. Karaköy’den gelecek kadınlar için beklenirken yürüyüş saat 19.30’da başladı. Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararının ardından Taksim Meydanı ile İstiklal Caddesi’nin bazı noktaları, polis bariyerleri ile çevrildi.

Saat 21:00 itibariyle 21. Feminist Gece Yürüyüşü Basın Açıklaması yayınladı. Türkçe, Kürtçe ve Arapça yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Sokakları ve geceleri feminist isyanla, coşkuyla ve dayanışmayla doldurduğumuz Feminist Gece Yürüyüşü’nün 21.’si için buradayız, sokaklardayız. Yirmi yıl boyunca çok şey gördük; savaş, işgal, yoksulluk, ırkçılık, artan emek sömürüsü, LGBTİ+ düşmanlığı, yönetilemeyen pandemi, ekonomik kriz ve giderek güçlenen patriyarka.

Şimdi ise 6 Şubat’ta yaşanan deprem sonrasında on binlerce kişinin hayatını kaybettiği, yaralandığı, evsiz kaldığı bir dönemden geçiyoruz.

Patriyarkal kapitalizmin yol açtığı yıkım, bizlere doğal afet diye açıklanmaya çalışılıyor. Doğayı, kentleri rant uğruna mahvedenler, afete müdahale biçimleriyle de insan hayatına zerre önem vermediklerini gösteriyor. Deprem bölgesinde dayanışma kurmak için seferber olan insanları polisle tehdit edip baskı uygulayarak dayanışmayı kriminalize etmeye ve insanları birbirine düşman hale getirmeye çalışıyor.

Üzgünüz, Öfkeliyiz!

Biz kadınlar; insan hayatının hiçe sayılmasını, devletin krizleri yönetme, sorumluluğunu yerine getirme konusundaki acizliğini ve bunun sonuçlarını çok iyi biliyoruz!

Bu iktidarı;

Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ederek milyonlarca kadının hayatını tehlikeye atmasından, 6284’e karşı saldırıların önünü açmasından, erkek şiddetini teşvik etmesinden tanıyoruz.

Erkek şiddetine maruz kaldığı için şikâyete giden kadınları karakollardan evlere geri göndermesinden; mahkemelerde tecavüzcü ve katil erkekleri, erkeklik indirimleriyle affetmesinden; hayatına sahip çıkan kadınlara ağır cezalar vermesinden; nafaka hakkına saldırmasından; kürtajı engellemeye çalışmasından; kamu kreşlerini kapatıp çocuk bakımını özel sektöre ve yoksulları da cemaat ve tarikat kreşlerine mecbur bırakmasından; ev içindeki tüm iş yükünü kadınların sırtına yüklerken kadınları sermayeye ucuz iş gücü haline getirmesinden tanıyoruz.

Kadınları aileye hapseden, aile dışında var olmalarını kabul etmeyen politikalarından, LGBTİ+’ları hedefe koymasından, çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştırmaya çalışmasından tanıyoruz.

Diyanete sonsuz bütçe verip kreşleri kapatırken dini kurumlarda eğitimi teşvik edenler, bugün refakatsiz çocukları tarikatlara, dini kurumlara vermekte beis görmüyor.

Bu iktidarı, bu erkek-devleti her yıl 8 Mart’larda yüzlerce polisiyle, TOMA’sıyla, barikatıyla bizi, isyanımızı engellemeye çalışmasından biliyoruz.

Öfkeliyiz!

Yaşadığımız afetin sonuçlarının, kadınlar için katmanlı olduğunu biliyoruz; hayatı sürdürme, yeniden kurma yükünün, afet durumunda da kadınların üzerinde olduğunu, temel ihtiyaçlarının nasıl ikincilleştiğini görüyoruz ve depremin üzerinden daha 1 ay geçmişken kadınların hayatlarının daraldığına tanıklık ediyoruz.

Öfkeliyiz, yastayız. Ama isyandayız!

Tüm bu yaşananlar, bizlere bir kez daha feminist mücadelenin ve dayanışmamızın; şiddetin, adaletsizliğin ve eşitsizliğin olmadığı bir dünya kurmanın tek yolu olduğunu gösterdi. Başka bir dünya kurma talebimizin haklılığını bir kez daha gösterdi.

Her yıl olduğu gibi burada el ele, yan yana bir aradayız; erkek devlete, homofobiye, transfobiye, ırkçılığa, emek sömürüsüne, patriyarkal kapitalizmin yıkımına karşı buradayız. Sırtımızı ranta değil birbirimize yaslayarak, erkek egemen sistemin yarattığı her türlü şiddete karşı birlikte isyan ederek, dayanışarak, direnerek ve yaşamlarımızı adaletten, eşitlikten yana kurmak için buradayız.

Mücadelemizden, hayatlarımızdan, birbirimizden, feminist bir dünya kurma tahayyülümüzden vazgeçmiyoruz.

Öfkeliyiz, yastayız, buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz.

Patriyarkal Kapitalist Yıkıma Karşı Feminist İsyandayız”

Kadınlara polis müdahalesi

Kadınlar, Taksim Meydanı’na doğru yürümek istedi. Demir bariyer ve kalkanlarıyla sokağı kapatan polis ile bir grup kadın arasında arbede yaşandı.

Demir bariyeri çekip, kalkanlara tekme atarak yolu açmaya çalışan kadınlara polis biber gazı sıkarak müdahalede bulundu.

About Author

Serdar

Serdar

Related Articles

TÜM HABERLER