Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye’nin yerli otomobil, nükleer santral ve doğal gaz gibi projelerle büyümeye devam edeceğini belirterek, “Onlar soğan cücüğüyle, biz nükleer santralin yakıtıyla uğraşacağız. Bizim zihin dünyamız böyle çalışıyor, onların zihin dünyası da öyle.” dedi.

Mersin’den AKP milletvekili adayı olan Nebati, Gülnar ilçesinde yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) incelemede bulundu. İlgililerden projedeki gelişmeler hakkında bilgi alan Nebati iftarını santral işçileriyle yaptı.Nebati, programdaki konuşmasında, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden bu yana milletin yanında olduklarını, afetten etkilenen illeri en hızlı şekilde ayağa kaldıracaklarını söyledi.

Enerjide bağımlılığı azaltma çalışmalarının, tüm ülkelerin öncelikli politikasına dönüştüğünü dile getiren Nebati şöyle devam etti:

“Enerjide tam bağımsızlığa ulaşmak için bizler de büyük mücadeleler vermeye devam ediyoruz. Yenilenebilir kaynaklardan madenciliğe, doğal gazdan elektrik altyapısına kadar birçok alanda güçlü adımlar attık, atmaya da devam edeceğiz. Bu güçlü adımlarımızdan biri de hepimizin bildiği üzere 2020’de Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gaz rezervidir. Geçtiğimiz günlerde doğal gaz kuyularının vanalarını açarak deniz altındaki ana iletim hattına doğal gazı vermeye başladık. Yarın inşallah Karadeniz gazının 170 kilometrelik deniz açıklığından ülkemize getirildiğine hep birlikte şahitlik yapmış olacağız.”

Ülkenin birbirinden önemli projeleri hayata geçirdiğini işaret eden Nebati sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ayın 27’sinde gözünüzün nuru, sizin emeğiniz olan bu nükleer santralin ilk yakıtı da gelmiş olacak. Türkiye Cumhuriyeti, nisan itibarıyla elektrikli otomobilini, akıllı aracını üreten, gemisini denize indiren, gökyüzüne uydusunu gönderen, doğal gazını Karadeniz’den alıp kullanmaya başlayan ve nükleer santralini işletme için hazırlayan bir Türkiye. Onlar ne yapıyor? Türkiye’de mevsimsel koşullarda her zaman fiyat dalgalanmalarının olduğu soğan, patates gibi sebzeler üzerinden politika üretmeye gayret ediyorlar. Bu ülke elektriğiyle, gazıyla, otomobiliyle büyümeye devam edecek. Onlar soğan, patatesle uğraşsınlar, cücüğüne kadar soysunlar. Biz ne yapacağız? Biz yollar, otobanlar yaparak, hızlı trenler inşa ederek onların oynadıkları bu soğanların bir yerden bir yere çok daha kolay şekilde taşınmasını sağlayacağız. Aramızdaki fark bu. Onlar soğan cücüğüyle, biz nükleer santralin yakıtıyla uğraşacağız. Bizim zihin dünyamız böyle çalışıyor, onların zihin dünyası da öyle.”