Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Eskişehir’in ardından Burdur’da da miting gerçekleştirdi.

İki lider, yoğun ilgiyle karşılandı, meydanı çok sayıda vatandaş doldurdu.

Kılıçdaroğlu, şu açıklamalarda bulundu:

• Kavgadan bıkmadık mı Allah aşkına? Ayrışmadan bıkmadık mı Allah aşkına? İşsizlik canımızı yakmıyor mu? Bu memleketi soğana muhtaç hale getirdiler. Bütün bunları çözeceğim. Allah şahittir çözeceğim.
• Burdur’a gelirken Burdur’da kaç gencin ilk kez oy vereceğine baktım. 14 bin 258 genç ilk kez sandığa gidecek ve oy kullanacak. Şimdi gençlerden söz istiyorum; sevgili gençler demokrasi istiyor musunuz? Hukuk istiyor musunuz? Hak istiyor musunuz? Adalet istiyor musunuz? Sevgi istiyor musunuz?
• O zaman Türkiye’nin kaderini değiştirmek sizin elinizde. 14 bin 258 gencin oyunu istiyorum. Benim de Burdur’a ve Burdurlu gençlere sözüm var; sizin çektiğiniz bütün acılar, bütün sıkıntılar benim de acım, benim de sıkıntım olacak. Siz rahata ermedikçe ben asla rahat etmeyeceğim. Siz huzura kavuşmadıkça ben asla ‘huzura kavuştum’ demeyeceğim. Bunun mücadelesini sizin için vereceğim.
• Söz veriyorum; bu memlekette hiçbir fakirin fukaranın elektriği, doğalgazı, suyu kesilmeyecek. Çiftçiye kırmızı mazotu vereceğim. ÖTV’siz olacak, KDV’siz olacak. Çiftçiye ucuz gübre vereceğiz. Çiftçiye ucuz tohum vereceğiz. Çiftçinin bankalara, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizlerini sileceğiz. Aile Destekleri Sigortası getireceğim. Hiçbir hanede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her anne çocuğunu okula gönderirken huzur içinde gönderecek.
• Elinizi vicdanınıza koyup sandığa gidin. Ve oy kullanırken Allah aşkına kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. Yolsuzluk yapanlara oy vermeyin. Sizin hakkınızı çalanlara oy vermeyin. ‘Kul hakkı yemek en büyük günahtır’ demiyor mu yüce yaradan? En büyük günahı işleyene oy vererek niye ortak oluyorsunuz? Niye oy veriyorsunuz onlara?

Yavaş ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

• Ankara halkı bize bir fırsat verdi, kendimizi gösterip şeffaf yönetimin nasıl olduğunu gösterdik. İşte şimdi 14 Mayıs’ta sıra Türkiye’de… İnşallah Türkiye’de de bu değişim gerçekleşecek. ‘Bizden başka kimse bir şey yapamaz’ diyen zihniyet gidecek; çok daha şeffaf, insanları ayırmayan bir yönetim gelecek.
• Şimdi Togg’u, İHA’ları, SİHA’ları öne çıkararak sanki gelen hükümet bunları yok edecekmiş gibi bir hava vermeye çalışıyorlar. Bu devlet 1000 yıldır bu coğrafyada bulunan bir devlet. Bir devlet geleneğimiz vardır. 80’li yıllarda ROKETSAN’ı, ASELSAN’ı, HAVELSAN’ı kurdular. E ne oldu? Kendilerinden sonra gelenlere emanet edip gittiler.
• Bu Togg’u yapanlardan Allah razı olsun. İHA’ları, SİHA’ları yapanlardan Allah razı olsun. Biz bunları inkar etmiyoruz. Ve gelirsek mutlaka daha iyisini yapacağız. Daha da geliştireceğiz. Sanki partinin malıymış gibi, babasının parasıyla yapmış gibi bunları seçim ortamında kullanıyorlar. Şimdiye kadar bunu hiç kimse yapmadı.
• Anadolu Gemisi çıktı İstanbul’dan, Ege’yi dolaşıyor. Savunma için yapılmış, övündüğümüz bir tesisi adeta seçim otobüsü gibi kullanıyorlar.
• Başladılar şimdi de ‘Bebek katilini serbest bırakacaklar’, ‘Eli kanlı katilleri serbest bırakacaklar…’ Kim, neyi bırakıyor Allah aşkına? Kimden, ne haber aldınız siz? Ekrem Başkanın seçiminde gücünün yetmediğini anlayınca Osman Öcalan’ı televizyona çıkaran kim? Apo denen kanlı katilden mektup getiren kim? Şimdi de Kandil’in bazı söylemlerini televizyonlarda, mitinglerde gösteriyorlar. Bunlar da, iktidarın işine yarayan konuşmaları yapanlar da aynı mihraktır.
• En az onlar kadar milliyetçiyiz, en az onlar kadar vatanperveriz, en az onlar kadar Müslümanız.