Erdoğan’dan The Economist dergisine tepki: “Küresel güçlerin operasyon aygıtı…”
İngiliz yayın organlarından biri olan The Economist’in 14 Mayıs seçimlerine yönelik verdiği mesajlara Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sert tepki geldi. Erdoğan, “Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergilerin kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine, millî iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
İngiliz basın kuruşu ve dünyaca ünlü dergi The Economist’in kapağındaki Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan genel seçimlere yönelik ifadelere Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sert çıktı.
Derginin kapağında dün, “Erdoğan gitmeli”, “Demokrasiyi kurtarın” gibi etiketler bulunurken haberdeki analizde, “Eğer Türkiye otokrat liderini kovarsa her yerdeki demokratlar cesaretlenmeli” değerlendirmesi yapılmıştı. Bununla birlikte, “Biz Kılıçdaroğlu’nun bir sonraki cumhurbaşkanı olmasını destekliyoruz” ifadelerine de yer verilmişti.
The Economist editörlerinin kaleme aldığı başyazı ise, “Türkiye Erdoğan’ı görevden alırsa, her yerdeki demokratlar cesaretlenmeli” başlığı ile yayımlandı. Seçimlerin bıçak sırtında olduğu yorumunda bulunan editörler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu karşılaştırdı.
Yayımlanan yazıda The Economist’in Kılıçdaroğlu’na verdiği açık destek, “Biz Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin bir sonraki cumhurbaşkanı olmasını destekliyoruz” ifadeleri ile yayımlandı.
Erdoğan’da sert tepki
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise resmi sosyal medya hesabından İngiliz dergisine sert çıktı. Dergiyi “küresel güçlerin operasyon aygıtı” şeklinde nitelendiren Erdoğan, “Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergilerin kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine, millî iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Erdoğan’ın konu ile ilgili paylaşımı şu şekilde:
Polisimizi, askerimizi, sivillerimizi alçakça şehit edenlere terörist diyebilmek için Batı’nın gözünün içine bakanlar bilmezler.
Artık siyasi, diplomatik ve askerî hamleleriyle terör örgütlerine dünyayı dar eden bir Türkiye var.
İşte sahada ve masada güçlü Türkiye’nin hikâyesi
Ülkemiz, üç kıtanın kalbi konumundaki jeopolitiğine rağmen yıllarca tek eksenli bir dış politikayla yönetildi.
Boraltan Köprüsü faciasında can kardeşlerini göz göre göre katillerine teslim eden pısırık zihniyete son verdik.
Diplomatlarımızın da gayretleriyle öz güveni yüksek, girişimci ve insani bir dış politika pratiğini hayata geçirdik.
Dış temsilcilik sayımızı 163’ten 260’a çıkartarak dünyanın en geniş diplomatik ağına sahip 5 ülkesi arasına girdik.
TİKA, YTB, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ile soydaşlarımıza ve yurt dışında yaşayan 7 milyon insanımıza kucak açıyoruz.
Kıbrıs Türklerinin, Türk dünyasının ve Balkanlar’daki Evladı Fatihan’ın hakkını kararlılıkla savunuyoruz.
Libya’da, Suriye’de, 30 yıllık işgalin ardından azat edilen Karabağ’da olduğu gibi gerektiğinde tüm imkânlarımızla kardeşlerimizin yanındayız.
Esir takası ve tahıl koridoru anlaşmalarıyla bölgesel krizlerin çözümüne katkı sunuyoruz.
Tarihi şanlı zaferlerle dolu bir devlet olarak uluslararası sistemde hak ettiğimiz yere geliyoruz.
Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergilerin kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine, millî iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz.
Türkiye Yüzyılı’yla inşallah tüm bu diplomatik başarıları zirveye taşıyacağız.
