Fransız haber ajansı AFP, “Ukrayna, Suriye, NATO: Kremlin’in neden Erdoğan’ın kazanmasına ihtiyaç duyuyor?” başlıklı bir analiz yayınladı. Makalede, Rusya açısından Erdoğan’ın öngörülebilir bir ortak olduğu ifade edildi.

France 24 kanalının AFP’den aktardığı analize göre Türkiye’de yapılacak ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerine üç günden az bir zaman kala dünya basını da süreci yakından takip etmeye devam ediyor.

Fransız haber ajansı Agence France Press (AFP) yayınladığı “Ukrayna, Suriye, NATO: Kremlin’in neden Erdoğan’ın kazanmasına ihtiyaç duyuyor?” başlıklı analizde seçimlerden galip çıkacak ismin Ukrayna, Suriye ve NATO ile ilişkiler gibi Rusya için kritik önemdeki konularda kozlara sahip olacağı yorumu yapıldı.

Makalede, “Bu pazar günü yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde Kremlin’in uzun süredir ülkeyi yöneten Erdoğan’ın kazanmasını umut ettiği” ifade edildi.

Analizde, “Kremlin açısından Cumhurbaşkanı Erdoğan son 20 yılda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakın işbirliği içinde olan bir liderken, Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son zamanlarda Moskova’yı seçimlere müdahale etmeye çalışmakla suçladığı” hatırlatıldı.

Hem Rusya hem de Türkiye ile çalışmış batılı bir diplomatın iki ülke ilişkileri konusunda “İlk tur sonuçlarının ardından Rusya rahat bir nefes almıştır” yorumunu yaptığını aktaran AFP, “Erdoğan ve Putin’in Orta Doğu ve Kafkaslarda birçok alanda karşı karşıya geldiğine fakat buna rağmen iki ismin birlikte de çalıştığına dikkat çekti. Analizde, “Batı’nın askeri, siyasi ve ekonomik etkisine mesafeli olan Moskova ve Ankara’nın olduğu bir dünyada, Putin ve Erdoğan birbirlerini güvenilir ortaklar olarak görüyor” ifadeleri kullanıldı.

Moskova-Ankara ilişkilerini yorumlayan bağımsız siyasi analist Arkady Dubnov, “Siyasi zihniyetleri, tarzları ve dış dünyayla ilişkileri açısından birbirlerine inanılmaz derecede benziyorlar. Her ikisi de, Batı’nın liberal değerlerini içtenlikle küçümsüyor” dedi.

Kremlin’e yakınlığıyla bilinen dış ilişkiler uzmanı Fyodor Lukyanov ise AFP’ye yaptığı değerlendirmede “İki ülkenin çıkarları açısından birçok çelişki bulunsa da iki lider arasındaki şahsi ilişki sayesinde söz konusu çelişkilerde ilerleme kaydedilebildiği” yorumunu yaptı.

Bağımsız siyasi analist Arkady Dubnov ise AFP’ye verdiği demeçte Erdoğan ve Putin’in siyasi pozisyonlarıyla ilgili bir değerlendirmede bulunarak, “Siyasi zihniyetleri, tarzları ve dış dünyayla ilişkileri açısından birbirlerine inanılmaz derecede benziyorlar” dedi. Dubnov, her iki liderin de “Batı’nın liberal değerlerini içtenlikle küçümsediğini” ekledi.

İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan Batılı bir diplomat ise, her iki liderin çıkarları örtüştüğünde farklılıkları bir kenara bırakarak birlikte çalışma konusunda çok başarılı olduğunu” söyledi. Ancak söz konusu diplomat bu durumun bir ‘kardeşlik’ göstergesi olmadığını aksine tamamen ticari bir ilişki olduğunu da ekledi.

Analizde, bir yılı aşkın bir süredir devam eden Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin arabuluculuk rolünü üstlendiğine dikkat çekilirken Ankara’nın Batı yaptırımlarına dahil olmadığı da hatırlatıldı.

Makale, Türkiye ile Rusya ilişkileri açısından Erdoğan’ın öngörülebilir bir ortak olduğu ve analistlerin Batı’ya sempati duyan Kılıçdaroğlu’nun ilişkilerdeki dengeyi bozabileceği yorumu hatırlatılarak sonlandırıldı.