A3 Haber

Yargı, DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’ın uygulamalarını hukuksuz buldu

Yargı, DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’ın uygulamalarını hukuksuz buldu

Yargı, DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’ın uygulamalarını hukuksuz buldu
Haziran 27
08:53 2023

DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’ın geçici görevlendirme uygulamalarıyla “öğrencisiz akademisyen” olarak gündeme gelen ve iş akdi feshedilen Doç. Çağdaş Cengiz’in açtığı dava, Cengiz’in lehine sonuçlandı.

Gazete Duvar’da Cihan Başakçıoğlu imzasıyla yer alan habere göre mobbing ve yolsuzluk iddialarıyla sık sık gündeme gelen Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) rektör Nükhet Hotar, 12 yıldır üniversitede görev yapan Eğitim-Sen üyesi Doç. Çağdaş Cengiz’i, hakkında çıkardığı sayısız geçici görevlendirme ile “öğrencisiz akademisyen” haline getirerek yükseköğretim tarihinde bir ilke imza attı. Üniversiteye karşı açtığı davalarda mahkemece defalarca haklı bulunan Doç. Cengiz’in iş akdi de Mart ayında feshedildi.

Cengiz’in, sık sık görev yerini değiştiren rektörlüğe karşı açtığı tazminat davasında Hotar da davaya müdahil oldu, fakat mahkeme Cengiz’i haklı buldu. İzmir 5’inci İdare Mahkemesi Cengiz’in görev tanımına ve unvanına uygun olmayan birimlerde görevlendirildiği, bunun çalışma barışına, takdir yetkisine ve kamu yararına aykırı olduğu, mesleki hasar ve iş sağlığı sorunları başta olmak üzere ağır zararlara yol açtığını hükme bağladı. Hotar’ın itirazına rağmen İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5’inci İdare Dava Dairesi tarafından karar onandı ve kesinleşti.

Karara ilişkin konuşan Doç. Cengiz, “Üst mahkeme kararı gösteriyor ki akademi ile ilişiği kesilmesi gereken kişi ben değilim, bizzat hukuksuzlukları yargı kararlarıyla defalarca onanmış rektör Fatma Seniha Nükhet Hotar’dır. Bu kesinleşmiş yargı kararı da bunun açık ispatıdır. Şayet YÖK ona ve savcılığın gönderdiği diğer şüphelilere ilişkin gereğini zamanında yapsaydı, benim iş akdimi feshedip ekmeğimle oynayamayacaktı. Atanmış rektör, kamu hizmeti üretmek adına kendisine verilmiş görevlendirme yetkisini ve oturduğu makamı bizimle başlattığı nedeni anlaşılamayan kişisel husumetinde avantaj elde etmek için kullanmıştır. YÖK’teki savcılık dosyasında adı geçen şüpheli şahısların, kamuya ve yükseköğretime daha fazla zarar vermeden, derhal hak ettikleri ceza ile tecziye edilmelerini bekliyoruz” dedi.

Yeteri kadar kamu zararına yol açıldığını vurgulayan Cengiz, “Ülkede ekonomik kriz varken, birileri kendi hukuksuzlukları yüzünden ortaya çıkan tazminat mahkûmiyetlerini ve vekâlet bedellerini, yani halkın emanet parasını kendi parasıymış gibi sağa sola saçamaz. YÖK’ten bu idari yargı kararının adli/cezai sonuçlarını ivedilikle açıklamasını bekliyoruz. İzmir’e ve Dokuz Eylül Üniversitesi’ne yakışan bir yönetim gelene kadar nerede haksızlık hukuksuzluk varsa orada mücadeleye ve dayanışma halinde olmaya devam edeceğiz” dedi.

“Benim gözlemlediğim kadarıyla artık YÖK bile bu kadarını beklemiyordu ve kendi varoluşsal sürekliliği gereği duruma müdahale edecektir“ diyen Cengiz, şöyle devam etti: “Çünkü şu gidişatta bir takım şüpheli ve zanlı konumundaki kişiler yükseköğretimde bardağı taşırmış durumda. Bunun kimseye bir faydası yok. Yükseköğretimde sorunlar tarihin her döneminde, dünyanın her yerinde mevcuttur, bu doğal bir süreçtir. İzmir’de olup biten şeyler ise bambaşka, kanaatimce artık öğrencilerimize de ciddi zararlar verecek noktaya ulaşmıştır. En başta çocuklarımızın geleceği ve tabi kamu yararı adına derhal müdahale edilmesini bekliyoruz. Üstelik bu salt bizim bir yorumumuz değil. Mahkeme kararları orada duruyor. O kararlar yok sayılırsa, bundan sonra ne akademiden, ne ekonomiden, ne de yargı sisteminden kimse şikâyet etmesin. Zira adaleti öldürdüğün gün, devlet de ölür”

Söz konusu hukuksuzluğu yargıya taşıyan Eğitim-Sen’in Genel TİS ve Hukuk Sekreteri Arzunur Şimşek de “Yargı kararlarını yok sayan, bu kararların etrafından dolaşabileceklerini sanan, keyfi ve hukuksuz uygulamalarda ısrarcı olan Dokuz Eylül Üniversitesi yönetiminin ‘güç sarhoşluğuna’ ve ‘ben yaptım oldu’ tavrına karşı mücadelemiz bununla sınırlı kalmayacak, üniversite yönetiminin tutumunu her alanda teşhir edeceğiz. Üyemizin akademik çalışma hakkını engelleyenler, hakkındaki soruşturmaları hukuka aykırı usullerle yürütenler ve yeniden atamama kararını ‘oy birliği’ ile alan üniversite yönetim kurulu üyeleri yargı önünde hesap vereceklerdir” ifadelerini kullandı.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER