Uğur Doğan…

Yıllar önce Manisa’da ÖDP kontenjanından DSP’den belediye meclisi üyesi olarak görev yaparken tanıştık.

Sıradan meclis üyesi değildi.

Araştırır, sorar, sorgular ve meclis toplantısında mutlaka çıkıp söylerdi.

Biz gazeteciler bile imrenirdik kimi zaman.

Doğan eski tüfek solculardandır.

Ben bildim bileli de ABD emperyalizminin de karşıtıdır.

Geçtiğimiz günlerde başına gelenleri anlatınca acı acı güldüm.

Bir yandan gülerken, diğer yandan da memleketin halini düşündüm.

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, başımıza her an her şey gelebilir.

Onun başına gelenlerde işte öyle bir örnek.

Uğur Doğan emekliliğini hak etmiş sıradan bir Türk vatandaşı olarak maaşını almak için ING Bank’ı tercih etmiş.

Yıllardır de sorunsuz çalışıyor.

Kimi zaman ise yapabildiği üç-beş kuruşluk birikimleri ile yatırım yapmanın yollarını arıyor.

Kullandığı tasarruf araçları arasında bir değişiklik yapmak istemiş ve kendince araştırıp fon almaya karar vermiş.

Gelin gerisini kendi ağzından dinleyelim:

78 kuşağı olarak 17 yaşından beri Amerikan emperyalizmine karşı mücadele etmiş Türkiye’nin bir yurttaşı olarak, kendi ülkemde faaliyet gösteren Hollandalı ING BANK tarafından banka kayıtlarında Amerikalı vatandaş ilan edildim.
Ve Amerikalı vatandaş göründüğüm için, 23 Aralıktan beri emekli maaş hesabımdaki fon hesabımdan alım satım işlemi yapamıyordum. Kendi ülkemde elin Hollandalı bankasına Amerikan vatandaşı olmadığımı T.C vatandaşı olduğumu kanıtlamaya çalıştım.
Sonunda Amerikan vatandaşı olmadığımı, TC vatandaşı olduğumu anladılar, nihayet. Sorunu hallettiler. Hallettiler halletmesine de ben bu işin peşini burada bırakmayacağımı söyledim…

Uğur Doğan’ın başına gelenler ya da benzerleri her gün birimizin başına gelecek türden.

Bir vatandaş kendi ülkesinde nasıl olur da başka bir ülkenin vatandaşı olur gerçekten üzerinde düşünülecek bir sorun.

Bankacılığımızın geldiği nokta ise gerçekten ilginç.

Bir de ABD emperyalizmine karşı birini bulması ise tam bir ironi…

Peki Uğur Doğan’ın bu hak arayışı burada bitti mi?

Elbette hayır.

Benim tanıdığım, bildiğim Uğur Doğan bu işin peşini bırakmaz! Diye düşündüm.

Haklı da çıktım.

Doğan, bundan sonra yapacaklarını da şu sözlerle özetledi:

Bu konudaki hak kaybımı ve mağduriyetimi tazmin etmeleri için bankanın İstanbul’daki genel müdürlüğüne Türkçe başvuru mektubu, Hollanda Amsterdam’daki Genel Merkezi üst yönetimine İngilizce başvuru mektubunu iadeli taahhütlü postaya verdim. Uğradığım hak kaybının ve yurttaşlık hakkımın sonuna kadar takipçisi olacağım. Bedeli her ne olursa olsun…

Doğru söze ne denir?

İnsan inandığı konuda gerçekten hakkını sonuna kadar aramalı.