CHP sözcüsü Faik Öztrak, Trump ve Netanyahu’nun açıkladığı “barış planı” hakkında “Ortadoğu’daki tansiyonu artırmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Bu sözde barış planı, iki devlette çözüm umudunu yok etmektedir” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) sözcüsü Faik Öztrak, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Öztrak, dün akşam Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun “yüzyılın anlaşması” adıyla duyurduğu “barış planı” hakkında açıklamalar yaptı.

Kudüs’ün İsrail’in bölünmez başkenti ilan edileceği, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim yerlerinin ABD tarafından İsrail toprağı olarak tanınacağı, sayıları 6 milyonu bulan Filistinli mültecinin topraklarına dönemeyeceklerine dair açıklamalara yanıt veren Öztrak, şu ifadeleri kullandı:

“Netenyahu’nun birlikte açıkladıkları Ortadoğu barış planı, yıllardır süren savaşlar ve göçlerle yıpranan Ortadoğu’daki tansiyonu artırmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Bu sözde barış planı, iki devlette çözüm umudunu yok etmektedir. Bu plan, Kudüs’ü bölünmemiş bir şekilde İsrail başkenti olarak tanıyarak hep savunagelinen, bizim de savunduğumuz, desteklediğimiz, Doğu Kudüs’ün başkenti olacağı bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını da sekteye uğratmıştır. İsrail, Birleşmiş Milletler’in de belirttiği üzere 1967 savaşında işgal ettiği topraklardan çekilmeli ve Kudüs’ün statüsünü değiştirmeye yönelik faaliyetlerine son vermelidir. Cumhuriyet Halk Partisi, Filistin halkının her zaman yanında olacaktır. Bugüne kadar İsrail-Filistin sorununa, Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde ve iki devlet esasına göre kalıcı bir çözüm bulunmasını savunduk, bu tutumumuzu bundan sonra da devam ettireceğiz”

“Türkiye’nin resmi görevlisini kimse tehdit edemez”

Birkaç gün önce İsrail’de aşırı sağcı ve MOSSAD’a yakınlığı ile bilinen bir yazarın, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan hakkında tehdit içerikli bir yazı yazdığını belirten Öztrak, “Bu yazıda sayın Fidan’a yönelik üstü kapalı tehditler savruluyor. O gazetede bu yazıyı kaleme aldıranlara şunu belirtmek istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi bir devlet görevlisini kimse tehdit edemez. Böylesine bir safsatayı kabullenmemiz mümkün değildir. Sayın Erdoğan’ın uçak sohbetinde söylediği gibi ‘demek ki doğru yoldayız’ diyerek geçiştirilecek bir husus da değildir. Bu yaklaşımı şiddetle reddediyoruz. Devlet olmanın gereği, resmi bir devlet görevlisine karşı yönelik tehdidi şiddetle protesto etmektir. Bu tepkileri vermekte neden bu kadar mahcup kalındığını da anlamakta zorluk çekiyoruz” şeklinde konuştu.