A3 Haber

Vakıf ‘sevdası’ bitmiyor: Beş yıl içinde sayıları 700’den fazla arttı

Vakıf ‘sevdası’ bitmiyor: Beş yıl içinde sayıları 700’den fazla arttı

Vakıf ‘sevdası’ bitmiyor: Beş yıl içinde sayıları 700’den fazla arttı
Şubat 10
11:11 2020

Vakıflar Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2019 yılının Ağustos ayı itibarıyla Türkiye’de kurulu vakıfların sayısı 5 bin 268 oldu.

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 4 bin 532 olan Türkiye’deki vakıf sayısı her geçen gün arttı.

Nedir bu artış ve nedeni diye soracağız elbette.

Türkiye’de “hayırsever” olarak adlandırılan ama çoğu ekonomik yönden oldukça iyi durumdaki kişiler ve de bir de devlet kurumları en çok vakıf kuranlar.

Ermeni, Gürcü, Keldani, Musevi gibi cemaat vakıflarının sayısı ise sadece 167.

Ve ne gariptir ki yine devletin kayıtlarına göre kurulan vakıfların 4 bine yakınının hedef kitlesi çocuklar ve gençler.

AKP iktidarı ile birlikte ortaya çıkan Ensar, Okçuluk, Türgev ve benzeri vakıfların temel amacı gerçekten yardım etmek mi yoksa işin arkasında başka amaçlar mı var?

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de 287 vakıf vergiden muaf.

Yani ne aldıkları ne de sattıkları için devlete vergi ödemiyorlar.

Bunların içinde üniversite vakıfları ve gerçekten yardım amaçlı kurulmuş olanlar bulunduğu gibi, Çayeli Vakfı, Elâzığ Kültür Vakfı, Fevziye Mektepleri Vakfı, Göz Nurunu Koruma Vakfı, Güneysu İlim Öğrenenlere Yardım Vakfı, İlim Yayma Vakfı, İsmailağa Camii İlim Hizmet Vakfı, Kenan Evren Eğitim ve Kültür Vakfı, Mahmut Esad Coşan Vakfı, Okmeydanı Spor ve Eğitim Vakfı ve Türkiye Gençlik Vakfı gibi vakıflar da bulunuyor.

İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de izin almadan yardım toplayan vakıf sayısı da 28.

Bunlar arasında yıllardır bildiğimiz, eğitim ve sağlık alanında önemli hizmetler yapmış vakıfların yanında ilginç isimler de var.

Örneğin Deniz Feneri…

Örneğin, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı.

Ve Türkiye Kızılay Derneği.

Hani telefonunuza gelen mesajla “falanca numaraya SMS atın, şu kadar yardımda bulunun” diyen Kızılay.

Tıpkı Kızılay gibi Deniz Feneri ve TÜRGEV de Türkiye’de hiçbir kurumdan izin almadan yardım toplama hakkına sahipler.

Neden acaba?

Eski sistemde Bakanlar Kurulu kararı, şimdiki sistemde ise Cumhurbaşkanı kararı ile onca ayrıcalığa kavuşan bu kuruluşlar vergi vermezler, KDV, damga, harç, emlak vergisi vermezler.

Birisi evini, arsasını bağışlasa intikal vergisi ödemezler.

Vermedikleri bu paralar devletin kasasına gitmediği için vergi gelirleri düşer.

Düşen o gelirleri ödemek ise yine size, bana düşer.

Yani aslında devlet vatandaşın cebinden aldığı vergilerle besler bu vakıfları.

Bir de devletin kurduğu vakıflar var ki, onların amacı, kamu kaynaklarının bütçe dışına çıkarılarak, kuralları gevşetilmiş ve denetimden uzak harcama yapılması.

O yüzden hayırseverlik, yardımlaşma gibi hepimiz ses çıkartmayacağı kelimelerin arkasına saklanırlar.

Şaşırmayın yaşananlara bu yüzden.

Bilerek yoksullaştırıyorlar, bilerek yardıma muhtaç hale getiriyorlar.

Sonra da minnet duymamızı bekliyorlar, işin özü bu…

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER