A3 Haber

Tunç Soyer aranıyor!

Tunç Soyer aranıyor!

Tunç Soyer aranıyor!
Şubat 17
15:24 2020

Turizm Bakanı’nın “Projeyi STK’ler ve Çeşme Belediyesi’ni bilgilendirerek yapacağız. Çağırdık onları ‘Gelin anlatalım’ diye” tarihe geçen sözündeki “iki sakil durumu” dün yazdım.

Maalesef iki de “sıkıntılı durum” saklı o sözlerde.

İlki “STK” kısaltması ile kasdedilenlerle ilgili.

Dilimize fena yerleşti, şu STK deyişi.

O genellemeye göre:

İstanbul Valiliği, Kars Defterdarlığı, Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü, Burdur Müftülüğü ve benzerleri dışında ne varsa STK öyle mi?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği de, MÜSİAD da, TÜRGEV de, Ankara Sanayi Odası da, İzmir Ticaret Borsası da STK yani…

İsteyen böyle kabul edebilir tabii.

Ben etmiyorum.

“Toplumun direnç merkezi” olmayı başaramayan bir yapıya STK demem, diyemem.

Doğru bildiğini inançla savunmayandan, yanlış bildiğine cesaretle karşı çıkmayandan nasıl STK olur; bilmem, bilemem.

Artık STK demeyeceğim

İzmir özelinden bakarsam, “Kültürpark’a dokunma” ve “Asfalyalar atmasın” grupları tam manasıyla STK’dir bana göre.

“Aliağa Çevre Platformu” da öyle.

“İzmir Düşünce Topluluğu” da öyle.

Ve elbette başta İzmir Barosu, Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’nin İzmir Koordinasyon Kurulu ile odaların İzmir şubelerinden çoğu birer STK olmanın hakkını verdi bugüne kadar.

Listenin ucu açık.

Buyurun ekleyin diğerlerini…

Fakat şunu unutmayın lütfen.

Kolayına STK olunmuyor.

İster genel, ister yerel; iktidarlar tarafından beş dakikada ikna edilenden, STK olamıyor!

Mesele isimden ibaret değil zaten.

Her önüne gelene STK demek isteyen, demeye devam etsin.

Ben de “TDM” yani “Toplumsal Direnç Merkezleri” derim o zaman, en azından içim rahat eder!

Yapma sayın Başkan!

Ve ikinci sıkıntılı nokta, Bakan Bey’in “bilgilendirme” ihtiyacını, sadece Çeşme Belediyesi’yle sınırlı tutması hakkında.

Çeşme, İzmir’in bir ilçesi sonuçta.

Dahası Çeşme’nin derdi, Kiraz’da yaşayanı da, Menemen’de yaşayanı da, Bornova’da yaşayanı da ilgilendirir.

Ama ve mutlaka en çok İzmir Büyükşehir Belediyesi ile başkanını ilgilendirir.

Gerçi Tunç Soyer’in haline, tavrına, sessizliğine falan bakınca; o halinden memnun gibi, “aman benden uzak olsun da, ne olursa olsun” demekte sanki.

Yapmayın sayın başkan.

Zât-ı âliniz Seferihisar Turabiye Mahallesi Muhtarı değilsiniz.

Zambiya’nın Kapiri Mposhi şehri belediye başkanı da değilsiniz.

Siz koca İzmir’in, en büyük belediye başkanısınız.

Günlerdir, haftalardır ortalık yıkılıyor.

Ahali ayakta.

Her yerde toplantı üzerine toplantı düzenleniyor.

Ve siz yoksunuz.

Neredesiniz?

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER