A3 Haber

İzmir Yaşam Alanları: Acele kamulaştırma davalarına müdahil olduk

İzmir Yaşam Alanları: Acele kamulaştırma davalarına müdahil olduk

İzmir Yaşam Alanları: Acele kamulaştırma davalarına müdahil olduk
Şubat 21
17:22 2020

İzmir Yaşam Alanları Platformu üyeleri Çeşme ve Urla ilçelerinde acele kamulaştırma kararına sert tepki gösterirken, uygulamayı durdurmak için açılan davaya müdahil olduklarını açıkladı.

İzmir’in Urla ve Çeşme ilçelerinde acele kamulaştırma kararı verilen arazilerle ilgili kamuoyundan tepkiler gelmeye devam ediyor. İzmir Yaşam Alanları Platformu gerçekleştirdiği basın açıklamasında acele kamulaştırma kararı ile ilgili, uygulamayı durdurmak için açılan davaya müdahil olduklarını açıkladı.

Kararın  ne ahlaki ne de hukuki olmadığını vurgulayan  İzmir Yaşam Alanları Platformu, gerçekleştirdiği basın açıklamasında “Uygulamayı durdurmak için bu davalara katılacağız, müdahil olacağız. Mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz ve kazanacağız. Hak kazanacak hukuk kazanacak halk kazanacak” ifadelerine yer verdi.

İzmir Yaşam Alanları Platformu’nda yapılan açıklama şu şekilde;

“2020 yılının ilk aylarında yaşam alanlarına saldırı yoğunlaşarak devem ediyor. Ülkenin her yerinde ranta, paraya dönüştürülecek ne varsa, bir kılıfına uydurularak yeni yağma, talan alanlarına dönüştürülüyor,

Bazen enerji üretme bahanesi ile, bazen taş ocağı, bazen altın madeni başta olmak üzere madencilik ile, bazen turizm bahanesi ile, JES’lerle, Şehir Hastaneleri gibi “ülke kalkınacak, refah devleti olacağız, iş alanı yaratacağız, hizmet üretiyoruz” gibi palavralarla yandaşlara, sermayeye kaynak transfer ediliyor.

Bunun en son örneği de acele kamulaştırma ile izmir çeşme merkez olmak üzere “Yarımada’nın nitelikli turizm koruma ve geliştirme bölgesi statüsünde satışa sunulmasıdır. Bu proje Yarımada üzerinde birilerinin zenginleşmesini sağlayacak, onlar devlet gücü ile el konulan araziler üstünden zenginleşirken, yerel halk büyük kayıplara uğrayacak ve yoksullaşacaktır.

Yerleşime açılacak olan bu yerlerde  bir milyonluk bir kentin olacağı açıklandı. Bu bölge şu an bile su sıkıntısı çeken sınırlı su kaynaklarına sahip olan bir bölgedir. Bölgede oluşacak nüfus yoğunluğu insanların en temel ihtiyacı olan su sorununu çözemeyecektir. BU yetmiyormuş gibi 20 golf sahasının  öngörülmesini anlamak mümkün değildir.  Bu bölgede projenin hayata geçiriliyor olması, Önümüzdeki 3-5 yıl içinde İzmir’in de “su fakiri” bir kente dönüşeceği anlamına gelmektedir.

Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi; korunması, kollanması ve kamunun yararının gözetilmesi zorunluluğu olan 2. derece doğal sit alanıdır. Bu alanda  Vaat edilenler;  Yarımadaya, İzmir ve çevresine Mutluluk, Refah, Huzur ve Modernleşme getirmeyecektir. Tersine doğal yaşam alanları daraltılmış, doğanın dengesi bozulmuş, nüfus yoğunlaşmış, kaynaklar heba edilmiş olacaktır.

İzmir Yaşam Alanları olarak;

-Rant alanı açmaya yönelik bu projeyi Urla, Çeşme özelinde yerel bir sorun olarak değil; Yarımada, İzmir, Ege ve bütün bir ülkenin, yaşamdan yana olanların mücadelesi olduğu gerçeğinden hareket ediyoruz.

Bu anlamda bu karar ne ahlaki, ne vicdani, ne akli, nede hukukidir. Uygulamayı durdurmak için bu davalara katılacağız, müdahil olacağız. Mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz ve kazanacağız. Hak kazanacak hukuk kazanacak halk kazanacak.

Uygulamayı durdurmak için İzmir Yaşam Alanları özneleri olarak davada müdahil oluyoruz.”

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER