A3 Haber

Erdoğan’a ‘şantajcı’ diyen Rubin’den öneri: Erdoğan kapıları açtığına göre, Avrupa da Türkleri iade etsin

Erdoğan’a ‘şantajcı’ diyen Rubin’den öneri: Erdoğan kapıları açtığına göre, Avrupa da Türkleri iade etsin

Erdoğan’a ‘şantajcı’ diyen Rubin’den öneri: Erdoğan kapıları açtığına göre, Avrupa da Türkleri iade etsin
Mart 03
12:53 2020

Eski bir Pentagon yetkilisi olan, halen Amerikan Girişim Enstitüsü adlı think tank kuruluşunda çalışan Michael Rubin, ABD’de yayımlanan Washinton Examiner adlı yayın organındaki yazısında, Tayyip Erdoğan’ı “hem iç hem de dış politikada sığınmacıları bir silah gibi kullanmakla” suçladı. Yazısında Erdoğan’ı “şantajcı” olarak niteleyen Rubin, Avrupalı liderlere bir öneride bulundu: “Erdoğan’ın gönderdiği sığınmacıları kabul edin ama her bir sığınmacı karşılığında bir Türk göçmeni Türkiye’ye iade edin.” Rubin’in bu değerlendirmesini Ayşen Tekşen’in çevirisiyle paylaşıyoruz…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan uzun zamandır hem iç hem de dış politikasında bir araç olarak mültecileri silah gibi kullanmaya çalışıyor.

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın bombardımanları güvenlik arayışı içindeki Suriyelileri Türk sınırına kaçırdıkça, Erdoğan hükümeti ağırlıklı olarak Kürt bölgelerine yerleşmeyi kabul eden Araplara ve ağırlıklı olarak Alevi bölgelerine yerleşecek Sünnilere vatandaşlık teklif ediyordu. Bu, yeni komşularıyla giderek artan etnik ve mezhepsel gerilimler anlamına gelse bile pek çok zengin Arap’ın reddedemeyeceği bir teklifti.

Erdoğan, Avrupa’ya şantaj yapmak için mültecileri sonuna kadar kullanmaya da çalıştı. 2016 yılında, Avrupa’nın Türkiye’nin katılım görüşmelerini yavaşlatması ya da vizesiz seyahat uygulamasını yürürlüğe koymaması durumunda baraj kapaklarını açmakla tehdit etti.

“Merkel, Türk otokratını kibarca kınadı”

Erdoğan son günlerde de bu tehditleri tekrarladı ve Avrupa’dan daha fazla destek almazsa “Türkiye kapılarını açacağını” söyledi. Alman Başbakanı Angela Merkel, Türk otokratını kibarca kınadı. “(Türkiye’ye) daha fazla destek sağlama görüşmeleri için istekli olmamıza rağmen bunun acısının mültecilerden çıkarılması hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi.

“Avrupa, Türk sınırından geçen her mülteci için bir Türk göçmeni Türkiye’ye iade etmeli”

Erdoğan mültecileri kullanmak istiyorsa, Avrupa bunu kararlı ve başı dik olarak karşılamalıdır. Avrupa liderleri mültecileri kabul etmeli ama Türk sınırından geçen her mülteci için bir Türk göçmen iade edilmeli.

Avrupa başlangıçta kendi doğurganlık krizi nedeniyle Türk göçmenleri kabul etmişti. Düşen doğum oranları ve yaşlanan nüfus, ekonominin işleyebilmesi için ülkeye gelecek göç ihtiyacını arttırmıştı. Türkiye’de ise iyi işler bulamayan ve Alman, Avusturyalı ya da İskandinavyalının yapmak istemediği işleri yapmaya gönüllü olan çok sayıda genç kadın ve erkek vardı.

Bazı Türkler Avrupa vatandaşlığı aldı ama pek çoğu da almadı. Türk göçmenlerin hepsi Avrupa kimliğini benimsemiş ya da Avrupa liberalizmini kabul etmiş de değiller. Erdoğan ne zaman Avrupa şehirlerinde seçim mitingi yapsa ya da yapmaya kalkışsa, aslında mitinglerine katılanların kendilerini Avrupa vatandaşından önce Türk olarak gördüklerini doğrular.

Gerçekten de, 2008 yılında Almanya’nın Köln şehrindeki mitinginde Türk göçmenleri Avrupa toplumlarına benzememe konusunda uyardı. “Asimilasyon bir insanlık suçudur” dedi.

Avrupa’da güvenlik arayan Suriyelilerin arasında doktorlar, mühendisler ve öğretmenler var. Daha genç kuşaklar, iç savaş öncesi kuşakların fırsatlarına sahip olmayabilir ama sıkı çalışma karşılığında daha iyi bir hayata ulaşmaya çalışıyorlar. Belki de Avrupa’nın kucaklaması ve Türkleri ülkelerine geri yollayarak yer açması gereken mülteciler bunlardır.

Kuşkusuz, Avrupa liderleri tüm Türkleri ülkesine iade etmemeli. Etnik Kürtlerin, Türkiye’ye dönmeleri halinde ayrımcılığa uğramaktan korkmak için nedenleri vardır. Aynı şey Fethullah Gülen taraftarları için de geçerlidir. NATO’yla yakın bağları nedeniyle Erdoğan’ın kara listesine alındıkları için kendilerini Avrupa’da bulan Türkler de kalabilir. Ancak, her koşulda bu, uyumu kabul edenler ile liberalizminin temel ilkelerini reddederken Avrupa’dan sadece kâr elde etmeye çalışanları birbirinden ayırır –Avrupa liderlerinin ilk başta mültecileri kabul etmeden önce benimsemiş olmaları gereken bir politika.

“Erdoğan’ın mültecileri politik/diplomatik araç olarak kullanması zalimlik”

Erdoğan’ın mültecileri politik ya da diplomatik bir araç olarak kullanması zalimliktir. Ancak, Avrupalı diplomatik yöneticiler Erdoğan’ın fikrini değiştiremez; Erdoğan Avrupalı mevkidaşlarını yumuşak ve zayıf görüyor. Ama otobüs dolusu, bot dolusu, uçak dolusu Türk Türkiye’ye döner ve yolladıkları işçi dövizi kesilirse, Erdoğan, kabadayılığın bedelinin Türkiye’nin taşıyamayacağı kadar ağır olduğunu anlayabilir.

(Çeviri: Ayşen Tekşen) 

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER