a3haber.com’da yayınlanan “Belediyenin denize sıfır arsasını Cengiz İnşaat’a sattılar: Halkçı belediye!” başlıklı yazımla ilgili akşam saatlerinde İzmir Karşıyaka Belediyesi Basın danışmanlığı tarafından “zorunlu” açıklama başlıklı yazı gönderildi.
Açıklamanın zorunlu mu sorunlu mu olduğuna bu yazının sonunda karar vermeniz gerekiyor.
Karşıyaka Belediyesi’nin, bir bölümü kanunlara atıf yapan, önce altı maddede, ardından da ara başlıklarla devam eden açıklamasını değerlendirmeye başlayalım o zaman.

Açıklama 1- Bahsi geçen arsa “2012” yılında “Emlak konut tarafınca” ilgili inşaat şirketine satılmıştır ve 3 parselin o tarihlerde birleştirilmesi sonucu belediyeye pay ayrılma zorunluluğu doğmuştur ve bu şekilde belediye pay sahibi olmuştur.

Yanıt 1- Arsanın satış tarihi, satan kurum, parsel sayısı ve belediyenin hissedar oluş biçimi doğrudur.

Açıklama 2- Bu alan yeşil alan değildir, belediye hizmet alanı değildir, bizim tarafımızca yapılmış herhangi bir imar planı değişikliği söz konusu değildir. Bu parsel konut alanıdır. Belediyenin buraya konut yapmasının hiçbir şekilde gerçekçi ve uygulanabilir olmayacağı aşikardır.

Yanıt 2- Hiç kimse alanın yeşil alan, belediye hizmet alanı olduğunu ya da şu anki belediye yönetimince imar değişikliği yaptığını iddia etmemektedir. Konut alanı olduğu doğrudur.

Açıklama 3- Bahsi geçen arsa payı ilgili kanun nedeniyle belediyenin tek başına kullanabileceği veya satabileceği bir alan değildir. Mevzuat gereği ancak anlaşma yoluyla veya mahkeme kararıyla sadece diğer pay sahibine satılabilir.

Yanıt 3- Burada kanunun “eksik değerlendirilmesi” vardır. Belediyenin tek başına kullanması ya da payını ayırması için başka hukuki yollar vardır. Öncelikli olarak diğer pay sahibine satılması koşulu vardır ama bu üçüncü kişilere asla satılamayacağı anlamına gelmez.

Açıklama 4- Bahsi geçen parselin büyüklüğü 27 bin metrekaredir ve bu parsel içinde belediyenin payı yaklaşık 2 bin 200 metrekaredir.

Yanıt 4- Bu belediye yönetimi değil, tipik bir kasaba tüccarı mantığıdır. Mesele arsadaki pay miktarı değil, belediyenin yönetilme anlayışıdır. CHP’li belediye müteahhit kafasıyla yönetilecekse, o zaman “halk yararı” nerededir?

Açıklama 5- Satış kararı 1 Kasım 2019’da belediye meclisince alınmış ve meclis oturumunda konu kamuoyu huzurunda tartışılmıştır.

Yanıt 5- Belediye meclisinde alınan karara muhalefet partileri AKP ve MHP’li üyeler itiraz etmiş ve ret oyu vermiştir. CHP’li üyelerin kabul kararı ise CHP yönetiminin sorunudur.

Açıklama 6- Arsa payı satışı kesinlikle değerinin altında bir satış değildir. Mahkeme yoluyla satış durumunda mevcut piyasa koşulları nedeniyle daha düşük bir bedelle satış olasılığı yüksektir. Bu ihtimal düşünüldüğünde en iyi seçeneğin gerçekleştirildiği inancındayız.

Yanıt 6- Kesinlikle değerinin altında olmadığı belirtilen satış için, belediyenin takdir komisyonunun biçtiği değer metrekare için 14 bin liradır. Oysa satış sonunda metrekare satış rakamı 8 bin 700 lira olarak gerçekleşmiştir. Aradaki 5 bin 300 liralık fark belediye aleyhine olduğuna göre ya takdir komisyonu takdirinde yanılmıştır ya da belediye metrekarede 5 bin 300 lira zarar etmiştir.

İmar Kanunu’nun 17. maddesinin satışı zorunlu kıldığı, Cengiz İnşaat’ın üç parseli 13 Ocak 2012’de Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’ndan satın aldığı, 8 Eylül 2015’te ise 3 parselin (tevhit) birleştirme işlemi gerçekleştirdiği, bu işlem sonrasında bir araya gelen toplam 27 bin metrekare parselin içerisinde kapanan yollardan 2 bin 293 metrekarelik belediye payı oluştuğu, bağımsız bir parselin satışı kesinlikle söz konusu olmadığı, diğer hissedarın satın almaktan imtina etmesi durumunda ise 2 bin 886 Sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında satılması gerektiği, bunun yapılmaması durumunda diğer hissedarın mahkemeye başvurup izale-i şuu davası açarak söz konusu alanı mahkeme kararıyla daha ucuza satın almasının mümkün olması, 20 Şubat 2020 tarihinde İmar Kanunu’nda yapılan değişiklikle yükseklik serbest tanımlarının ortadan kalkacağı açıklamalarına gelince;

Arsanın Cengiz İnşaat’a satıldığı 2012’de İzmir Karşıyaka Belediye Başkanı kim?
CHP’li Cevat Durak.
Cengiz İnşaat’ın diğer parselleri alarak birleştirme işlemi yaptığı 2015 tarihinde İzmir Karşıyaka Belediye Başkanı kim?
CHP’li Hüseyin Mutlu Akpınar.
Bu iki başkan da sözü edilen arsada Karşıyaka Belediyesi’nin hissedar olduğunu biliyor mu?
Bilmezlerse ayıp olur…
Satmak için girişimde bulunuyorlar mı?
Hayır…
Siz satmaya karar verirseniz elbette karşınıza yasa çıkar.
Ve yasa der ki “önce ortağına sor, o almayacaksa o zaman ihaleye çıkıp üçüncü kişilere satabilirsin.”
Bundan daha doğal ne olabilir?
Demek ki mesele kime satacağından çok satmaya karar vermende.
Satmaya karar veren irade, bunun öncelikle kime satılacağını bilmiyor mu?
Biliyor, biliyor da satmaya karar vermiş, yasal zemin arıyor.

Ve gelelim asıl can alıcı noktaya.
İzmir Karşıyaka Belediyesi, belediye meclisinin onay verdiği karar üzerine 26 Kasım 2019 tarihinde encümenini topluyor.
Ne diyor encümen kararı?
“Belediyemize ait hissenin kıymet takdir komisyonunca takdir edilen metre karesi 14 bin TL’den toplam 32 milyon 102 bin 140 TL bedel üzerinden parseldeki diğer hissedara satışı 31 Aralık 20129 tarihine kadar geçerli olmak üzere uygun görülerek…”
Son tarih ne zaman?
31 Aralık 2019.
Cengiz İnşaat ne yapmış?
25 Aralık 2019’da bu karara itiraz etmiş.
Belediye ne yanıt vermiş?
Belediye encümeni 31 Aralık 2019 tarih ve 2650 sayı kararı ile itirazı reddetmiş.
Yani, Cengiz İnşaat ortak olarak satın alma opsiyonunu o gün itibarı ile kaybetmiş.
1 Ocak 2020 günü, Karşıyaka Belediyesi yasanın emrettiği bütün hükümleri yerine getirmiş olarak artık ortak olduğu arsayı üçüncü şahıslara satmak için ilan verebilir mi?
Hukuken bal gibi evet.

Peki öyle mi olmuş?
Belgelere göre hiç de öyle olmamış.
30 Ocak 2020 günü Cengiz İnşaat Karşıyaka Belediyesi’ne ikinci kez itiraz etmiş.
Belediye, bu dilekçeyi süresi dolduğu ve haklarını kaybettiği gerekçesiyle reddetmek yerine ne yapmış?
Kendi kararını çiğneyip işleme almış.
Ardından ne yapmış?
İtiraz dilekçesine eklenen rapora göre, Cengiz İnşaat’ın dilekçesini uygun görüp, kendi kurduğu takdir komisyonun belirlediği fiyatın yarısından fazla indirim yaparak diğer hissedarın satın almasına onay vermiş.

Karşıyaka Belediyesi bu satıştan zarar etmiş midir?
Kendi takdir komisyonunun verdiği karara göre evet.
Karşıyaka Belediyesi süresi içinde yasal zorunlulukları yerine getirip satış işlemleri gerçekleşmeyince 31 Aralık 2019’dan sonra üçüncü kişilere satış hakkı kazanmış mıdır?
Evet.
Bu hakkı kullanmayan belediyenin ısrarla kendi koyduğu zaman çizelgesine uymamasının gerekçesi nedir?
Mahkemelerin aleyhlerine vereceği karar.
Peki, Cengiz İnşaat’ın süre geçtiği halde verdiği dilekçe reddedilse ve üçüncü şahıslara satış için ilan verilmesi halinde ne olurdu?
Cengiz İnşaat mahkemeye giderdi.
Kaç yılda biterdi böyle bir mahkeme.
En az üç yıl.
O arsanın üç yıl boyunca bomboş kalması kimin aleyhine?
Cengiz İnşaat’ın mı, Karşıyaka Belediyesi’nin mi?

Anlaşılan odur ki, Karşıyaka Belediyesi bu arsayı satmaya karar vermiş.
Hatta bu satışı Cengiz İnşaat’a yapmaya gönüllü olmuş.
“Alalım peşin parayı, bakalım işimize” mantığıdır bu.
O yüzden ne kabul oyu veren CHP’li meclis üyelerine, ne de gazetecilere atmamalıdır suçu.
Sizinle, Karşıyaka Belediyesi’nin kendi internet sitesinden bir haber başlığı paylaşayım.
“Halkın Arsasına Başkan Tugay Sahip Çıktı”  denilen haberde, “TOKİ tarafından, planlarda ‘belediye hizmet alanı’ olmasına rağmen İstanbul’da müzayedeyle satışa çıkarılan Mavişehir’deki 8,5 dönümlük arsayı Karşıyaka Belediyesi satın aldı. 21 milyon 400 bin TL bedelle arsayı özel mülkiyete geçmekten kurtaran Başkan Cemil Tugay, ‘Halkın arsasını halk için değerlendireceğiz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve ekibine teşekkür ediyoruz’ dedi.”

Demek ki kimi arsalar halkın, kimi arsalar ise Cengiz İnşaat’ın.
Unutmadan söyleyeyim, sözü edilen arsayı da Karşıyaka Belediyesi almadı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi parayı verdi, arsa öyle Karşıyaka’da kaldı.
Gülmeyin ama o arsanın bulunduğu parselin çevresinde Cengiz İnşaat’ın da arsaları var.
İleride tarih tekerrür eder mi?
Eder eder, milletin daha çok öpülecek yanağı var.
Hele de CHP’de bu müteahhit aklına sıkışmış halkçılar varken.