A3 Haber

Yazar Ragıp Zarakolu hakkında ‘darbe seviciliği’ soruşturması başlatıldı: Suçlamalara yanıt verdi

Yazar Ragıp Zarakolu hakkında ‘darbe seviciliği’ soruşturması başlatıldı: Suçlamalara yanıt verdi

Yazar Ragıp Zarakolu hakkında ‘darbe seviciliği’ soruşturması başlatıldı: Suçlamalara yanıt verdi
Mayıs 07
15:59 2020

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Yazar Ragıp Zarakolu hakkında “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı yazısı nedeniyle soruşturma başlattı.

A3 Haber Merkezi- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Yazar Ragıp Zarakolu hakkında “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı yazısı nedeniyle soruşturma başlattı. Ragıp  Zarakolu’nun, Evrensel ve Artı Gerçek’te yayınlanan “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı yazısı üzerinden hükümet üyeleri tarafından darbecilikle suçlanmıştı.

“İdeolojik içerikli yazıda açıkça ‘darbe özlemi’ vurgulanmış”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma, Ragıp Zarakolu’nun köşe yazısındaki ifadeleriyle “darbe mesajı vererek Anayasal düzeni hedef aldığı” suçlamasıyla yürütülüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel tarafından yapılan suç duyurusunda, Zarakolu’nun idam edilen Türkiye Devleti’nin Başbakanı Adnan Menderes ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kıyaslayan bir yazı kaleme aldığı kaydedildi. Yazının “ideolojik içerikli” olduğu belirtilen dilekçede, “Zarakolu’nun, ‘Türkiye’nin yakın tarihine göndermeler yaparak ‘Korona günleri, bırakın Türkiye’yi tüm dünyayı bir sorgulamaya yöneltmekte. Bundan RTE’nin ve tayfasının kaçması mümkün değil’ şeklindeki ifadeleriyle de açıkça darbe çığırtkanlığı yaptığını ortaya koymuştur. Kamuoyunda büyük tepki yaratan anti demokratik beklentilerle dolu sözde yazıda açıkça ‘darbe özlemi’ vurgulanmış ‘darbe seviciliği’ yapılmıştır” denildi.

Suçlamalara yanıt: Hayatım darbelere karşı mücadele ile geçti

Ragıp Zarakolu, “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı yazısı nedeniyle hükümet ve iktidar üyeleri tarafından yöneltilen “darbecilik” suçlamalarına yazılı açıklama yaparak yanıt verdi. Yazının darbe karşıtı bir içeriğe sahip olduğunu ifade eden Zarakolu, “Yazının bu kadar ters yorumlanması anlaşılır bir şey değil. Cumhurbaşkanılığı sözcülerinin yazıyı yeterince okumadıkları anlaşılıyor” dedi.

Hayatım darbelere, darbeci eğilimlere karşı mücadele ile geçti” diyen Zarakolu, insan hakları ve adalete bir gün herkesin ihtiyaç duyacağını dile getirdi. Zarakolu’nun açıklaması şöyle: “Darbe karşıtı bir yazının bu kadar ters yorumlanması, anlaşılır bir şey değil. Cumhurbaşkanılığı sözcülerinin yazıyı yeterince okumadıkları anlaşılıyor. Hayatım darbelere, darbeci eğilimlere karşı mücadele ile geçti.

1960-61 yılını Mebus Evleri diye anılan İsrail Evlerinde geçirdim. Siyasi tutsak aileleri ile ilk kez orada karşılaştım. Yassıada’da zulüm altında olan mebusların çocuklarının okulda ‘düşükler’ diye aşağılandığına tanık oldum. Onlarla dayanışma içinde oldum. Yassıada’da yapılan aşağılama ve işkencenin ilk tanıklıklarını dinledim. Daha sonra faillerinin askeriye içinde nasıl yükseldiklerine, 90’lı yıllarda nasıl kirli bir savaş yürüttüklerine tanık oldum.

“12 Mart Darbesini hapiste geçirdim”

İnsan haklarına duyarlı olmamın, üniversite yıllarında bir darbeden medet ummamamın nedeni belki de bu.

12 Mart Darbesini hapiste geçirdim, 20 yıl pasaport alamadım. Doktoram yarım kaldı. 12 Eylül darbesini tehdit altında yaşadım.

28 Şubat günlerinde, 12 Eylül idamlarını anlatan bir kitabı ve 12 Eylül darbesinini sembolik olarak yargılayan Hannover Tribünalinin belgelerini yayınladığım için mahkemeye verildim. Başkanım Akın Birdal suikaste uğradı. Eşim Ayşe Nur hakkında ölüm döşeğinde davalar açılmaya devam etti.

2006 yılında şu anda iktidarın payandası olan bir çevre tarafından Hrant Dink ile birlikte hedef gösterildim.

2007 yılında kaos planı gerçekleşmedi ise, bunun nedeni Hrant Dink’in iğrenç katline gösterilen ve toplumun her kesimini kucaklayan vicdan patlaması idi.

Darbe heveslileri Hrant’ı katletmekle kendi ayaklarına ateş ettiler.

2011 yılında beni tutuklayanlar şu an hapiste” 

2011 yılında saçma gerekçelerle gözaltına alınıp tutuklandım. Beni tutuklayan, ulusal ve uluslararası tepki üzerine daha mahkeme başlamadan beni serbest bırakmak zorunda kalan ekip, polisi, savcısı, hakimi ile hapiste şu an.

2015 darbe girişimi / karşı darbesi de bana dokunmadan geçemedi ne yazık ki.

Kıssadan hisse: İnsan hakları ve adalete bir gün her kes muhtaç olabilir ve olacaktır.

About Author

Uğraş Vatandaş

Uğraş Vatandaş

Related Articles

TÜM HABERLER