A3 Haber

Hayali cihana değer İEF

Hayali cihana değer İEF

Hayali cihana değer İEF
Eylül 10
11:19 2020

“Fuar” denince, akla önce İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) gelirdi bir zamanlar.
Ve o zamanlar, 1940’lı yıllardan 1980’li yıllara kadar en az “40 yıllık bir dönem” demekti.
İEF, fuarcılık jargonunda “genel ticaret fuarı” kategorisine girerdi. Bir bakıma “içinde her şey olan fuar” yani…
Gerçekten de öyleydi.
Ne ararsan bulunurdu geçmiş zaman İzmir Fuarı’nda.
Hem ciddi ciddi “ithalat-ihracat” yapılır, hem “tost-şıra” satılırdı.

* * *

Bir bakıma, günümüz EXPO’larının küçük bir yansımasıydı İEF aynı zamanda.
Sözünü ettiğim yıllar, tam da “soğuk savaş” dönemine denk geliyordu çünkü.
O yüzdendir ki ülkeler, her ortamda; en güçlü, en büyük, en zengin, en gelişmiş olduklarını kanıtlamak için yarışır, kapışırdı.
Yine o yüzdedir ki, İEF’teki pavyonlar çoğunlukla; ülkelerin adıyla anılırdı. Her ülke, her yıl adını taşıyan pavyonda tezgahını açar, geçen bir senede geliştirdikleri marifetlerini sergilerdi.
Aya ayak basan astronotlardan, Dünya Kupası’nın kralı Pele’nin gollerine kadar hasretle beklenen görüntüler ise ABD ve Pirelli pavyonlarında kurulan sinema perdelerinde vuslata ererdi.

* * *

İEF’yi belki fuarcılık işlevinden de fazla önemli kılan özelliği, halkı 1 ay boyunca eğlendirmesiydi.
Bir kez daha tekrarlamalıyım.
Her keyfe, her keseye uygun eğlencenin de her türlüsü vardı Fuar’da.
Silindir şeklinde dikey pistin duvarlarında delicesine tur atan motosikletli akrobatlar da vardı, kurulan sirk çadırlarında tel üzerinde perende atanlar da…
Kahkaha aynalarında şekilden şekle girerdi insanlar, yürekten kahkahalar atarak.
Vurduğunu deviren nişancılar pelüş ayıcıklar kazanır, bileği güçlü olanlar elinde balyoz, aşağıdaki demiri en yükseğe çıkarmaya çalışırdı.
O zamanlar çok sayıda tiyatro sahne açardı Fuar’da.
Nejat Uygur bir yanda…
Metin Akpınar ve Zeki Alasya’lı Devekuşu Kabare bir yanda.
Golf, Kübana, Göl gazinolarında masalar kurulur; assolistler geçit yapardı, şereflerine kalkan kadehler arasında.
Lunapark’tan Ekici Över’e, Akasyalar’dan Manolya’ya halk bahçeleri dolar, taşardı; kuru iskemlelerde saatlerce oturma pahasına.

* * *

Sahne sanatçılarından kimi ararsan, oradaydı.
Hatta oluşan Fuar kadrolarına şarkıcı, türkücü, tiyatro sanatçıları yetmediğinde; sinemadan ve şaşılası bir şey ama futbol sahalarından transfer yapılırdı.
Fakat Fuar temaşasının değişmez assolisti elbette, “unutulmaz” Zeki Müren’di…
Küçüktüm.
Manolya’ya O’nu izlemeye gitmiştik.
Sahneye bir eşekle çıkmıştı.
Bahçevan şarkısını söylüyor ve küfelerden aldığı plastikten zerzevatı dinleyicilere saçıyordu.

YouTube video

Ahali mest olmuştu.
Kucağıma bir çift kiraz düştü hiç beklemediğin anda.
Zeki Müren’den paha biçilmez bir hediye gelmişti bana.
Mest olmuştum.

* * *

Diyorlar ki:
“Nerede o eski fuarlar.”
Yok tabii.
O fuarlar, hüküm sürdüğü 40 yıl gibi, neredeyse 40 yıldır yok.
Çağ değişti.
İnsanlar değişti.
Hayat değişti.
89 yıllık İEF tarihinin en tuhafı açıldığı gibi kapandı geçen gün.
Bir kez daha söylemeliyim ki, yeni şeyler yapmanın zamanı çoktan geldi, geçti.
Onu da anlayan yok!

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER