A3 Haber

Kamuoyunda “sansür yasası” olarak bilinen sosyal medya düzenlemesi bugün yürürlüğe girdi: Ne olacak?

Kamuoyunda “sansür yasası” olarak bilinen sosyal medya düzenlemesi bugün yürürlüğe girdi: Ne olacak?

Kamuoyunda “sansür yasası” olarak bilinen sosyal medya düzenlemesi bugün yürürlüğe girdi: Ne olacak?
Ekim 01
08:26 2020

Sosyal ağ sağlayıcılara Türkiye’de temsilcilik açma zorunluluğunun yanı sıra bazı yeni düzenlemeler getiren sosyal medya yasası 1 Ekim 2020 itibariye yürürlüğe girdi.

Kamuoyunda “sansür yasası” olarak bilinen, pek çok tartışmaya konu olan ve AKP-MHP’nin oylarıyla TBMM’de kabul edilen sosyal medya yasası bugün yürürlüğe girdi. Yasanın resmi adı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun.”

Neler getirecek?

Yasaya göre 1 milyondan fazla kullanıcısı olan Twitter, Facebook, Instagram gibi şirketler Türkiye’de temsilcilik açacak. Temsilcilik açmayanlara, para cezasından reklam yasağına uzanan ve bant daraltılması ile sonuçlanabilecek kademeli yaptırımlar uygulanacak.

İlgili kanun değişikliğinin getirdiği yeni kısıtlamalar şunlar:

  • Günlük 1 milyondan fazla trafiği olan platformların birer ülke temsilcisi görevlendirmesi zorunlu olacak. Platformlar bunu yerine getirmezse, trafikleri önce yüzde 50, sonra yüzde 90 oranında daraltılacak.
  • Kaldırılması talep edilen içeriğin kaldırılmaması durumunda, şirkete mesaj başına 1 milyon liradan 10 milyon liraya kadar ceza kesilebilecek.
  • Şirketlerin Türkiye’deki kullanıcılarının verilerini Türkiye’de tutması zorunlu olacak. Anlık mesajlaşma platformları için de aynı şartlar söz konusu olacak.
  • BTK, “gerekli görüldüğü hallerde” polis veya jandarma eşliğinde ilgili servislerin ofislerini basabilecek.
  • Bu Kanun ile izlemeye ve engellemeye yol açabilecek geniş ve ucu açık yetkiler tanınacak.

Toplu gözetim ve sansür

Yeni düzenlemeden kontrol ve sansürden başka hiçbir beklentinin olamayacağı aşikar. Gazeteciliğin suç sayıldığı, karasal yayının havuz medyasına kurban edildiği şu günlerde, sosyal medya kanallarının önemi yaşamsal. Devlet kontrolündeki araçlarda yer verilmeyen gerçek haberlere erişmek, bir konuda kamuoyu oluşturmak ve örgütlenmek için her gün kullandığımız bu iletişim kanalları, gözetim ve sansür riskiyle burun buruna.

Bu düzenleme ile birlikte, bir sosyal ağdan, devletin var olmasını istemediği bir içeriğin 48 saat içerisinde kaldırılmasının zorunlu hale getirilmesi, George Orwell’in distopik roman 1984’teki “Gerçek Bakanlığı”nın kurulması anlamını taşıyor. Bu yolla sosyal medyanın, ana akım medyavari bir hale çevrilmesi işten bile değil.

Erişim engellenmeyecek, suç teşkil eden içerik silinecek

Eğer sosyal medya platformlarında suç oluşturduğu tespit edilen içerikler nedeniyle kökten bir erişim engeli söz konusu olmayacak. Suç teşkil ettiği tespit edilen içerik de engellenmeyecek. Bunun yerine platformdan veya içerik oluşturucusundan söz konusu içeriğin silinmesi talep edilecek.

Örneğin Twitter’da suç teşkil eden bir dizi paylaşım varsa varsa Twitter engellenmeyecek, ilgili paylaşımların kaldırılması için yasa uygulanacak. Kullanıcılar olarak bizler suç teşkil eden içerikleri platforma bildireceğiz, bu içerikler üzerinden dava açabileceğiz. Platformlar ise bize 48 saat içerisinde dönüş yapmak zorunda kalacaklar.

Suç teşkil eden içeriklerin kaynağı daha detaylı tespit edilecek

Örneğin bir kafede oturdunuz, internete bağlandınız ve vakit geçiriyorsunuz… Sizinle aynı kafede oturan bir başka kişi ise sosyal medyada suç teşkil eden bir içerik paylaştı. Aynı IP adresi üzerinden farklı cihazlar ile internete bağlısınız. Kendi cihazlarınız da da birer kimlik numarası gibi çalışan IP adresleri var.

Suç teşkil eden paylaşım yapılan cihaza ilişkin IP bilgisi, kullanımın başlama ve bitiş zamanları, aktarılan veri miktarı, kullanıcı kimlik bilgileri zaten öğrenilebiliyor. Şimdi bu bilgiler arasında “port bilgisi” de eklendi. Teknik detaya girmeden açıklayacak olursak; suç teşkil eden paylaşımın sahibi, artık dijital olarak daha detaylı tanımlanabilecek.

Paylaşımları ya da hesapları şikayet etmek kolaylaşacak

Her sosyal medya platformu, kendisine has şikayet sistemine sahip. Ancak sorunlu bir paylaşımı ya da paylaşımın kaynağı olan hesabı şikayet etmek çoğu kullanıcı için oldukça zahmetli. Yasa ile sosyal medya şirketlerinden şikayet sistemlerini daha kullanışlı hale getirmeleri talep edilmiş oldu. Şirketlerin 3 ay süre içinde ilgili bölümleri güncellemesi gerekecek.

Yaptığımız geri bildirimlere ve ilettiğimiz şikayetlere 48 saat içerisinde yanıt alacağız

Bir gönderiyi ya da hesabı şikayet ettiğinizde ilgili platform, şikayeti ve hesap ya da gönderiyi inceleyecek. Eğer şikayet doğru ise söz konusu paylaşım silinecek ya da hesap kapatılacak. Tüm bu süreç için sosyal ağ sağlayıcısı şirketlerin 48 saat vakti bulunacak. Yapılan işlemin sonucu kullanıcıya iletilecek.

Kullanıcı başka içerikler, paylaşımlar yüzünden maddi zarara uğrarsa bu zararı şirketler karşılayacak

Yerel bir işletmeniz var ya da sosyal medyada bir kitleye hitap eden içerik üreticisiniz diyelim… Eğer birileri size karşı sosyal medyadan asılsız linç, saldırı düzenler ve bu da sizi maddi zarara uğratırsa, alınacak mahkeme kararı ile bu zararı sosyal medya şirketi karşılayacak.

Sosyal ağ temsilcilerini kullanıcılar da tanıyacaklar

Twitter, Facebook, TikTok, Instagram, YouTube, WhatsApp, Telegram… Her bir platformun ya platformların bağlı olduğu şirketlerin ülkemizde temsilci bulundurması zorunlu hale getirildi. Bu temsilci gerçek bir kişi olacaksa Türk vatandaşı olacak. Kullanıcılar olarak temsilci olan kişinin ya da bir başka şirketin bilgilerini açık şekilde görebileceğiz.

Sonuç: Yasanın detayları olabildiğince tarafsız, ancak yasanın hangi amaçlarla uygulanacağı önemli

1 Ekim 2020’den itibaren yürürlüğe girecek olan sosyal medya yasası için Almanya’da yürürlüğe giren Netzdg isimli bir yasa referans alındı. Genel hatlarıyla ülkemizdeki yasa da Almanya’daki yasa da kullanıcının avantajlı duruma geçtiği pek çok detay içeriyor. Kullanıcılara değil, kullandıkları platforma yönelik sorumluluklar yüklüyor.

Elbette kullanıcılar olarak bizlerin de sorumlulukları büyük. Ancak bu sorumlulukların sosyal medya ile değil, daha çok genel ahlak kuralları ile ilgisi var. Hakaret, küfür ya da çeşitli nefret söylemleri içeren paylaşımların yapılmaması gerekiyor. Yeni yasa ile birlikte bu paylaşımlara ve paylaşımların sahiplerine yaptırım uygulamak kolaylaşıyor, mağdur durumda olan kullanıcının avantajlı duruma geçmesi sağlanıyor.

Sosyal medya yasasına ilişkin tartışmaların odak noktası, yasanın kullanılma amacına yönelik. Bir başka deyişle “neyin suç teşkil ettiği” yasa uygulayıcıların tavrına göre belirlenecek.

https://www.a3haber.com/2020/07/29/sosyal-medyada-sansur-duzenlemesi-yasalasti-simdi-ne-olacak-basimiza-neler-gelecek/

https://www.a3haber.com/2020/07/29/sansur-yasasi-turkiyedeki-kullanicilari-nasil-etkileyecek/

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER