A3 Haber

Denge ve Denetleme Ağı: Cumhurbaşkanlığı sistemi “hiper başkanlık” sistemine döndü

Denge ve Denetleme Ağı: Cumhurbaşkanlığı sistemi “hiper başkanlık” sistemine döndü

Denge ve Denetleme Ağı: Cumhurbaşkanlığı sistemi “hiper başkanlık” sistemine döndü
Aralık 22
10:49 2020

Denge ve Denetleme Ağı’nın raporunda muhalefetten gelen “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” önerilerinin uzun bir süre daha gündemdeki ağırlığını koruyacağı ifade edildi

Türkiye’de 294 sivil toplum örgütünden oluşan Denge ve Denetleme Ağı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında bir rapor hazırladı. Raporda yürütmenin yasama üzerinde giderek artan etkisine dikkat çekilirken, Meclis’in işlevsizleştirildiği ve “hiper başkanlık” sisteminin ortaya çıktığı ifade edildi.

Raporda, Siyasi Partiler Kanunu’nda parti içi demokrasiyi güçlendirici reformlar yapılmadıkça, Partili Cumhurbaşkanlığı’nın yürütmenin yasama üzerindeki etkisini derinleştireceği ifade edildi. Raporda, yasama ve yürütme arasında demokratik denge ve denetleme ilişkisinin kurulamadığı, yeni sistemin giderek bir “hiper-başkanlık sistemine dönüştüğü tespiti de yapıldı.

“Meclis işlevsizleştirildi”

Dünyadaki demokratik başkanlık sitemleri ile Türkiye’deki sistem arasındaki farklara dikkat çekilen raporda, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yürütmenin yetki alanının yasama alanını da kontrol edecek şekilde aşırı ölçüde genişlediği ve sert kuvvetler ayrılığı prensibinin yürütme lehine bozulduğu bir sistem olarak işlemektedir” ifadeleri yer aldı.

Öte yandan yürütme aşırı güçlenirken, TBMM’nin hem yasa yapma hem de denetim yönünden işlevsizleşmesinin sistem tartışmalarını beraberinde getirdiği belirtilen rapora göre, muhalefetin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” önerilerinin uzun bir süre daha gündemdeki yerini koruyacağı ifade ediliyor.

Raporda yer alan bazı tespitler şöyle:

  • TBMM’nin elindeki denetleme araçları incelendiğinde, yasama erkinin yürütmeyi etkin denetimi oldukça zorlaştırılmıştır.
  • Milletvekillerine verilmiş olan cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı soru mekanizması sağlıklı işlememiştir. Bunda temel etken, soruların cevaplanmaması durumunda ilgili bakan ya da yardımcılara herhangi bir yaptırım tanımlanmamış olmasıdır.
  • Meclis soruşturması gibi mekanizmalar, yüksek nitelikli çoğunluk kararına bağlanması nedeniyle işlevsiz kalmıştır.
  • Yeni sistemle partilerde merkezileşme eğilimi güçlenirken, vatandaşın partilere güveni düşük kaldı. “Kararsız seçmen” patlaması yaşandı.
  • Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, referandum öncesi iddia edildiğinin aksine, siyasi kutuplaşmayı azaltıcı bir etki yaratmadı.

Denge ve Denetleme ağı kimlerden oluşuyor?

294 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı Denge ve Denetleme Ağı sitesinde kendini aşağıdaki ifadelerle tarif ediyor:

  • Denge ve Denetleme Ağı (DDA), toplumun çeşitli kesimleri ile farklı siyasi görüşlerden ulusal ve yerel 300’e yakın sivil toplum örgütünün, yanı sıra on binlerce destekçiyle takipçinin, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin güçlenmesi için bir arada mücadele ettiği bir hareket.
  • Hepimiz farklı yaklaşımlara sahibiz, farklı siyasi partileri destekliyoruz ancak çalışmalarımızda daima demokrasinin tarafındayız. Ortak noktamız, özgürlük, eşitlik, istikrar, adalet, refah ve barışın garanti altına alınması için güçlü bir denge ve denetlemenin şart olduğunu düşünmemiz. Deklarasyonumuzda yer alan taleplerimizi paylaşan tüm sivil toplum örgütlerinin katılımına açığız.
  • 2011 yılında yeni anayasa çalışmaları sırasında bir araya gelen ağımız, Temmuz 2012’den bu yana izleme, politika üretimi, kamuoyu oluşturma ve savunuculuk yöntemlerini kullanarak, Türkiye’nin demokratikleşmesinde vazgeçilmez olan denge denetleme sisteminin güçlendirilmesine katkı sunmak için çabalıyor.
  • Ağımızın bu hedef doğrultusundaki öncelikleri, vatandaşların bilinçli karar vermelerine katkı sağlamak için güvenilir ve tarafsız bilgi üretmek ile aktif vatandaşlık bilincinin yerleşmesi için çalışmalar yürütmek. DDA, işleyen bir denge denetleme sistemi için reforma ihtiyaç duyulan yedi alanda, “reform grupları” aracılığıyla faaliyet gösteriyor: Anayasa, yasama, yürütme, yargı, medya, yerel yönetimler ve sivil toplum.
  • Ağımız, Türkiye’nin dört bir yanında ve farklı alanlarda varlık gösteren sivil toplum örgütlerinden oluşuyor. Deklarasyonumuzda yer alan taleplerimizi paylaşan tüm sivil toplum örgütlerinin katılımına açığız.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER