A3 Haber

Akşener: Utanmadan suçu millete atmaya çalışıyorsunuz, bu tablonun sorumlusu sizsiniz!

Akşener: Utanmadan suçu millete atmaya çalışıyorsunuz, bu tablonun sorumlusu sizsiniz!

Akşener: Utanmadan suçu millete atmaya çalışıyorsunuz, bu tablonun sorumlusu sizsiniz!
Nisan 14
11:12 2021

İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın vaka sayısındaki artıştan 84 milyonu sorumlu tutmasına tepki gösteren Akşener, Erdoğan’a seslenerek “Şimdi çıkıp utanmadan “salgının bu noktaya ulaşmasından 84 milyon hepimiz sorumluyuz” diyerek suçu milletin üstüne atmaya çalışıyorsunuz. Bu tablonun sorumlusu sizsiniz, bu kadar basit” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunuyor. Cumhur İttifakı’na girip girmeyeceği konusunda Akşener, “Küçük ortak ve arkadaşlarına; aranıza girmeye niyetim yok. Bu et-tırnak Cumhur İttifakı çok hissi bir ittifak asla aranıza girmem merak etmeyin. Bu ilişkinizi devam ettireceksiniz. Bu millete verdiğiniz sözleri yerine getireceksiniz” diye konuştu.

“Turizm firmalarına ve sezonla birlikte ekmek bekleyen milyonlarca çalışanımıza omuz verin” diyen Akşener ayrıca, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıp Türkiye’yi dünya aleme rezil ederseniz, turizm de rezil olur” ifadesini kullandı.

Akşener’in açıklamaları şu şekilde:

  • “11 kişilik bir listemiz oluyor bizim, teknik ekibimiz var içinde. Her hafta pandemiye en fazla dikkat eden grubuz. Milletin kürsüsünde derdini anlatan bir arkadaşımız oluyor. Lebalep bu salonu doldurmuyoruz. Üzgünüm rahat kaçırmaya devam edeceğim.
  • Küçük ortak ve arkadaşlarına aranıza girmeye niyetim yok endişelenmeyin. Böyle bir niyetim yoktur. Bu et tırnak yani Cumhur İttifakı çok riskli bir ittifak asla orada olmam, aranıza girmem, merak etmeyin. Bu ilişkinizi devam ettireceksiniz ama hepiniz birlikte millete verdiğiniz sözleri tutacaksınız. Milletin derdini anlatacak kişilerden korkuyor musunuz? Her şartta, bu milletin kürsüsü işlemeye, milletimizin sesini duyurmaya devam ederiz.

“Lebaleb dolu kongreler yapıp virüse davetiye çıkardılar”

  • Salgının başından beri iktidarı defalarca uyardık. Uyarıların yanında neler yapılması gerektiğini de gün gün anlattık. 3 hafta tam kapanma için gecikmeyin, bu işin sonu iyi değil dedik. Aşı tedariğini ciddiye alıp bir an önce aşıları getirin başka çıkış yok dedik. Dar gelirli vatandaşlarımızı, öğretmenlerimizi öncelikli olarak aşılayın dedik. İnsanüstü bir gayretle çalışan sağlık ordumuz yoruldu yüklerini hafifletin dedik. Esnek mesai uygulamasına acilen dönün, milyonlarca vatandaşımızı aynı saatte toplu taşıma araçlarına bindirmeyin dedik. Maalesef bir kulaklarından girdi, diğerinden çıktı. Biz işi ciddiye alıp önlemleri sıkılaştırmalarını beklerken onlar gittiler lebalep dolu kongreler yapıp virüse davetiye çıkardılar. Sonuç; Türkiye dünyada en çok vaka görülen birinci ülke oldu.
  • Sayın Erdoğan, ülkeler birer birer Türkiye’ye uçuşları durduruyor. Turizm sezonu geliyor, milyonlarca çalışanın ekmeğiyle oynadın mutlu musun? Vatandaşlarımız hastanelerde yatak bulamıyor mutlu musun? Milletimiz aşı beklerken Libya’ya aşı göndermeye utanmıyor musun? Hadi bizi duymamazlıktan geliyorsun, Türk Tabipler Birliği çıktı, üçüncü ve en yüksek zirvedeyiz dedi.

“Sorumluluğu üstleneceksin”

  • Şimdi çıkıp utanmadan salgının bu noktaya ulaşmasından 84 milyon hepimiz sorumluyuz diyerek suçu milletin üstüne atmaya çalışıyorsunuz. Kurallara uymayanları bir kenara atıyorum ama hayır bu tablonun sorumlusu aşıyı getiremeyen, milleti yokluğa mahkum eden sizsiniz, bu kadar basit! Suçu milletin üzerine yıkıp kaçamazsın Sayın Erdoğan. Arşa çıkan vaka sayılarının sorumluluğunu üstleneceksin. Gelmeyen aşıların sorumluluğunu, o lebalep kongrelerin sorumluluğunu alacaksın. Öyle yağma yok. Bu beceriksizliğin hesabını ilk seçimde milletimize mutlaka vereceksin.

“Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’den ardına bakmadan kaçıyorlar” 

  • “Yetti arkadaş ayıptır günahtır. Bırakın da millet biraz nefes alsın. Bir kere de milletimizin yüzünü nasıl güldürürüz onu konuşalım. Nasıl öldüğümüzü değil nasıl ölmeyeceğiz onu konuşalım. Ama maalesef konuşamazlar, çünkü korkuyorlar, o saray sefalarını kaybetmekten, altlarındaki arabaları kaybetmekten, beş farklı yerden aldıkları maaşlar kesilir diye korkuyorlar. Öyle korkuyorlar ki artık AK Partili belediye çalışanları bile bize duyduğu derin kıskançlıkla tanıdığımız Almanya’ya iltica ediyor. Malatya Yeşilyurt Belediyesi’nin AKP’li başkanının 42 kişilik grubu Almanya’ya eğitim için yollamış. 2 kişi hariç 40 kişi giden o gidiş. Birkaç belediyede daha aynı şey olduğu söyleniyor. Sayın Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’den ardına bakmadan kaçıyor. Zamanında Sovyetler’den kaçan devlet görevlileri gibi. Filmlerini izlerdik hatırlıyor musunuz? Herhalde Türkiye’de de bu kaçışların filmleri daha sonra yapılacaktır. İşte Erdoğan’ın Türkiye’yi düşürdüğü durum. Güler misin ağlar mısın!”

“Ekonomik sorunların temelinde Cumhurbaşkanlığı sistemi var”

  • Türkiye; adalet, huzur olmadan kalkınamaz. Bugünkü ekonomik sorunların temelinde, Sayın Erdoğan’ın demokrasiyi tehdit, çarpık zihniyeti ve partili cumhurbaşkanlığı sistemi yatıyor. Oyları düştükçe demokrasiye daha çok saldırıyorlar. Özgürlükleri daha çok kısıtlıyorlar. Hukuku daha çok çiğniyorlar. Onlar için önemli olan eşi, dostu, yandaşı zengin etmek. Esnafımıza 5 milyar lira reva gören bu arkadaşlar, Kuzey Marmara Otoyolu için 17 milyar lira ek maliyet ödüyor. Hak, vicdan, adalet bunun neresinde? Yazıklar olsun size.
  • Milletimiz canının derdine düşmüşken, iflaslar başlamışken, gençlerimizin umutları, hayalleri yok olmuşken kimse kusura bakmasın, iktidar kendini parçalasa bile bir o abuk sabuk konuları konuşmayacağız. Saray sefalarını kaybetmekten korkuyorlar, altlarındaki arabaları kaybetmekten korkuyorlar, 5 yerden aldıkları maaşlar kesilir diye korkuyorlar. Malatya Yeşilyurt Belediyesi, 53 kişiyi Almanya’ya yollamış. 43 kişi gidiş o gidiş. Sayın Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’den ardına bakmadan kaçıyor. İşte size, Erdoğan’ın Türkiye’yi düşürdüğü durum. Onlar iktidarlarını nasıl sürdüreceklerinin hesabında biz nasıl düze çıkaracağızın hesabındayız.”

Turizm sektörü: Her zaman olduğu gibi rant var, peşkeş var 

  • Devletin kaynaklarından öncelikli olarak turizmin yararlandırılması gerekir. Kamu bankaları ucuz kredi verecekse turizmi ihmal etmemelidir. Aşılama yapılacaksa turizm sektöründe çalışanlar önceliklendirilmelidir. O neden iktidarı haftalardır uyarıyoruz. Bugün turizm başlıklı üçüncü grup konuşmamdır. Türk turizmi bu sezonu kaçırırsa bedeli ağır olur diyoruz.
  • Turizm sektörü işte böyle diken üstündeyken iktidar turizm teşvik kanununda değişiklikler yapmak için düğmeye bastı. Biz de umutlandık. Herhalde meseleyi gördüler çözüm üretecekler dedik. Teklifin ilk maddesinde aynen şöyle denildi; kültür ve turizm bölgeleri oluşturma yetkileri cumhurbaşkanına verildi. Kimseye bir şey danışılmayacak her şeye Sayın Erdoğan karar verecek. Her zaman olduğu gibi rant var, peşkeş var. Her zaman olduğu gibi yine Sayın Erdoğan var.
  • Buradan iktidara seslenmek istiyorum. Türkiye 2020 sezonundan sonra 2021 sezonunu da kaybederse ülkemiz kaybedecek, yapmayın. Aklınızı başınıza alın. Turizm firmalarına ve sezonla birlikte ekmek bekleyen milyonlarca çalışanımıza, esnafımıza omuz verin. Aksi halde saydığım bu zincirde peş peşe iflaslar yaşanacak. Türkiye bunu kaldıracak durumda değil. Türkiye’de tatil yapmak hiç bu kadar ucuz olmadı. Buna rağmen Türkiye’nin turizmden aldığı pay değişmedi.”

“Avrupa’da asgari ücretle çalışan biri, Türkiye’de 5 yıldızlı otelde 15 gün tatil yapabiliyor”

Akşener, devamında turizm sektörü için bazı uyarılarda bulundu. Türkiye’nin 2020 sezonundan sonra 2021’i de kaybetmesinin büyük bir kayba yol açacağını belirten Akşener, şunları kaydetti:

  • “Buradan iktidara seslenmek istiyorum. Türkiye 2020 sezonundan sonra 2021 sezonunu da kaybederse ülkemiz kaybedecek, yapmayın. Aklınızı başınıza alın. Turizm firmalarına ve sezonla birlikte ekmek bekleyen milyonlarca çalışanımıza, esnafımıza omuz verin. Aksi halde saydığım bu zincirde peş peşe iflaslar yaşanacak. Türkiye bunu kaldıracak durumda değil.
  • Avrupa’da asgari ücretle çalışan biri, Türkiye’de 5 yıldızlı otelde 15 gün tatil yapabiliyor. Ekonomi dehası damat ve kayınpederi sağ olsun, Türkiye’de tatil yapmak hiç bu kadar ucuz olmamıştı. Buna rağmen Türkiye’nin dünya turizminden aldığı pay değişmiyorsa bu düpedüz başarısızlıktır.
  • Ülkenizde demokrasi yoksa, turizm de olmaz. Ülkenizde adalet yoksa, turizm de olmaz. Ülkenizde huzur yoksa, turizm de olmaz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıp Türkiye’yi dünya aleme rezil ederseniz, turizm de rezil olur.”

 

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER