George Floyd’un öldürülmesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Polis memuru Chauvin’in 9 dakika 27 saniye boğazına bastırdığı ve 27 kez ‘Nefes alamıyorum’ diyerek hayatını kaybeden Floyd, ölümünün ilk yıldönümünde anılıyor. Chauvin, cezaevinde. Ancak ABD’de halk George’un öldürülmesine izin veren sistemin değişmesini istiyor.

George Floyd, geçen yıl bugün, 25 Mayıs 2020’de beyaz polis memuru Derek Chauvin’in diziyle boğazına 9 dakika 29 saniye kaldırmadan basması nedeniyle hayatını kaybetti. Minnesota tarihinde ilk defa, beyaz bir polis memuru bir siyahı öldürmekten sorumlu tutuldu ve Chauvin, 21 Nisan’daki duruşmada, kendisine yöneltilen 2 ve 3. dereceden cinayet ile 2. dereceden adam öldürme suçlamalarının tümünden suçlu bulunarak cezaevine gönderildi.

Minneapolis kentinde, Chauvin’in yargılandığı mahkeme binası önünde yüzlerce kişi, polis şiddetine kurban giden Floyd’u andı.

Floyd’un erkek kardeşi Terrence Floyd, programda yaptığı konuşmada, ağabeyi ve ırkçı şiddetin diğer kurbanlarını unutmamaları çağrısında bulundu. Terrence Floyd, “Kardeşimin adını çınlatırsanız herkesin adını çınlatmaya devam edersiniz. Breonna Taylor, Sean Bell, Ahmaud Arbery ve diğerleri… Bu liste uzayıp gidiyor. Listede çok kişinin adı var” şeklinde konuştu.

Kız kardeşi Bridgett ise kardeşinin ölümünün ardından uzun ve acı verici bir yıl geçirdiklerini söyledi ve “Hayatımızın bir anda alt üst olması çok zordu. Nedenini hala bilmiyorum. Bu sadece başlangıç. Değişim başladı. Bu yıl birçok olumsuzluk olumluya çevrildi, ancak daha önümüzde uzun bir yol var” dedi.

“Adalet olmadan barış olmaz” sloganlarının atıldığı törende, Floyd’un yanı sıra polisin öldürdüğü diğer siyah vatandaşların fotoğrafları da taşındı.

Anma etkinliğine Floyd ailesinin avukatları ve ABD Senatosu’nu George Floyd Polis Faaliyetlerinde Adalet Yasası’nı geçirmeye çağıran din adamı Al Sharpton ve yerel hak savunucuları da katıldı.

Floyd’un ölümünün ardından başkent Washington DC de dahil olmak üzere birçok büyük şehirde başlayan “polis reformu” talepleri ise devam ediyor.

Taleplerin ardından eski ABD Başkanı Donald Trump, “güvenlik güçleri için ulusal bir sertifika ve akreditasyon sistemi ve ‘görevini kötüye kullananların bilgilerinin bir veri tabanında toplanmasını” öngören Başkanlık kararnamesini imzalamış, New York ve Minneapolis de dahil olmak üzere birçok yerel polis teşkilatlarında reformlar için adımlar atılmışsa da Floyd, polis şiddetinden hayatını kaybeden son kişi olmadı.

Floyd ailesinin avukatı Chris Stewart, geçen ay NPR kanalında yaptığı konuşmada, siyahların öldürülmesine izin veren sistemi eleştirerek, o gün sokaktan geçen 17 yaşındaki genç kız Daniella Frazier’in Floyd’un hayattaki son anlarını video kaydına almasaydı kimsenin bu cinayetten haberi olmayacağını söyledi.

Biden, Floyd ailesiyle bir araya gelecek

Floyd’un ölümünün ilk yılında, Ocak ayında göreve başlayan ve ırksal eşitliği gündeminin merkezi haline getirme sözü veren ABD Başkanı Joe Biden’ın Floyd’un ailesiyle bir araya gelmesi bekleniyor.

Floyd’un kızı, annesi, kardeşleri, eniştesi ve yeğenlerinin katılacağı görüşmede, polis reformuna dair gelişmelerin konuşulacağı belirtildi. Söz konusu reform tasarısı, polisin görevi kötüye kullanmasıyla ilgili ulusal bir sicil oluşturma, kolluk kuvvetleri tarafından ırksal ve dini profillemenin yasaklanması ve polis memurları için nitelikli dokunulmazlıkların elden geçirilmesi için hükümlerini içeriyor.

Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki gazetecilere verdiği demeçte, “Başkanın Floyd ailesiyle samimi bir ilişkisi var ve bu ailenin, özellikle kızı Gianna’nın cesareti ve zarafeti başkanı gerçekten etkiliyor” dedi.

Ancak geçen hafta Cumhuriyetçilerin baş müzakerecisi Senatör Tim Scott, reform kanusunda “kademeli ilerleme kaydettiklerini” ve önümüzdeki hafta bir anlaşma yapma şansının olmadığını söylemişti. Zira ülkede polis reformunun Demokratlar ve Cumhuriyetçileri iki ayırdı. Demokratlar polislik politikasında reformu desteklerken, Cumhuriyetçilerin yalnızca üçte biri bunun gerekli olduğunu düşünüyor.

Floyd’un doğum yeri olan Kuzey Carolina eyaletinin Fayetteville kasabasında kurulan ve kar amacı gütmeyen George Floyd Vakfı ise siyah ve diğer azınlıklara yönelik ırksal eşitsizliklerle mücadeleye devam etme konusunda kararlı olduğunu bildirdi. Vakıf, destekçilerine, bölgelerindeki senatörlerden reform yasasının hayata geçirmelerini talep etmeye çağırdı.