A3 Haber

Bir Kurmay Albay’ın 12 yıl süren adalet arayışı: AİHM karar verdi, Türkiye Mehmet Orhan Yücel’e 3 bin 500 avro ödeyecek

Bir Kurmay Albay’ın 12 yıl süren adalet arayışı: AİHM karar verdi, Türkiye Mehmet Orhan Yücel’e 3 bin 500 avro ödeyecek

Bir Kurmay Albay’ın 12 yıl süren adalet arayışı: AİHM karar verdi, Türkiye Mehmet Orhan Yücel’e 3 bin 500 avro ödeyecek
Temmuz 01
15:22 2021

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), fiili “AKP-Fethullah Gülen cemaati koalisyonu” döneminde dizayn edilen “Amirallere Suikast Girişimi” adlı kumpas davası sırasında, Yeni Şafak gazetesinin davanın sanıklarından Kurmay Albay Mehmet Orhan Yücel’in kişilik haklarını ihlal ettiğine hükmetti. AİHM, Türkiye’deki hukuki mercilerin Yücel’in kişilik haklarını korumadığına karar verdi. Türkiye, emekli Kurmay Albay Yücel’e 3 bin 500 avro tazminat ödeyecek.

Türkiye, 2000’li yılların ikinci yarısında adı “Ergenekon”, “Balyoz”, “Poyrazköy”, “Kafes” olan pek çok davayla tanıştı. AKP ile Fethullah Gülen cemaatinin adı konulmamış fiili bir koalisyonla ülkeyi “yönettiği” yıllarda, yandaş medyadaki yayınlarda adeta “Bütün kötülüklerin anası Ergenekon” rüzgarı estirildi. Yıllar sonra Ergenekon adlı bir örgütün olmadığı anlaşılsa da, Türkiye yıllarca “Ergenekon” masalıyla avutuldu.

Dizayn edilen bu davalardan birisi de “Amirallere Suikast Girişimi” adlı kumpastı. 2010’un Şubat’ında kabul edilen iddianameye göre Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan görev yapan 19 asker, dönemin Kuvvet Komutanı Eşref Uğur Yiğit’e suikast düzenlemekle suçlandı. 19 sanıktan birisi de Kurmay Albay Mehmet Orhan Yücel’di. İsimsiz bir e-posta ihbarıyla başlayan, kurmaca delillerle devam eden dava altı yıl sürdü. İddialar havada uçuşur, duruşmalar sürerken, AKP ve cemaat yandaşı basın da boş durmadı, sanık olarak adı geçen askerler ve komutanlar hakkında itibarsızlaştırıcı, kişilik haklarına saldıran yayınlar yapıldı. Taraf, Zaman, Yeni Şafak adlı “gazete”lerde, Mehmet Orhan Yücel’in kişilik hakları ayaklar altına alındı.

Davanın kurmaca olduğu ortaya çıktı, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi 2 Ekim 2015’te beraat kararı verdi. Kurmay Albay Mehmet Orhan Yücel ve beraberindeki askerler mahkeme kararıyla aklandılar ancak itibarsızlaştırıcı, karalayıcı, saldırgan yayınlar gazete arşivlerinde kaldı.

Yandaş gazetelerde itibarsızlaştırıcı, saldırgan haberler yayımlanmaya 2009’da başlamıştı. Bunun üzerine emekli Kurmay Albay Mehmet Orhan Yücel, bir yandan suçlandığı davada aklanmaya çalışırken; diğer yandan da özellikle Taraf, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinin yayınlarına karşı hukuka başvurdu, hakkını aramaya başladı. 2009’da başlayan bu mücadelede iç hukuk yolları tükendi, Mehmet Orhan Yücel aradığı adaleti bulamadı. Bunun üzerine avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla AİHM’e başvuran Yücel, adalet arayışını sürdürdü.

AİHM: Mehmet Orhan Yücel’in temel hakları ihlal edilmiştir

AİHM’den beklenen karar geçtiğimiz günlerde geldi. Hukuk sürecinin başlamasından 12 yıl sonra Mehmet Orhan Yücel’in uğradığı haksızlık, AİHM kararı ile tespit edildi. AİHM, yapılan yayınların “sorumlu gazetecilik standartları” ile bağdaşmadığının ve Mehmet Orhan Yücel’in temel haklarının ihlal edildiğinin altını çizdi.

Türkiye, emekli Kurmay Albay Yücel’e 3 bin 500 avro tazminat ödeyecek.

Av. Ülkü: Bu nitelikte yayınların basın özgürlüğü ile ilgisi yok

Uzun ve zorlu dava sürecini anlatan Av. Murat Fatih Ülkü, şunları söyledi:

  • AİHM içtihatları ile de vurgulandığı üzere, “devletin, bireyin itibarını etkileyecek yayınlara karşı bireyi korumaması halinde” temel hakların ihlal edildiği kabul edilir. Bireye yönelik saldırının önlenmemesi gibi, saldırı gerçekleştikten sonra zararların giderilmemesi de, ihlal sonucu doğurur.
  • Bir kişi hakkında sadece ceza soruşturması devam ediyor diye, bu ceza soruşturmasındaki iddiaları kanıtlanmış gerçekleşmiş gibi ve kamuoyunu tedirgin edecek, ilgili kişiye karşı düşmanca duygular duymasını sağlayacak ifadelerle, ilgili kişiyi toplum gözünde peşinen mahkum etmek amacıyla kasıtlı yayınlar yapılmasına bir hukuk devletinde izin verilemez. Bu tip yayınlar ilgili kişinin onur ve saygınlığını, kişilik haklarını, bir daha onarılamayacak biçimde zedeler ve aynı zamanda soruşturma ve yargılama yürüten makamları da etkileyebilir.
  • Bu nitelikte yayınların, “basın özgürlüğü” ile yakından-uzaktan ilgisi yoktur. Basın-yayın organları ve gazeteler; iddia aşamasındaki bir soruşturmayı bilgi olarak okuyucularına aktarabilirler, ancak kasıtlı ve sistematik yayınlarla kişileri itibarsızlaştırma hakları yoktur, bir hukuk devletine buna izin verilmemelidir.
  • Bu kumpas davaları sürecinde çok yoğun bireysel, ailevi acılar yaşandı. Kanımızı donduran, gözlerimizi dolduran bu trajedilerde elimizden bir şey gelmemesinin çaresizliğini yaşadık; her yere duvarlar örülmüş, betonlar dökülmüştü. Kamu davalarında kendi deyimiyle “Başbakan ile birlikte görev yapan savcılar”, savcıların taleplerini otomatik olarak yerine getiren yargıçlar, savcı ve yargıçların ne karar vereceğini önceden bilen kâhin(!) gazeteciler, gazeteler. Ara sıra tek tük kalmış Bibikov’lar (Bernard Malamud’un “Tamirci” romanında, roman kahramanı suçsuz yere tutuklanıp eziyet görürken, gerçeklerin ortaya çıkması için uğraşan sorgu yargıcı) görüyorduk sahnede, ama onları da tasfiye etmek çok zor olmuyordu, tüm köşelerin ele geçirildiği o süreçte. Özellikle FETÖ elebaşısının “mezardakileri bile kalkıp oy vermeye çağırdığı” 2010 referandumundan sonra.
  • Tam bu sırada, bireysel ve ailevi acılarıyla baş başa bırakılan kumpas mağdurları ile birlikte; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesi ve değerleri de tasfiye ediliyordu, bu tasfiyeye karşı çıkabilecek kişilerin bulunduğu kurumlarda deyim yerindeyse alan temizliği yapılıyordu. Ne yazık ki bu tasfiye sürecinde büyük oranda başarılı(!) olunduğunu söylememiz gerekiyor, bugün geldiğimiz noktada.
  • Ya bugüne bakarsak; Türk basını, yaşanan bu dönemi kendi içinde değerlendirdi mi, özeleştiri yaptı mı, yayıncılık anlayışı AİHM’nin deyimiyle ne kadar “sorumlu gazetecilik standartlarına” uygun, üzerinde sanırım çokça düşünmek gerek, umutlu olmamız için fazla bir neden de görünmüyor.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER