Yandaş Sabah gazetesinin başyazarı Mehmet Barlas Türkiye’nin yoksul bir ülke olmadığı görüşünü dile getirirken, “Geçenlerde karayoluyla Bodrum’dan İstanbul’a gelirken trafikteki araçların büyük çoğunluğunun yeni olduklarını gördüm. Yani Türkiye’de harcama yapabilen güçlü bir orta sınıf var. Ayrıca çarşı-pazar gezdiğiniz zaman hiçbir yerin boş olmadığını görüyorsunuz” ifadelerine yer verdi.

Türkiye’de her geçen gün hayat pahalılığı nedeniyle birçok aile yoksullaşıyor. Yurttaş artan fiyatlarla birlikte isyanını dile getirirken yandaşlar ülkede hayatın güllük gülistanlık olduğunu iddia ediyor. Yandaş Sabah gazetesinin yandaş başyazarı Mehmet Barlas da Bodrum’dan İstanbul’a dönerken arabasının penceresinden bakarak ekonominin iyi olduğunu savundu.

Barlas, bugünkü köşe yazısında siyaset ve ekonomi gündeminin hayat pahalılığı üzerinden geliştiğini söyledi ve şunları yazdı:

Bazı amatörler, yüksek fiyatla elma-armut satan manavları cezalandırmanın çare olduğunu sanıyor. Bunlar Türkiye’de şu anda enflasyon hızının % 20’lere dayandığının farkında değiller. Neticede yüksek enflasyonun yaşama yansıması yüksek fiyatlardır.

“Eski Türkiye’de…”

Pahalılıkla mücadelenin ancak üretimi artırarak veya daha ucuz fiyatlı malları piyasaya sürmek ile olacağını dile getiren Barlas, şöyle devam etti:

Bu konuda devlet, özellikle yerel yönetimlerle işbirliği yapmalıdır. Örneğin, eğer tarlada fiyatı 5 TL olan elma kentteki manavda 15 TL’ye satılıyorsa bunun çaresi devletin ya da belediyenin tarladaki ürünü ucuza alıp tanzim satışlarla halka ucuza arz etmesidir. Eski Türkiye’de fiyatların dengelenmesi konusunda yerel yönetimler çok aktifti. Örneğin, bugün Migros diye bildiğimiz zincirin başlangıcı İsviçre’den gelen ve üstünde Migros yazısı bulunan kamyonetli satıcılardı. Bunlar İstanbul’da semt semt dolaşıp halka ucuza hizmet ve mal sunarlardı.

“Çarşı-pazar gezdiğiniz zaman hiçbir yerin boş olmadığını görüyorsunuz”

“Sanırım istikrarlı bir politika izlenirse belli bir süre içinde Türkiye’de hayat daha kolaylaşacaktır” diyen Sabah yazarı, yazısını şöyle sonlandırdı:

Bugün Türkiye’de trafiğe kayıtlı 29 milyon özel araç var. Geçenlerde karayoluyla Bodrum’dan İstanbul’a gelirken trafikteki araçların büyük çoğunluğunun yeni olduklarını gördüm. Yani Türkiye’de harcama yapabilen güçlü bir orta sınıf var. Ayrıca çarşı-pazar gezdiğiniz zaman hiçbir yerin boş olmadığını görüyorsunuz. Bütün mesele, kararlı biçimde tutarlı politikalar izlemek ve kendine güvenmekten geçiyor.