A3 Haber

Tartışmalı Öğretmenlik Meslek Kanunu Resmi Gazete’de yayımlandı: Yeni düzenlemede neler var?

Tartışmalı Öğretmenlik Meslek Kanunu Resmi Gazete’de yayımlandı: Yeni düzenlemede neler var?

Tartışmalı Öğretmenlik Meslek Kanunu Resmi Gazete’de yayımlandı: Yeni düzenlemede neler var?
Şubat 14
09:01 2022

Eğitim sendikalarının ve eğitim bilimcilerin itiraz ettikleri ve “meslek kanunu değil mayın tarlası” diye niteledikleri; öğretmenliğin kariyer mesleği olmasını öngören Öğretmenlik Meslek Kanunu Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni düzenleme neleri getiriyor, öğretmenlikte kariyer basamakları neler olacak?

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer yeni yasanın hayırlı olması dileğinde bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Twitter hesabında paylaşılan Bakan Özer’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Öğretmenlik Meslek Kanunu, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Başta değerli öğretmenlerimiz olmak üzere tüm eğitim camiamıza hayırlı olsun. Tarihi nitelikteki bu adıma öncülük eden Sayın Cumhurbaşkanımıza eğitim camiamız adına şükranlarımı sunuyorum.”

Yeni düzenleme neler getiriyor?

Kanunla, eğitim öğretim hizmetlerini yürütmekle görevli öğretmenlerin atamaları ve mesleki gelişimleriyle kariyer basamaklarında ilerlemelerinin düzenlenmesi amaçlanıyor.

Öğretmenlik üç kariyer basamağına ayrılacak

Öğretmenliğin, “eğitim öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği” olarak tanımlandığı kanuna göre, öğretmenler bu görevlerini, Türk milli eğitiminin amaç ve temel ilkeleri ile öğretmenlik mesleği etik ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü olacak. Öğretmenlerin çalışma şartları, eğitimde kalitenin yükseltilmesi için belirlenen amaçları gerçekleştirmek üzere düzenlenecek. Öğretmenlik mesleğine hazırlık, genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon/öğretmenlik meslek bilgisiyle sağlanacak. Öğretmenlik mesleği, aday öğretmenlik döneminden sonra “öğretmen”, “uzman öğretmen” ve “başöğretmen” olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılacak.

Öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon/öğretmenlik meslek bilgisi bakımından aranacak nitelikler Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilecek. Öğretmenler, öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından seçilecek.

Aday öğretmenlik şartları

Aday öğretmenler, özel mevzuatında yer alan hükümler saklı kalmak üzere, aday öğretmenliğe atanabilmek için Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili maddesinde sayılan şartlara ek olarak yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından mezun olacak. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’na göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmış olma ve Milli Eğitim Bakanlığınca ve/veya Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranacak.

Adaylık süresi bir yıldan az, iki yıldan çok olamayacak. Bu süre içinde zorunluluklar dışında aday öğretmenlerin görev yeri değiştirilemeyecek. Aday öğretmenler, eğitim ve uygulamadan oluşan Aday Öğretmen Yetiştirme Programı’na tabi tutulacak. Aday öğretmenlerden adaylık süreci sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olanlar öğretmenliğe atanacak.

Aday öğretmenlerden atanma niteliklerinden herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanların, adaylık süresi içinde atanma şartlarından herhangi birini kaybedenlerin, adaylık sürecinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların, aday öğretmenler için öngörülen Aday Öğretmen Yetiştirme Programı’na mazeretsiz katılmayanlarla bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nca yapılan değerlendirmede başarısız olanların görevine son verilecek ve bunlar 3 yıl süreyle öğretmenlik mesleğine alınmayacak.

Görevlerine son verilmesi gerekenlerden aday öğretmenliğe başlamadan önce Devlet Memurları Kanunu’na göre memurlukta adaylığı kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur unvanlı kadroya atanacak. Aday öğretmenlerin adaylık sürecinde yetiştirilmelerine esas Aday Öğretmen Yetiştirme Programı ve Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nun oluşumu ve aday öğretmenlik sürecine ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenecek.

Öğretmenlik kariyer basamakları neler olacak?

Kanunla öğretmenlik kariyer basamakları belirleniyor. Buna göre, aday öğretmenlik dahil öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunanlardan mesleki gelişime yönelik 180 saatten az olmamak üzere düzenlenen Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı’nı ve mesleki gelişim alanlarında uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayan öğretmenler, uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınava başvuruda bulunabilecek. Uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılacak. Yazılı sınavda başarılı olanlara uzman öğretmen sertifikası verilecek.

Uzman öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunan ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası olmayan uzman öğretmenlerden mesleki gelişime yönelik 240 saatten az olmamak üzere düzenlenen Başöğretmenlik Eğitim Programı’nı tamamlamış olan ve mesleki gelişim alanlarında başöğretmenlik için öngörülen çalışmaları tamamlayanlar başöğretmen unvanı için yapılan yazılı sınava başvuruda bulunabilecek. Yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılacak. Yazılı sınavda başarılı olanlara başöğretmen sertifikası verilecek.

Yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar, uzman öğretmen unvanı için öngörülen doktora eğitimini tamamlayanlar ise başöğretmen unvanı için öngörülen yazılı sınavdan muaf tutulacak.

Eğitim kurumu yöneticiliği ve sözleşmeli öğretmenlikte geçen süreler öğretmenlik süresinin hesabında dikkate alınacak.

Öğretmen unvanından bu göreve atanmanın atamaya yetkili amir tarafından onaylandığı tarihten, uzman öğretmen veya başöğretmen unvanından ise uzman öğretmen/başöğretmen sertifikasının düzenlendiği tarihten itibaren yararlanılacak. Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanını kazandıktan sonra alan değiştiren ya da ilgili düzenlemelerle alanı kaldırılan veya alanının adı değiştirilen öğretmenler, kazandıkları unvanları kullanmaya devam edecek.

Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı alanlara her unvan için ayrı ayrı olmak üzere bir derece verilecek. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanlar, cezaları özlük dosyasından silindikten sonra uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı için başvuruda bulunabilecek. Öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenecek.

Ek gösterge ve tazminatlar

Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Milli Eğitim Temel Kanunu ile diğer yasaların bu düzenlemeyle çelişmeyen hükümleri uygulanacak.

Devlet Memurları Kanunu’nda yapılan değişiklikle uzman öğretmen ve başöğretmen unvanını haiz olanların, eğitim ve öğretim tazminatında iyileştirmeye gidiliyor. Uzman öğretmenlere ödenen eğitim öğretim tazminatı yüzde 20’den yüzde 60’a, başöğretmenlere ödenen eğitim öğretim tazminatı ise yüzde 40’tan yüzde 120’ye yükseltiliyor.

Birinci dereceli kadroda görev yapan öğretmenlerin ek göstergeleri 3600’e çıkarılıyor. Diğer derecelerde bulunan öğretmenler bakımından da bu artışa göre düzenleme yapılması öngörülüyor. Ek gösterge, ikinci derecede bulunan öğretmenler için 3000, üçüncü derecede bulunanlar için 2200 olarak belirlenirken dördüncü derece için 1600, beşinci derece için 1300, altıncı derece için 1150, yedinci derece için 950, sekizinci derece için 850 olacak.

Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin ilgili maddesinde yapılan değişiklikle, sözleşmeli öğretmenlerin can güvenliğine ve sağlık mazeretine bağlı olarak yer değiştirmelerine imkan sağlanması öngörülüyor.

Öğretmenlik ve öğretmenlerin nitelikleri ve seçimiyle ilgili hususlar bu kanunla düzenlendiği için Milli Eğitim Temel Kanunu’nun ilgili maddeleri yürürlükten kaldırılıyor.

Yayımlandığı tarihte uzman öğretmen ve başöğretmen unvanını haiz olanlar bu düzenlemeden yararlanacak.

Eğitim sendikalarının itirazları

Eğitim-Sen, yasanın komisyonlarda ele alındığı günlerde düzenlemeye itiraz etmiş, “Haklarımızı ve taleplerimizi yok sayan bir düzenleme istemiyoruz” demişti.

Eğitim-Sen’in açıklamasında şu görüşlere yer verilmişti:

  • Kariyer sınavları öğretmenler arasındaki mesleki dayanışmayı ortadan kaldıracak, çalışma barışını bozacak, eğitim emekçileri arasındaki güven ilişkisini zedeleyecektir. Aynı işi yapan öğretmenler arasında hiyerarşi yaratmak ve farklı ücret politikası uygulamak ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesine temelden aykırıdır. Ayrıca öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenin saygınlığı, öğrenci ve velilerin farklı değerlendirmeleriyle polemiğe açılacak, öğretmenlik mesleği daha da itibarsız hale getirilmiş olacaktır.
  • Eğitim Sen sadece öğretmenlerin değil, eğitim kurumlarında çalışan tüm eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Nitelikli eğitim için öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve talepleri de dikkate alınmalıdır. Öğretmenler için düşünülen iyileştirmeler, tüm eğitim ve bilim emekçisi arkadaşlarımızın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi ile birlikte ele alınmalıdır.
  • “Öğretmenlik Meslek Kanunu” hazırlanma biçimi ve içeriğiyle öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik talepler ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye almak zorundadır. Öğretmenlik mesleğinin tanımı, öğretmenlerin nasıl ve nerede yetiştirileceği, mesleğe kabul ve istihdam koşulları, öğretmenlerin güvenceleri, hakları ve sorumlukları ile mesleki yaşamları ve emeklilik konularında yapılacak düzenlemelerin muhataplarına sorulmadan yapılmak istenmesi kabul edilemez.
  • “Öğretmenlik Meslek Kanunu” ile ilgili olarak eğitim emekçileriyle, sendikalar ve alandaki meslek örgütlerinin eleştiri, öneri ve talepleri dikkate alınmadan atılacak adımların karşısında olacağımız ve kazanılmış haklarımızı hiçbir koşulda tartışmayacağımız bilinmelidir.
  • Milli Eğitim Bakanlığı, meslek kanunu konusunda samimiyse ve gerçekten öğretmenler lehine bir düzenleme yapmak istiyorsa ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen ve Türkiye tarafından da imzalanan ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’na uygun düzenlemeler yapmalı; ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz kabul edilmelidir.

Eğitim-İş de TBMM önünde protesto etmişti

Eğitim-İş’in açıklamasında da şu görüşler dile getirilmişti:

  • Milli Eğitim Bakanı, kanun teklifinin eğitimcilerden görüş alınarak hazırlandığını ve kanunla ilgili eğitimin paydaşlarında asgari düzeyde mutabakat olduğunu beyan etse de gerçek bunun tam tersidir. Bir teneffüs arasında hazırlanabilecek kadar basit olan 12 maddelik Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu, yandaş sendikalar bile okullarda açıkça savunamamaktadır. Yani iktidar ve dernek maskesi takarak eğitime tebelleş olan tarikatları saymazsak, bu kanun teklifi kimsesizdir! Kamuoyuna bir müjde gibi sunulmaya çalışılan, bir teneffüs arasında bile hazırlanabilecek basitlikte olan 12 maddelik Öğretmenlik Meslek Kanunu, her şeyden önce muğlak ve çelişkilidir.
  • Milli Eğitim Temel Kanunu’nun bir uzmanlık mesleği diye tariflediği öğretmenlikte, uzmanlığın belirsiz kriterlerle kazanılan bir kariyer basamağı yapılmaya çalışılması kabul edilemez. Bu kanun, öğretmene öğretmen dememenin; ona yeni zorluklar çıkarmanın kanunudur.
  • AKP’nin kanun teklifinde, öğretmenler hakkında değerlendirme yapacak komisyonların yapısı, değerlendirme kriterleri, öğretmenlerin almak zorunda olduğu eğitim programlarının kimler tarafından hazırlanacağı ve içeriğinin ne olduğu gibi çok hayati sorular cevapsız bırakılmıştır.
  • AKP’nin kanun teklifi ayrıca, mevcut kanundaki öğretmenlerin Milli Eğitim Bakanlığı’nca seçilmesi gerektiği ifadesini kaldırarak, dernek maskesi takmış tarikatlara eğitimi şekillendirme konusunda yeni bir kapı aralamaya çalışmaktadır.
  • Kanun teklifindeki kariyer basamaklarından birinin adının “Başöğretmen” olarak belirlenmesi de kabul edilemez. Cumhuriyet kavramlarının içini boşaltmak için yapılan bu taktik de boşadır çünkü tartışmasız bir gerçek vardır: Bu ülkenin tek Başöğretmeni vardır o da Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’tür!
  • Özetle kanun teklifi bu haliyle, eğitim ve eğitim emekçisi için sadece daha karanlık günlerin haberini vermektedir. İktidarın öğretmenleri ayrıştırma ve öğretmenler odasını bir kez daha bölme planları, bu metinde vücut bulmuştur.
  • Asgari ücret bile alamayan binlerce ücretli öğretmeni, hak ettiği kadro için yıllardır bekleyen sözleşmeli öğretmenleri, atama bekleyen 1 milyona yakın öğretmen adayını, öğretmenlerin maddi, sosyal ve mesleki sorunlarını görmezden gelen bu kanun taslağı, tam olarak onu yazan ellerin zihniyetini yansıtmaktadır.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER