Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Letonya Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Suriye’de muhalefet ile rejimin barıştırılması iddiası için söylediği sözlerle ilgili açıklama yaptı. Çavuşoğlu, “Barıştırma değil de uzlaştırma kelimesini kulandım. Sadece Suriye değil Türkiye içinde bu işi kızıştırmak isteyenler sözlerimizi çarpıttı” dedi. “Suriye’de kalıcı çözüm siyasi çözümdür” diyen Çavuşoğlu, rejim ile muhalefetin uzlaşması gerektiğini yineledi.

Bakan Çavuşoğlu, Letonya Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics ile bakanlıkta bir araya geldi. Görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında Bakan Çavuşoğlu, “Letonya ile ortak değer ve hedefleri paylaşıyoruz. Ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için çaba sarf ediyoruz. İkili ticaret hacmimiz yaklaşık yüzde 50 arttı. Turizm, kültür, eğitim, bu alanlarda da iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz. Letonyalıların tatil için ilk tercihi Türkiye, benim de şehrim Antalya Alanya’yı özellikle tercih ediyorlar. Letonya ile NATO çerçevesindeki işbirliğimiz de devam ediyor. Ortak coğrafyamızdaki gelişimleri değerlendirdik. Bunun başında Ukrayna’da devam eden savaşı konuştuk. Ateşkesin sağlanması için sarf ettiğimiz çaba hakkında bilgiler verdim. Tahıl ihracatı konusunda sürecin nasıl işlediğini anlattım. Tahıl ihracatı ile ilgili imzalanan anlaşma sorunsuz şekilde ilerliyor. Sürecin devamı ve kesintiye uğramaması için tüm taraflar ile çabalarımızı sürdüreceğiz. Letonya, Türkiye’nin AB ilişkilerine her zaman güçlü destek veren bir ülke. Türkiye olarak şu ana kadar yaptıklarımız ve yapmakta olduklarımızı AB ile beraber yapsaydık, AB dünyada önemli bir aktör olarak ayakta alkışlanırdı” dedi.

Suriye açıklaması

Çavuşoğlu, 13’üncü Büyükelçiler Konferansı’nın ardından yaptığı basın toplantısında Suriye’ye ilişkin sözlerinin Türkiye içerisinde işi kızıştırmak isteyen çevrelerce çarpıtıldığını söyledi. Barıştırma ifadesini değil, uzlaştırma ifadesini özellikle kullandığını aktaran Çavuşoğlu, sözlerinin savaşın sonlanması için Türkiye’nin sarf ettiği çabanın bir yansıması olduğunu aktardı. Suriye için gerçekleştirilen girişimlerden sonuç çıkmamasının nedeninin rejimin ayak diremesi olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

Rejim siyasi çözüme inanmıyor, askeri çözüme inanıyor. Kalıcı bir çözüm, siyasi bir çözümdür. Biz bunu başından beri söylüyoruz. Üstelik yine BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 No’lu kararı, Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğüne de vurgu yapıyor. Tıpkı bizim her açıklamamızda vurguladığımız gibi. Suriye’nin toprak ve sınır bütünlüğünü önemsiyoruz. Sonuçta bu süreçlerden bir netice çıkmayınca sivil insanların Halep’ten çıkarılması süreciyle beraber Rusya ile bir çalışma süreci başlatmıştık. Hep beraber bir Astana süreci başlattık. Sonrasında Cenevre sürecini tekrar canlandırdık. Astana’da kimler beraber? Rejim ve muhalefet. Bir de garantör ülkeler var. Masanın etrafındalar. Tutukluların değişimi dahil önemli güven artırıcı adımlar da attı rejim ve muhalifler. Daha sonra Anayasa Komisyonu kurulması fikri ortaya çıktı. Anayasa Komisyonu 8 defa toplandı. Bu toplantıda 50 kişi rejimden, 50 kişi muhalefetten ve 50 kişi de sivil toplumdan. 150 kişi var toplamda. Amaç yeni bir anayasa yazmak ya da mevcut anayasayı tadil etmek. Mevcut anayasanın tadil edilme amacı ise anayasadaki değişikliklerle beraber ülkeyi seçime götürmek. Tüm bunlar için rejim ve muhalefetin uzlaşması gerekiyor. Benim söylediğim buydu. Farklı bir şey söyledim mi?

“Suriye’de muhalefet bize güveniyor”

İlk defa rejim ile muhalefeti bir araya getirmediklerini dile getiren Çavuşoğlu, “Muhalefetin müzakere heyeti kurmasının amacı, yine bu kanun çerçevesinde bizim de desteklediğimiz müzakere heyeti var. Bu müzakere heyetinin amacı da işte bu geçiş sürecini de dahil tüm bu süreçleri rejimle müzakere etmek. İlk defa rejimle muhalefeti biz bir araya getirmiyoruz bu gelişmeler çerçevesinde. Ama biz buna çok önemli katkı sağladık. Muhalefet çünkü bize güveniyor. Hiçbir zaman da yarı yolda bırakmadık. Suriye’de kalıcı bir barış ve istikrar için uzlaşının şart olduğunu söyledik, söylüyoruz. Bunu çarpıtmak isteyenler çarpıtabilir. Çarpıtanların kim olduğunu biliyoruz. Bayrağımıza el uzatanların eli de kırılır. Gerekli açıklamaları Suriyelilerin kendileri yaptı. Bu provokatörleri onlar da biliyor” diye konuştu. (DHA)