Almanya’nın bilinen gazetelerinden Die Welt, internet sitesi üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Dışişleri Bakanlığı görevine getirilen MİT önceki Başkanı Hakan Fidan’la ilgili geniş bir haber/analiz yayınladı.

Die Welt’in Türkiye muhabiri Carolina Drüten imzasını taşıyan haberde Hakan Fidan’ın eğitimi, bulunduğu görevler, tez çalışmalarına varana kadar anlatılmakla beraber, Fidan’ın MİT başkanı olduğu süre boyunca karşı karşıya kaldığı konular da yer buldu.

Fidan için “Cumhurbaşkanı’nın yakın sırdaşı olarak görülüyor çünkü Erdoğan’ın temel hedeflerinden birini destekliyor” denilen yazıda, Erdoğan’ın Batı çıkarlarıyla her zaman örtüşmeyen stratejik özerklik hedefini Fidan’ın sürdürmesinin muhtemel olduğu yorumu yapıldı.

Türk İstihbaratı’nın Fidan sayesinde dünya siyasetinde aktif bir oyuncu olduğu yazılan haberde, Fidan’ın direktiflerinin Türkiye ve bölge için geniş kapsamlı sonuçları olduğu ifade edildi.

Yeni Dışişleri Bakanı’nın 1999 tarihli “İstihbarat ve Dış Politika: İngiliz, Amerikan ve Türk İstihbarat Sistemlerinin Karşılaştırılması” başlıklı yüksek lisans tezinde, ABD ve diğer NATO ülkelerinden gelen istihbarata bağımlı olmayı bir sorun olarak tanımladığı belirtilen haberde, Türkiye’nin dış politikasını güçlendirmek için kendi istihbarat servislerine güvenmesi gerektiğini yazdığı ifade edildi.

Eski ABD Büyükelçisi Jeffrey: “Fidan, yeni Ortadoğu’nun yüzü”

ABD’nin eski Türkiye ve Irak Büyükelçisi James Jeffrey’nin 2013 yılında Fidan için “yeni Ortadoğu’nun yüzü” olduğunu ama “ABD’nin mutlak dostu olmadığını” sözlerini sarf ettiğini yazan haberde, yeni Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’nin doğu ve güney komşularıyla ve bölgesindeki diğer ülkelerle temas kurulmasında ve nüfuz sağlanmasında önemli roller oynadığı yazıldı.

15 Temmuz darbe girişimine yer verilen haberde “MİT ve Erdoğan’ın darbe planlarından hangi noktada haberdar olduğunun kesin olarak açıklığa kavuşturulamadığı, muhalefetin ise hükümeti darbeyi önceden bilmekle suçladığı” ifade edildi.

Ayrıca dönemin MİT Müsteşarı için meclis Araştırma Komisyonu’nun karşısına çıkmadığı yazıldı.

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın darbe girişimi sonrasında FETÖ mensubu olduğu belirtilen kişileri devlet aygıtından uzaklaştırmaya başladığına yer verilirken, “bu süreçte sadece muhtemel darbecilerin değil, Erdoğan’ı eleştiren muhaliflerin de tutuklandığı” yazıldı.