CHP’nin asgari ücret teklifini parti sözcüsü Faik Öztrak açıkladı
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin asgari ücret tartışmalarına ilişkin kararını açıkladı. Öztrak, “Emekçiyi, yılın kalanında enflasyona ezdirmemek için, beklenen enflasyon ve refah payı kadar da bir ilave artış yapmak gerekir ve tabii, yapılacak artışta açlık ve yoksulluk sınırlarını da dikkate almak gerekir. CHP olarak yaptığımız hesaplamalar ve görüşmeler çerçevesinde; asgari ücretin, en az 15 bin lira olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, bugün CHP Genel Merkezi’nde MYK toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.
Öztrak, şunları söyledi:
- Erdoğan ülkeyi yönetemiyor. Varsa yoksa algı yönetmekle uğraşıyor. Yalan dolan sahte videolar, 32 kısım tekmiline birden algıyı değiştirmek için bunlara milletin kasasından milyonlar, milyarlar ödeniyor. Erdoğan enflasyonla mücadele edeceğine, ihracatçılara enflasyonu anlatırken, ‘Bir süredir tüm dünyayla birlikte, bizim de başımızı ağrıtan enflasyon’ diyerek topu yine taca atıyor. Victor Hugo’nun söylediği gibi Paris’te ‘Caddenizi yıkayan suyun Nil Nehri’nden geldiğini varsaymak ilginç bir saplantıdır…’ Erdoğan, enflasyonun, kendinin irrasyonel politikalarının ve saplantılarının paramızı pul etmesinin sonucu olduğunu unutturmaya çalışıyor. Dünyada gıda fiyatları Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından geçen yılın mart ayında tarihi zirvelerine tırmanmıştı. O günden bugüne yüzde 22 düştü. Bizde ise aynı dönemde yüzde 75 arttı. Demek ki gıda enflasyonu dünyadan değil, bal gibi sizden. Dünyada gıda enflasyonunda tüm ülkeler arasında sekizinci sıradayız. Rakiplerimiz, Sierra Leone, Gana, Laos gibi ülkeler. TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla dahi TÜFE’de 2023 itibariyle dünyada 12’inci sıradayız. Ama enflasyonu düşürmek için hala ortada bir eylem, bir program yok. Laf çok.
- Enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceklermiş. Seçim belirsizliği ortadan kalkmış, artık bu konuda elleri daha güçlüymüş. Yeni ekonomi kadrolarının da birinci önceliğini bu meselenin çözümü oluşturuyormuş. Hadi düşürün enflasyonu, elinizi tutan mı var? Bu beylik, boş lafları geçeceksiniz. Türkiye’ye laf değil, program lazım, eylem lazım. Devlet gerçek ötesi uyduruk algılarla, söylemlerle yönetilmiyor.
- Enflasyonu kalıcı bir biçimde düşürecek bir programın en önemli ayaklarından birini de işgücümüze, çağın gereği becerileri kazandırmak oluşturur. Bunun için eğitim sistemimizi ideolojik prangalardan kurtarmak gerekiyor. Ama hükümet eğitime yeni ideolojik prangalar takma peşinde. ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi’ diye bir proje uydurmuşlar. 21 yıldır bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz. 21 yılın sonunda milli eğitim sistemimizin, Millî Eğitim Bakanlığımızın değerlerle ilgili nasıl bir eksiği var, Bakanlığın yapamadığı hangi etkinlikler var ki eğitimle ilgisi olmayan kurumları kapsayan, içinde sevgili çocuklarımızı emanet ettiğimiz, öğretmenlerin olmadığı, böyle bir projeye ihtiyaç duyuluyor? Neden çocuklarımıza çağın gerektirdiği yetenekleri kazandıracak eğitimi verip anne babaları memnun etmeye çalışmıyorsunuz? Neden anneleri babaları üzüyorsunuz?
- Bir diğer algı yönetimi de doğal gaz ve petrol bulma meselesinde yaşanıyor. ‘Karadeniz’deki gazı bir ay bedava veriyoruz’ diye yola çıktılar, Putin’in Erdoğan’a seçim desteği olarak, kredili verdiği Rus gazını dağıttılar. Yetmedi, ‘Gabar’da petrol bulduk, Amerika çatladı, Avrupa çatladı’ hikayeleri anlattılar. Dönemin İçişleri Bakanı’na göre öyle bir petrol bulundu ki, ‘Benzeri ancak Suudi Arabistan’da olan, çıktığı gibi traktöre koysanız çalıştıracak’ bir petrol… Yetmedi, Cudi’de petrol bulduk. Yetmedi, Kato’da da petrol bulduk. Mübareklerin parmağının değdiği yerden gaz fışkırdı, petrol fışkırdı. Yandaş kanallar, besleme gazeteciler anlattı da anlattı. Ama bulunduğu söylenen bunca gaza, petrole rağmen dünyada petrol fiyatları aynı kalırken, bizde seçimin başından bu yana benzin fiyatları yüzde 21, mazot fiyatları yüzde 19 arttı. Bu akşam da mazota 1 lira 64 kuruş daha zam bekleniyor. Nerede bu gazlar petroller? Atmayın, din kardeşiyiz.
- Emekçiyi yılın kalanında enflasyona ezdirmemek için, beklenen enflasyon ve refah payı kadar da bir ilave artış yapmak gerekir ve tabii, yapılacak artışta açlık ve yoksulluk sınırlarını da dikkate almak gerekir. Biz CHP olarak yaptığımız hesaplamalar ve görüşmeler çerçevesinde, asgari ücretin, en az 15 bin lira olması gerektiğini düşünüyoruz.
- Ayrıca, bu yüksek enflasyon ortamında, emekçilerimizin gelirlerini korumak için, sendikaların, asgari ücretin her çeyrekte gözden geçirilmesi talebini de destekliyoruz. Bize göre mesele, asgari ücretin ne olduğu değil ne satın aldığıdır. O yüzden de bu hayat pahalılığını bitirecek politikaların, vakit geçirilmeden açıklanıp uygulanması gerekir. Diğer taraftan, ülkemizde çalışanların yarısından fazlası açlık sınırı altındaki asgari ücret veya civarında ücrete mahkûmdur. Gelişmiş ülkelerde istisnai bir ücret olan asgari ücret, ülkemizde artık ortalama ücret haline gelmiştir. Acil çözüm bekleyen sorunlarımızdan biri de bu ülkenin insanlarının insanca yaşayacak ücrete, maaşa ulaşmasıdır.
“Nas mı değişti, faiz mi değişti?”
- Erdoğan bir zamanlar “nas” dediği faiz artışını Şimdi kabul ettiğini uçakta açıkladı. Artık faiz artışının, ne kadar olacağı tartışılıyor. Nas mı değişti? Faiz mi değişti? Hayır. E peki ne değişti? Devran değişti. Dün seçime giderken, milletin dini duygularını istismar etmek için öyleydi, bugün böyle… Devleti dün dediğini bugün reddeden bir kafa yönetiyor. Ama merakla beklenen faiz kararlarını Merkez Bankası Kanunu’na göre Para Politikası Kurulu alıyor. Merkez Bankası Başkanı değişmiş olsa da Başkan Yardımcıları aynı. Kurulda görev yapan Banka Meclisi üyesi de aynı. Yani kurul üyeleri faiz konusunda Erdoğan’ın aynı yerde durduğu gibi, yerlerinde duruyorlar.
“Parti Meclisimizin kararıyla da, bu süreci demokrasi ve yenilenme kurultayımızla, taçlandırmaya kararlıyız”
- Önümüzdeki yerel yönetim seçimleri, ağır güvensizlikle malül Erdoğan hükümetinden kurtulmak için önemli bir fırsattır. Seçimde onları uğratacağımız büyük hezimet, bunun önünü açacaktır. Evet, istediğimiz sonuçları alamadığımız bir genel seçim geçirdik. Son genel seçimde, Ülkemizde 25 milyondan fazla insanın oyunu aldık. Ama seçimi kazanamadık. Şimdi, bu yüzde 48 oranındaki millet desteğini korumak, bunun üzerine ezici bir zafer inşa etmek için, çok çalışma zamanı. Bu çerçevede, CHP kongreler sürecini başlattık. Partimizin eksiklerini giderme, yenilenme ve değişim sürecini, üyelerimize ve delegelerimize emanet ettik. Mahalle, ilçe ve il kongrelerimizi, kimsenin gölge etmediği, rekabetçi bir ortamda, aklıselimle, zamanında tamamlamaya çalışıyoruz. Parti Meclisimizin kararıyla da, bu süreci demokrasi ve yenilenme kurultayımızla, taçlandırmaya kararlıyız. Biz bu süreci en sağlıklı şekilde götüreceğiz. Ama hariçten gazel okuyan sarayın üyelerimizden, delegelerimizden, örgütlerimizden dem vurmasının, partimizden bahsetmesinin, mezarlıktan geçen birinin korkusunu bastırmak için ıslık çalmasına benzediğinin de farkındayız. Ülkeyi yangın yerine çeviren Sarayın kibirlisinin, her konuşmasında partimize yüklenmesi CHP’den ne kadar korktuğunu göstermektedir. Kendince CHP’yi tartıştırarak, ekonomide yaşanan sıkıntıları ve dönme dolap misali dönmelerini, gizlemeye çalışsa da ekonomide ve devlet yönetimindeki sıkıntılar olduğu yerde duruyor.
Öztrak gazetecilerin sorularını yanıtladı
Kurultay tarihiyle ilgili soruya Öztrak, “Kurultay tarihine karar verme yetkisi PM’nindir. Benim onlar adına konuşma yetkim yoktur” yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Kurultay’da İBB Başkanı İmamoğlu’na karşı CHP Grup Başkanı Özgür Özel’i destekleyeceği iddiaları üzerine Öztrak, “Bunların tamamı saray dehlizlerinde üretilmiş senaryolardır. Doğru değildir, saçmalıktır” yanıtını verdi. Değişim talebi ile ilgili soru üzerine de Öztrak, “Partimizde değişim istemek suç değildir. Genel Başkanımız da zaten yenilenmenin, değişimin önünü sonuna kadar açacağını defalarca tekrarlamıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin, ‘Burada güncelleme ihtiyacı doğabiliyor zaman zaman, Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı da var. Uzun ve orta vadede amacımız hem faizler hem de enflasyon düşsün’ açıklamasına ilişkin Öztrak şunları söyledi: “Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı tabi ki önemlidir ama ekonomideki dengeleri sağlayabilmek için, istikrar için tek başına yeterli değildir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, öncelikle açıklaması gereken husus kendisinin, güncellemeden ne kastettiğidir. Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi önce faizler düşecek ardından enflasyon da mı düşecektir, yoksa Mehmet Şimşek’in rasyonel sözleriyle imar ettiği gibi önce enflasyon düşecek ardından da faizler mi düşecektir? Açık seçik cevap vermeleri gereken soru budur.”