A3 Haber

Wagner’in patronu Prigojin’i darbe girişimi noktasına getiren süreç: Rusya’da ne oluyor? | Emre Köse’nin analizi…

Wagner’in patronu Prigojin’i darbe girişimi noktasına getiren süreç: Rusya’da ne oluyor? | Emre Köse’nin analizi…

Wagner’in patronu Prigojin’i darbe girişimi noktasına getiren süreç: Rusya’da ne oluyor? | Emre Köse’nin analizi…
Haziran 24
13:51 2023

Batı basınında, daha önce Kremlin’in catering işlerini yapmasına atfen “Putin’in aşçıbaşısı” olarak anılan ve Rus paralı asker şirketi Wagner’in patronu Yevgeniy Prigojin, son aylarda Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ile kendilerine “mühimmat ve teçhizat verilmediği” suçlamasıyla kamuya açtığı tartışmayı öteye taşıyıp dün akşam saatlerinde açıktan darbe çağrısı yaptı… Dış politikayı yakından izleyen ve uluslararası basından çevirileriyle tanınan gazeteci Emre Köse, kişisel blogunda “İmzalanmayan kontrat: Vagner’in patronu Prigojin’i darbe teşebbüsüne getiren neydi?” başlıklı bir analiz yayımladı.

Emre Köse | Prigojin’in ilk mesajı şuydu: “[…] Başladığımız işi bitirdikten sonra anayurdumuzu korumak için cepheye döneceğiz. Devlet Başkanlığı makamı, hükümet, İçişleri Bakanlığı, Rosgvardiya ve diğer birimler daha önce olduğu gibi faaliyet göstermeye devam edecektir. Rus askerlerini yok edenlerin icabına bakacağız. Ve cepheye geri döneceğiz. Önce orduda, sonra da tüm Rusya’da adalet yeniden tesis edilecektir.”

Daha önce Rus savaş uçaklarının sınır bölgesi Rostov’da Vagnercilere hava saldırısı düzenlediği iddia edilmişti. Söz konusu haber Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yalanlansa da belli ki doğruydu.

Rus makamlarından Prigojin’in başlattığı kalkışmaya dair resmî açıklama ilk olarak Terörle Mücadele Komitesinden geldi. Komite, Prigojin’in tüm iddialarının “tamamen asılsız” olduğunu kaydederek Federal Güvenlik Teşkilatının (FSB) Prigojin hakkında “silahlı kalkışma çağrısı yaptığı gerekçesiyle cezai soruşturma başlattığı” bilgisini verdi:

“Tüm yasadışı faaliyetlere derhal son verilmesini talep ediyoruz.”

Prigojin hakkında Rusya Ceza Kanunu’nun “silahlı kalkışma tertiplemekle” ilgili 279. Maddesi üzerinden yargı süreci başladı. Patronun işlediği suçun cezası 20 yıla kadar hapis.

Wagner’in mazisi

Wagner ile ilgili tartışmalar ilk olarak organizasyonun çeşitli Afrika ülkelerindeki faaliyetleri üzerinden başladı ki Moskova, bunları ilk etapta defaatle reddetti ve epey yakın bir tarihte kabul etti.

Wagner’in paralı askerleri, Libya’da 2018-19’da Trablus’taki İhvancı Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Tobruk-Halife Hafter kuvvetleri arasındaki çatışmada belirleyici bir rol aldı.

Hafter’in Libya’nın Çad sınırını güvence altına alabilmesi, Sirte’de kazandığı zafer, Vagner’in de çorbaya kattığı tuzla olmuştu.

Bunun dışında Fransa’nın Afrika’nın Sahel bölgesinde askeri varlığını azaltmasından doğan boşluğa Vagner yerleşti ve bilhassa Mali, Burkina Faso ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde etkiliydi.

Bunun dışında Vagner’in Suriye’de, başta Tedmur/Palmira antik kentindeki varlığı ve IŞİD’in vur-kaç saldırılarına karşı yaptığı işler de Suriye ordusu için tali de olsa önemliydi.

Parantez açıp Afrika örneğini ele almaya değer.

Wagner’i Sahel’e getirten süreç

Son yıllarda Fransa, Batı Afrika’daki eski nüfuzunu hızla kaybediyor. Yine birkaç yıldır da buradaki yönetimlerden Rusya’ya şükran mesajları gidiyor.

Mali’de önceki yıl darbe oldu, 2022’nin şubat ayında da Fransız Büyükelçi Joel Meyer sınır dışı edildi. Ve Batı medyasına göre, “özel güvenlik şirketlerine bağlı” birkaç yüz Rus da Mali’ye ayak bastı.

Benzer bir durum Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de yaşandı ama Mali’deki mesele biraz farklı. Orta Afrika’da bir iç çatışma yumağı vardı. Mali’de ve diğer bir dizi komşu ülkede (Burkina Faso, Nijer) ise, eski El Kaide ve IŞİD unsurlarının istilası söz konusu.

Vagner’in Mali’ye teşrifi, Fransa ve Barkhane Harekatının manzara karşısında pasif kalmasıyla ilgili. Örneğin Letonya, Mali’ye harekât kapsamında sadece 4, Estonya 50 asker gönderdi.

Fransızların tavrı eskiden böyle değildi. 2013’ün ocak ayında Serval Harekatının ilk evresinde Fransızlar savaş uçaklarını aktif biçimde kullanmıştı. Mali’nin kuzeydoğusunda hareket eden her cisim Mirage ve Rafale’lerle bombalanmıştı.

Dünkü ve bugünkü cihatçı akınının 2011’deki NATO müdahalesinin bir meyvesi olduğunu söylemeye gerek yok. Hepsi de iyi eğitimli ve iyi silahlara sahip. Bu koşullar altında 2013’ten başlayarak 2020’nin başına kadar Fransa’nın söz konusu bölgedeki varlığı zarar aldı.

Gerilimin doruk noktası

Mayıs ayının başında Prigojin, ölen Vagnercilerin cesetleri başında bir video mesaj yayınlamıştı:

“Bunlar bugün ölen Vagner erleri. Kanları hâlâ taze. Şimdi hepsini akyda alın. Ve şimdi beni dinleyin, o… çocukları. Bu adamlar birilerinin babaları ve oğulları ve bize mühimmat sağlamayan pislikler onların cesetlerini cehennemde yiyecekler. Yüzde 70 mermi sıkıntımız var. Şoygu, Gerasimov, nerede s… cephanesi? Şunlara bakın, o… çocukları! Siz pahalı kulüplerde geziyorsunuz, çocuklarınız hayatın tadını çıkarıyor ve YouTube klipleri çekiyor. Her şeye sahip olduğunuzu ve onların hayatlarını kontrol etme hakkına sahip olduğunuzu mu sanıyorsunuz? Mühimmat depoları elinizde diye buna hakkınız olduğunu mu sanıyorsunuz? Bu basit bir matematik! Eğer bize normal miktarda mühimmat verirseniz, kayıplarımız beş kat daha az olur. Onlar buraya [Rusya için savaşmaya] gönüllü olarak geldiler ki siz kırmızı ahşap masaların ardındaki süslü ofislerinizde şişmanlamaya devam edebilesiniz. Bunu göz önünde bulundurun!”

Bundan sonra mesele ayyuka çıktı.

Rusya’nın epeyce okunan savunma portallarından Voyennoye Obozreniye’de yer alan değerlendirme dikkat çekiciydi:

“Sondan başlayalım, zira Prigojin konuşmasının sonunda kendisi ve silah arkadaşlarının bir buçuk saat boyunca konuştuklarını formüle etti. Ve söylemeliyim ki, tezler değinilmesi hoş konular değil. Ordu top mermileriyle savaşmalı. Ordu normal komutayla savaşmalı. Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı’ndaki tüm askeri bürokratlar, durumun gerçeklerini anlamak için cepheye gitmeli. Kendinize ve diğer herkese yalan söylemeyi bırakın, propagandanın dozunu azaltın, düşmanı normal olarak değerlendirin ve bir karşı taarruz olacağını anlayın. Ve bu Rusya için bir trajediye dönüşebilir. […] Gösterişçilerin ve yalancıların ordumuzun tepesinde oturduğu gerçeği uzun zamandır açıktı. Savunma Bakanlığımızın raporlarına göre defalarca yok edilen Ukrayna ordusu, Anka kuşu gibi küllerinden doğmaya ve direnmeye devam ediyor. […] Komuta gerçekten siperlerden başlar ve Moskova oblastındaki bürolarda sona erer. Veya tam tersi. Ve her iki hattın da saat gibi çalışması gerekir. Ancak ne yazık ki son 30 yılda Rus ordusunun başına gelenler, her şeyin [Rusya Savunma Bakanlığı’nın] söylediğinden tamamen farklı olduğunu gösteriyor. […] Prigojin’in sert eleştirilerinin Rus gerçekliğinin bürokratik bataklığı üzerinde en azından asgari bir etkiye sahip olmasını isterim. […] Prigojin bizim bakış açımızla örtüşen pek çok ilginç şey dile getirdi. Elbette bazı açılardan çok ileri gidiyor; Rusya mermisiz ölmeyecek, ancak Herson, Zaporojye, Donetsk ve Lugansk oblastlarının parçalarını kaybedecek.”

Genelde değerlendirmeler eksikti, her anlamda. Mesele yalnızca mühimmatla sınırlı değildi; Prigojin’in aklındaki ve dilindeki şikayetler farklıydı.

Ne de olsa nepotizm canavarının Rus bürokrasisinin her kolunda olduğu bilinen bir hakikat.

Fakat Prigojin’in derdi biraz daha başka.

Rus Genelkurmayının “gönüllülerle” sözleşme kampanyası

Belki de bilerek ya da bilmeyerek görmezden gelinen hadise buydu. Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’daki “özel askeri harekatta” yer alan tüm paramiliter unsurlarla sözleşme imzalayarak bir nevi bunları hem legalize edip hem de birer silahlı güç olarak ileride yaratacakları potansiyel tehlikeleri minimuma indirmeye başladı.

Bakan Sergey Şoygu, 10 Haziran’da çıkardığı kararnameyle tüm paramiliter birlikleri 1 Temmuz’a kadar Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalama mecburiyeti getirdi.

Gerekçe, mevzubahis birliklerin sahadaki “etkinliğini artırma” şeklinde açıklandı ama bu da pek inandırıcı değil.

İlk sözleşme 12 Haziran’da, geçen yıl nisan-mayıs aylarında Mariupol’deki muharebelerde öne çıkan Çeçen özel kuvveti Ahmat ile yapıldı. 13’ünde yedi ayrı birlikle daha imzalar atıldı.

14 Haziran’a gelindiğinde süreç büyük ölçüde tamamlandı.

Çorba bitti, sırada ana yemek var. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yaklaşık tarihlerde Vagner’i kastederek “özel askeri şirketlerin de sözleşme imzalaması” gerektiğinden söz etti.

Yakın zaman içinde alt parlamento kanadı Duma’nın ilgili konu üzerinde çalışarak teklifler sunması bekleniyordu ve kalkışma patlak verdi.

Belli ki Prigojin’in kafayı kırmasındaki asıl mesele, Vagner’in orduya entegre edilerek yok edilmesi maksadıydı.

Rus-Fransız akademisyen ve yazar Karine Bechet-Golovko’nun geçen ay serbest gazeteci Riley Waggaman’a verdiği mülakatta yaptığı şu değerlendirme açıklayıcı olabilir:

“Prigojin’in özel bir ordu kullanmasıyla ilgili sorun sistemsel bir sorun. Nesnel anlamda Rusya, ülke topraklarının kurtarılması savaşı olan ya da olması gereken bir savaşta özel bir ordu kullanarak stratejik bir hata yapıyor. Milli orduların (ABD hariç) bu şekilde küçültülmesini destekleyen büyük küreselci inanç, küresel dünyada artık geleneksel büyük ölçekli savaşların olmadığı iddiasına dayanıyordu. Bu önermenin yanlış olduğunu görüyoruz; küresel dünyanın kendisi savaşın habercisi, zira hiçbir muhalefete tahammülü yok ve siyasi tehditler yeterli olmadığında silah zoruyla bastırır. Ukrayna’daki savaş buna mükemmel bir örnek. Konvansiyonel savaşın bu yeniden canlanışıyla başa çıkmak için Rusya, büyük ölçekte seferberlik yürütmek yerine Vagner’e başvurdu. Bu sahte bir rahatlık hissi yaratıyor ama aynı zamanda bu savaşı bir savaş olarak tanımakta hala isteksiz olan seçkinlerin halk arasında gerçek vatanseverliğin güçlenmesini engellemesine olanak veriyor, ki bu da cepheden ayrıldıktan sonra Moskova’nın nazik tereddüdü ve insani bedeli ne olursa olsun normalleşme arzusuyla bağdaşmıyor.”

Kaynak: İmzalanmayan kontrat: Vagner’in patronu Prigojin’i darbe teşebbüsüne getiren neydi?

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER