Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Meseleyi CHP-AK Parti yetki alma, verme meselesi olarak kimse görmemelidir. Boğaziçi ulusal bir sorun olup, hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Boğaziçi sorunu 16 milyonun değil, 82 milyonun hatta tüm insanlığın sorunu olarak görüyoruz” diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki 2020 yılı bütçesi görüşmelerinde, sabah saatlerinde Bakanlığın bütçe sunumunu yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, akşam saatlerinde ise milletvekillerinin sorularını cevapladı.

‘TÜM İNSANLIĞIN SORUNU OLARAK GÖRÜYORUZ’

Kurum, Boğaziçi Kanunu’na ilişkin gelen bir soruyu şöyle cevapladı:

“Boğaziçi düzenlemesi milletimizin temsilcileri olan milletvekillerimiz, Meclisimiz tarafından yapılacaktır. Boğaziçi meselesi CHP-AK Parti meselesi değildir. Mesele Boğaziçi’nin gelecek kuşaklara bırakılma meselesidir. Meseleyi CHP-AK Parti yetki alma, verme meselesi olarak kimse görmemelidir. Boğaziçi ulusal bir sorun olup, hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Boğaziçi sorunu 16 milyonun değil, 82 milyonun hatta tüm insanlığın sorunu olarak görüyoruz. Biz bugüne kadar hiçbir çalışmamızda millete rağmen hareket etmedik. Milletimizle beraber yürüdük. İçinde milletimizin menfaati olamayan hiç birçalışmaya imza atmadık. Planlama yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nda değildir. Yapılması düşünülen düzenleme de, Boğaziçi kesinlikle imara açılmayacaktır. Boğaziçi tarihi, dokusunu ve siluetini koruyacak, yeşil alanları artıracak, kaçak yapılaşma ile mücadele edecek önemli adımlıların atılacağı süreç olarak düzenleme Meclisimizdedir.”

CHP AÇIKLAMA YAPMIŞTI

CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, AKP’nin İstanbul Boğazı ve belediyelerle ilgili yasal değişiklik planına ilişkin bir rapor sunmuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da sunulan raporda şöyle deniliyor:

“İktidarın belediyelere yönelik yürüttüğü yasa değişikliği hazırlıkları, belediyeleri çalışamaz hale getirme ve yerel yönetimlerin yetkilerini tek elde toplama amacına yöneliktir. Yasalarda planlanan değişikliklerle belediyelerin atama, imar, şehir planlama gibi yetkileri Cumhurbaşkanlığı’nda toplanmak istenmektedir.”

CHP’den ‘Boğaziçi’ raporu: Muhalefet belediyelerini çalışamaz hale getirmek isteniyor

‘İSTANBUL’A KAYYUM ATANMAK İSTENİYOR’

CHP İstanbul Kent Hakları İzleme Kurulu’ndan da karara tepki gelmişti. Kurul Başkanı Kaftancıoğlu “Boğaziçi’nde İBB’yi yetkisiz kılmak, fiili kayyumdır” dedi.

Kurul, söz konusu teklifin yasalaşması halinde İBB yönetiminin ve İBB Meclisi’nin işlevsizleştirileceğini vurgulayarak, “Bu değişiklik ile Boğaziçi hakkında İBB yönetiminin ve İBB Meclisi’nin de hiçbir işlevi kalmayacak. Sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi olarak tanımlanan ve yapılaşmanın önlenmesi için yasa ile korunan alanların geleceği Saray’ın iki dudağı arasına bırakılacak. Bu taslakla fiilen İstanbul’a kayyum atanmak isteniyor” dedi.

‘BOĞAZİÇİ DÜZENLEMESİ’ NEDİR?

AKP’nin planına göre, İstanbul Boğazı ve çevresindeki imar yetkisi İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediyelerinden alarak cumhurbaşkanlığına bağlanacak.

Düzenlemeyle birlikte Boğaz ve çevresinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yetkileri, doğrudan Erdoğan’a bağlı kurum ve kurullara devredilecek.

‘BOĞAZİÇİ’NDE YEREL YÖNETİMLERİN İRADESİ SIFIRLANIYOR’

Yasa teklifiyle yapılması planlanan değişiklikler ise şöyle sıralandı:

– Boğaziçi alanı olarak tanımlanan bölgeye, Boğaziçi su yolları, dolgu alanları, sahil şeridinde veya gerisinde kalan su yolları da ekleniyor

– Boğaziçi ön görünümde bekçi kulübesi, büfe, çay ocağı ile sınırlı olan yapılaşma izni kafeterya ile açık sosyal, kültürel ve spor tesisleri de eklenerek genişletiliyor

– Boğaziçi alanı içindeki devlet ormanı statüsündeki yerler için de yetki Cumhurbaşkanı’na veriliyor; Bunların tahsis ve kullanım hakkı da içinde belediyelerin de yer aldığı Boğaziçi İmar İdare Heyeti’nden alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yetkisine bırakılıyor

– İmar planında yeşil alan belirleme yetkisi de belediyeden alınarak Boğaziçi Başkanlığı’na bırakılıyor.

-İstanbul’un merkezi olan Boğaziçi’nde yerel yönetimlerin iradesi sıfırlanıyor; tek yetkili olarak Saray öne çıkarılıyor. Bu taslak yasalaşacak olursa ileriki dönemlerde İstanbul’un ve belki de ülkenin tüm kıyılarında ve diğer bölgelerinde yerel yönetimleri devre dışı bırakacak düzenlemelerin önü açılabilir.