Üniversitelerimiz malum, artık Türkiye’nin dört bir yanında.
Eğitilmiş işsizler ordusuna yaptıkları katkı azımsanmayacak düzeydeyken, eğitime yaptıkları katkı ise tartışılır.

İşte size böyle bir, pardon iki örnek anlatacağım.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi.

2016’da kurulan üniversitede 11 fakülte, 3 enstitü, 4 yüksekokul, 12 meslek yüksekokulu ve 10 da araştırma ve uygulama merkezi var.

31 Aralık 2018 tarihi itibariyle 981 kadrolu öğretim elemanı, 355 kadrolu idari personeli ve 23 bin 829 öğrencisi bulunmakta.

2018 yılındaki bütçesi de 192 milyon 726 bin 532 lira.

Üniversite yönetimi, memurlarının hizmet içi eğitimlerini tamamlamak için 7-13 Nisan 2018 tarihlerinde Antalya’da hizmet içi eğitim semineri düzenler. Bunun için X firması ile anlaşma yapar.

X şirketine de üniversiteye sunmuş olduğu eğitim hizmeti karşılığında bütçesinden bir miktar eğitim hizmeti bedeli ödemesinde bulunur.

Memurlar Antalya’ya gider, bir hafta eğitim alır döner.

Aldıkları eğitim sicil dosyalarına, aynı zamanda üniversitenin faaliyetleri arasına eklenir.

Gel zaman git zaman üniversiteye Sayıştay denetçileri gelir.

Hesabı, kitabı incelerken bir de ne görsünler?

Üniversitenin memurlarını bir hafta Antalya’da eğiten X şirketinin bu tip eğitim faaliyetlerinin yürütülebilmesi için gerekli olan izin belgesi, işyeri açma ve çalışma ruhsatına sahip olması gerekirken bu belgeler maalesef yoktur.

Milli Eğitim Bakanlığı da 04 Nisan 2019 tarih ve 6912467-6912517 sayılı yazılarıyla bu durumu doğrular.

Üniversite, ortaya çıkan durum karşısında firmaya ödeme yapılmadığını belirtse de Sayıştay aynı görüşte değildir.

Kısaca, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi memurlarına bir hafta eğitim yerine tatil yaptırmış olur.

Zararı kim mi ödedi? Elbette vatandaş olarak biz…

İlk değil, belki son olur

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde yaşanan “yetkisiz eğitimin” ilk ve tek olmasını ummak hepimizin ortak dileği elbette.

Ancak hiç de öyle değil.

Sanki üniversite yönetimin basireti bağlanmış.

Aynı yönetim, 20 Haziran 2016’da Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Y şirketiyle kişisel ve mesleki gelişim alanlarında ortak eğitim programları yürütmesi için protokol imzalar.

2016, 2017 ve 2018 yılları arasında 42 eğitim branşında toplamda 225 kişiye üniversite adına düzenlenmiş eğitim sertifikaları verir.

Denetlemeye gelen uzmanlar tarafından yapılan incelemede ortaya çıkar ki, Y şirketinin Milli Eğitim Bakanlığından alınmış hiçbir belgesi yoktur.

Üç yıl içinde Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezinden belge alan 255 kişi ne olacak peki?

İşin en ilginç yanı ise işte orası…

Erzincan Binali Yıldırım Üniveritesi, Sayıştay denetçilerinin uyarmasından sonra Y şirketinin bu tür hizmetleri verip veremeyeceğini 22 Şubat 2019 tarihinde 10875 sayılı yazıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na sorar.

Üniversitenin yazısına Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 7 Mart 2019 tarihinde yanıt verir.

4960432 sayılı yazıda Y şirketinin 14 Şubat 2018’den sonra aldığı izin ile 67 branşta eğitim programı düzenleyebileceği bildirilir.

En azından üç yıl içinde belge alan 255 kişi kurtuldu diye sevindiniz değil mi?

Hiç sevinmeyin…
Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı’nın Y şirketinin 67 branşta “düzenleyebilir” dediği konular arasında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nce düzenlenen 42 branştan kurslar arasında gerek isim gerekse de nitelik bakımından hiçbir benzerlik yoktur.

Burası üniversite.

Eğitim vermişler ama boş yere.