İran’ın Irak’taki ABD üslerine karşı gerçekleştirdiği füze saldırıları sonrasında ABD’nin İran’a hava saldırısı yapması ihtimali gündeme geldi. Ancak ABD’nin İran’ı havadan vurması önemli riskler taşıyor.

ABD’nin İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi öldürmesinin ardından, İran Irak’taki ABD üslerini vurarak ilk yanıtını verdi.

Fars ve Tasnim’e göre İran’ın ABD üslerine karşı gerçekleştirdiği füze saldırılarında 80 ABD askeri öldürüldü, 200 askerse yaralandı. Ölü ve yaralıların helikopterlerle Irak dışına taşındığı aktarılıyor.

ABD İran’a hava saldırısı gerçekleştirebilir mi?

İran’ın gece saatlerinde gerçekleştirdiği saldırının ardından ABD uçakları Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere kimi bölge ülkelerinden havalandı.

Irak hava sahasına girdiği belirtilen uçakların ABD Başkanı Donald Trump’tan gelecek olası bir saldırı emrine hazırlık yaptıkları bildirildi.

Bu sırada İran savaş uçakları da kalkışa geçerek olası ABD saldırısına karşı hazırlığa başladı. ABD uçaklarının havalanması İran’ın havadan vurulup vurulamayacağına dair tartışmaları başlattı.

İran’dan BAE’ye ve İsrail’e tehdit

ABD’nin İran’a hava saldırısı düzenlemesindeki ilk engel, İran Devrim Muhafızları’nın ABD müttefiklerine yönelttiği tehdit oldu.

İran Devrim Muhafızları, İran’a hava saldırısı düzenlemek için üs olarak kullanılan ülkelerin hedef alınacağını, BAE’den kalkan uçakların İran’ı vurması durumunda ülkeye “füze yağdırılacağını” açıkladı.

Dahası İran açıklamalarında İsrail’in de Süleymani’nin öldürülmesinde ortak olarak görüldüğü, ABD’nin karşılık vermesi durumunda Hizbullah’ın İsrail’e ait hedefleri vuracağı söylendi. İsrail bu tehdidin ardından alarma geçerken, ABD’nin olası hava saldırısı bölgedeki ABD müttefiklerini tehdit etmeye başlar hale geldi.

İran hava savunması ABD saldırılarını engelleyebilir mi?

ABD’nin olası hava saldırısına ikinci bir engel, İran’ın kapsamlı hava savunması. İran Hava Kuvvetleri, ABD uçaklarını havada yenemeyecek olsa da, İran’ın hava kuvvetlerinden bağımsız bir hava savunma gücü bulunuyor.

Rusya ve İran’dan çok sayıda karadan havaya füze satın alan İran Hava Savunma Gücü’nün elinde 1979 öncesinde ABD ve Avrupa’dan satın alınan kimi füzeler de bulunuyor.

Rusya’dan alınan S-200 ve S-300 hava savunma sistemlerine sahip olan İran, “tersine mühendislik” ile modern sistemlerin yerel türevlerini de üretiyor. Örneğin İran, kendi S-300 versiyonu olan Seyyid 3 ve Seyyid 4 sistemlerine sahip. İran hava savunması pek çok farklı radar sistemini, dijital atış kontrol sistemini ve elektro-optik atış kontrol sistemlerini içeriyor.

Bu sistemlerin bir bölümü ABD tarafından radarların bozulması gibi yöntemlerle engellenebilecek olsa da kısa menzilli hava savunma sistemlerine de sahip olan İran, radarları aşan saldırıları da engelleyebilecek kimi yöntemlere sahip durumda. Sadece S-300’ün bile aynı anda 36 hava aracını hedef alabildiği düşünüldüğünde ABD’nin İran hava savunmasını hasarsız aşması epey güç.

ABD nereden saldırabilir?

ABD’nin İran’a düzenleyeceği hava saldırılarının sürekliliği de başka bir sorun. ABD Başkanı Donald Trump, Irak’taki El Esad üssüne milyarlarca dolar harcandığını ve üssün maliyetinin “sıradışı” olduğunu söylemişti.

Buna karşın İran ajanslarının aktardığına göre onlarca füzeyle vurulan üs neredeyse tamamen imha edildi. Üste bulunan çok sayıda ABD uçağı da ya hasar aldı ya da kullanılamaz hale geldi. Bu durum ABD’nin saldırı için kullanabileceği olası üslerin zayıf nokta haline gelebileceğini ve savaşın maliyetini ABD için büyük oranda artırabileceğini gösteriyor.

ABD’nin üs olarak kullanacağı ülkeleri ikna etmesi de BAE ve İsrail’e yapılan tehditler sonrasında epey güç hale geldi. Tüm bunlara ABD’nin olası uçak kayıpları da eklendiğinde ABD’nin neden İran’a hemen karşılık vermek yerine beklemeyi tercih ettiği anlaşılabiliyor.