O da bu memleketin bir vatandaşı neticede. Benim için adı önemli değil.
Hiç değil.
Çok merak eden buraya tıklasın, kimmiş, ne demiş okusun.
Önemli olan şahsın, sayısını bilemediğim (ama çok fazla sayıda benzeri olmasından endişe ettiğim) bir prototip olması.
Onun gibi “Koronavirüs insanlar tarafından uydurulmuş değişik bir hastalıktır” diye, düşünenler bulunması.
Hatta “İnsanlar başka hastalıklardan ölüyor, ölüm nedenine koronavirüs diyorlar” demeleri, “insanlar koronadan ölüyor, raporlarına zatürre falan yazılıyor” şeklindeki yaygın kanının aksine!

* * *

Oysa yapacakları tek şey var:
Tabelaya bakmak.
Dünyada kayda giren vaka sayısı 13 milyon 478 bin 613.
Ölüm raporuna “korona” yazılan ölüm sayısı 581 bin 710.
Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde 3 milyon 545 bin 692 vaka, 139 bin 155 ölüm.
Sadece Brezilya’da 1 milyon 931 bin 204 vaka, 74 bin 262 ölüm.
Sadece Hindistan’da 937 bin 844 vaka, 24 bin 327 ölüm.
Ah benim aziz vatandaşım, vah benim şaşkın yurttaşım; bu kadarını bile görmekten, anlamaktan, kavramaktan yoksun musun?
Yazık sana.

* * *

Olan bitenin farkına varman için ne yapmalı?
Misal, İtalya’nın Ischia adası belediyesi virüsten korunmak amacıyla belirledikleri kuralları üç kez ihlal edenlere; yaz boyunca plajları yasaklama kararı almış.
Sana da mı “yasak” lazım?

* * *

Veya 75 bin vaka belirlenen Endonezya’da (Nüfusu Türkiye’den 3,5 misli fazla olmasına karşın, vaka sayısı bizim üçte birimiz kadar) senin gibi kafası karışık olan ya da morali bozulanlar için; koronavirüsü “lanetleme yarışması” açılmış.
Biri çıkmış mesela “Hey koronavirüs, sen bir köpeksin! Arkadaşlarımızın ekmek kapısını yok ettin, artık çalışamıyorlar” diye bağırmış.
Çekinme, söyle…
Böyle bir yarışma, iyi gelir mi sana?
Şakası yok bu işin.
Senin gibilerin derdine bir çare bulmak şart.
Yoksa sadece kendinizin değil, başkalarının da canını yakacaksınız.