CHP’nin “kalesi” İzmir.
Bir süredir medyada sesi soluğu çıkmıyor.
Aslında çıkıyor ama belediye bültenleriyle.
Ne verirlerse medyanın büyük bölümü aynını kopyalayıp yapıştırıyor.
Okunmuyor o zaman, okunuyor sansalar da.
Çünkü okuyucu da tanıyor artık belediye bültenine dönen medyayı.

Bir sürü konu birikti.
Çetelerle, mafyalarla, bürokrasinin içine düştüğü iktidar siyasetinin iş dünyasıyla iç içe geçen ilişki ağlarıyla uğraşırken biraz uzak kaldık demek ki.
Ucundan kıyısından “yazmanın” zamanıdır diyerek birikenlerin içinde şöyle bir tur atalım.
Bakalım siyaset, bürokrasi ve yerel iktidar nereye evriliyor?

Başladığınız bir işi, projeyi, davayı ilk adımdan son adımına kadar götürmek ve sonuçlandırmak önemli.
Bizim meslekte buna fikri takip diyorlar.
Fikri takip ile başlayalım öyleyse.

2020 yılının Eylül ayında (yaklaşık beş ay önce) Hilton Oteller Zinciri’nin İzmir’deki en büyük oteli İzmir Hilton’un kapanma kararı aldığını öğrendik.
Hikayesi uzun.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ESHOT’un otobüs garajı alarak kullanılırken 1990’lı yıllarda özel sektöre arsa karşılığı verilen ve 32 katlı dev bir binanın yapıldığı alan.
Büyük bölümü İzmir Hilton Oteli olarak kullanılan binada ortaklar arasında anlaşmazlıklar olduğu da bilenen gerçek.
Dev yapıda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hissesi de yıllar içinde eriye eriye son noktada yüzde 23,5’e kadar gerilemiş durumda.

Hilton’da yaşanan olumsuzluk üzerine açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçmişte yapılmış olan sözleşmenin yarattığı maddi kayıpları ortadan kaldırma kararlılığında olduklarını söyleyerek, “33 yıl önce yapılmış bir sözleşme var. Bize düşen görev, 4,5 milyon İzmirlinin hakkı olan yüzde 23,5’luk belediye hissesinin gerektirdiği duruşu sergilemektir” demişti.

Hilton konusundaki tüm gelişmeleri, alacakları kararları ve atacakları adımları tüm şeffaflığıyla İzmir kamuoyuyla paylaşacaklarını da söyleyen Soyer, “Şehrin göbeğinde ölü bir turizm tesisi oluşmasının yaratacağı itibar kaybına da belediyenin yani İzmirlinin ekonomik çıkarlarının zedelenmesine de tahammülümüz yok. İzmir halkı adına en doğru sözü söyleyeceğiz. Herkesin içi rahat olsun” diyerek yüreklere su serpmişti.

Peki öyle mi oldu?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 23,5 hissesi bulunan İzmir Enternasyonal Otelcilik Anonim Şirketi’nin 14 Aralık 2020’de Dikilitaş Mahallesi Emirhan Caddesi Ata Plaza No: 109/10 Beşiktaş İstanbul adresinde saat 10.00’da genel kurulu vardı.
Yönetim kurulunun açıklamasına göre, genel kurulda 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait yönetim kurulu faaliyet raporu, gelir gider hesapları kar dağıtımı, yönetimin ibrası, yeni yönetim kurulu üyelerinin onaylanması, yönetim kurulu huzur haklarının belirlenmesi gibi maddeler bulunuyordu.

Beşiktaş 15. Noterliği’nin 23 Aralık 2020 tarih 14233 sayı ile tasdiklediği 14 Aralık 2020 tarihli genel kurul kararına göre İzmir Enternasyonal Otelcilik Anonim Şirketi’nde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni temsil eden isimler değişti.
Ata Holding’i temsilen Korhan Kurdoğlu’nun yeniden yönetim kurulu başkanı olduğu yönetim; Başar Başaran, Ekrem Selami Yıldırım, Elmas Melih Araz, Türkan Özgür ve Haluk İsmet Köymen isimlerinden oluştu. Daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi temsilcisi olarak yönetimde yer alan Barış Karcı ve Hakan Öztürk’ün görevleri sona erdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi adına İzmir Enternasyonal Otelcilik Anonim Şirketi’ne 14 Aralık 2023 tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olarak atanan Türkan Özgür de Haluk İsmet Köymen de hukukçu.
Avukat Türkan Özgür İzmir Büyükşehir Belediyesi 1. Hukuk Müşaviri ve ayna zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi Encümeni üyesi.
Avukat Haluk İsmet Köymen ise, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte bir dönem Seferihisar Deniz Evleri Yapı Kooperatifi yönetiminde görev almış bir isim.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Enternasyonal Otelcilik Anonim Şirketi’ne iki hukukçuyu yönetim kurulu üyesi olarak atayarak belli ki yaşanan olumsuzlukları “hukuk” yolu ile çözmeye kararlı.
Ancak İzmirliler’in açıklama beklediği konular şunlar:
Hilton konusundaki tüm gelişmeleri İzmirliler ile şeffaf bir şekilde paylaşacağını açıklayan Başkan Soyer’e rağmen 14 Aralık 2020’de yapılan genel kurulda ne oldu?
2017, 2018 ve 2019 faaliyet raporu onaylandı mı?
2017, 2018 ve 2019 gelir gider hesapları incelendi mi?
2017, 2018 ve 2019 yönetimin kurulu ibra edildi mi?
Ve huzur hakları ne kadar oldu?
Bu soruların yanıtları, Hilton ve İzmir için oldukça önemli.
Bekleyelim bakalım “şeffaflık” sözde mi özde mi?

Fikri takibimizin ilkine noktayı koyduktan sonra ikincisine geçelim.
30 Ekim’deki meydana gelen deprem bazı binalarda önemli hasara yol açtı.
Bunlar arasında kullanılamaz raporu verilen Konak Atatürk Meydanı’ndaki İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası da vardı.
Güçlendirmeyi tercih etmediğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, binanın yıkımdan sonra alanı meydana katmayı düşündüğünü açıkladı.

Depremde zarar gören belediyenin ana binasındaki emekçiler Kültürpark holleri, Egemenlik Evi, Oğuzlar Ek Hizmet Binası, İtfaiye Daire Başkanlığı ve Zabıta Daire Başkanlığı gibi binalara taşınarak görevlerini yapmaya başladılar.
Ancak zarar görüp de boşaltılamayan binalar da vardı.
Bunlardan biri de Yenişehir’de bulunan Eşrefpaşa Hastanesi.
Depremde çatısı önemli ölçüde zarar gören ve uzmanların incelemesi sonucu zararı belirlenen binada bir süredir hizmet verilemiyor.
Ameliyatların büyük bölümü yapılamazken, sağlık emekçileri de zorda.

İşte tam da depremin etkileri azaltılmaya, yeniden normale dönerek sağlık hizmeti verilmeye çalışılırken enteresan bir gelişme yaşandı.
Yazacaklarım bildiğiniz dedikodu…
Büyükşehir Sağlık Daire Başkan Vekili ve Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Serdar Pedükcoşkun izne ayrıldı.
Rivayete göre, Pedükcoşkun’un görevine sürdürmesine karşı çıkan bir grup doktor Başkan Tunç Soyer’e çıkıp görüşlerini dile getirdiler.
Bu isimleri dinledikten sonra soruna çözüm yolu bulacağını söyleyen Soyer ile Pedükcoşkun arasında pek de sıcak olmayan bir görüşme yaşandı.
Sonuç ortada…

Eşrefpaşa Hastanesi ile ilgili yeni bir gelişmeyi de yazarak konuyu kapatayım.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak Atatürk Meydanı’ndaki binasının boşaltılması ve yerine yenisinin yapılmayacağının açıklanması, belediye yönetimini harekete geçirdi.
Yeni bir hizmet binası bulanmalıydı.
Fikirler arasında biri öne çıktı.
O da yine Konak’ta bulunan, bir süre önce Sağlık Bakanlığı tarafından kapatılan Doğum Hastanesi binasının tadil edilerek büyükşehir hizmet binası olarak kullanılması.

Teklif iktidar tarafından kabul görür mü bilemem.
Ancak fikir olarak gayet makul görünüyor.
Burada endişe yaratan ve tartışma yaratacak nokta ise şu:
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kapatılan doğum evinin kendine verilmesini isterken, Sağlık Bakanlığı’na da reddedemeyeceği bir teklif götürmeye hazırlanıyor.
Ver doğum evini, al Eşrefpaşa Hastanesi’ni…

Başkan Tunç Soyer, belediyenin sağlık hizmeti vermesini pek de onaylamıyor.
Zaten yönetimde sıkıntılar olduğu herkesin dilinde.
Öyleyse bir taşla iki kuş vurulabilir.
Hem hastaneden kurtulursun hem de şehir merkezinde yeni bir binaya kavuşursun.
İlk anda olumlu görünen bu takasın tehlikeli tarafını da yazalım ki, ileride sorun çıkarsa kimin hangi işlemi yaptığı belli olsun, Hilton gibi ortada kalmasın.

İzmir’i bilenler Eşrefpaşa Hastanesi’nin arazisinin büyüklüğünü tahmin edebilir.
Tahmin edemeyenlere internetteki haritalar yardımcı olur.
Eşrefpaşa Hastanesi’nin arkasındaki arazilerde büyük bir dönüşüm ve rant paylaşımı var.
Kimler olduğu da malum.
Eğer Eşrefpaşa Hastanesi Sağlık Bakanlığı’na devredilir ve bakanlık kanalıyla Özelleştirme İdaresi tarafından satılırsa kim alır?
Makul gibi görünen bu takas fikri yoksa arazi rantçılarının projesi mi?
İyice düşünülmesi gerekir.
Dimyat’a pirince giderken, eldeki bulgurdan da olmak var ne de olsa.

Tam bunları kaleme almışken, AKP İzmir Milletvekili Atila Kaya’nın Eşrefpaşa Hastanesi’nin satılacağı yönündeki paylaşımına İzmir Büyükşehir Belediyesi açıklama yaptı.
Açıklamada, “AKP İzmir Milletvekili Sayın Mahmut Atilla Kaya’nın sosyal medya hesabından dile getirdiği ve bazı basın kuruluşları tarafından da haberleştirilen İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Eşrefpaşa Hastanesi’nin satılacağı yönündeki iddialar gerçekleri yansıtmamaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Türkiye’nin tek belediye hastanesi Eşrefpaşa Hastanesi’ni satmak gibi bir niyeti ve düşüncesi yoktur, hiçbir zaman da olmamıştır. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 113 yıldır kente ve kentliye hizmet eden bu güzide kurumu satmak bir yana, halktan ve emekten yana duruşunun, demokratik ve sosyal belediyecilik anlayışının gereği olarak asıl hedefi Eşrefpaşa Hastanesi’ni daha da büyütmek ve geliştirmektedir” dedi.

Kısa İzmir turundan şimdilik bu kadar.
Yanıtları buldukça “şeffaf” olarak paylaşırız.
Kalemimizden başka ne kaldı ki?