Çeşme talan projesinin bilirkişi keşfi yapıldı: “Çeşme’yi peşkeş çektirmeyeceğiz”
İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak nitelendirilen Çeşme Projesi’nin bilirkişi keşfi yapıldı. Keşif öncesi Çeşme Adliyesi önünde açıklama yapan avukatlar projenin bilimsel olmadığını, hukuka ve kamu yararına aykırı olduğunu söyledi. İzmirliler ise, projenin doğa tahribatına yol açacağı ve talan projesi olduğu vurgulayarak, projenin durdurulmasını talep etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından merkezi Çeşme olmak üzere İzmir yarımada bölgesinde hayata geçirilmesi planlanan ve İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak nitelendirilen Çeşme Projesi için Danıştay tarafından bilirkişi keşfi gerçekleştirildi.
Çeşme Adliyesi önünde gerçekleşen buluşmada, TMMOB İzmir İl Kordinasyonu, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, çevre örgütleri, sivil toplum kuruluşları, SOL Parti başta olmak üzere siyasi partilerin temsilcileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu yer aldı.
Adliyede yapılan açıklamanın ardından projenin davacıları ve yurttaşlar bilirkişi incelemesi için bölgeyi gezdi. Keşif sırasında itirazlarını anlatan avukatlar projenin hukuka ve kamu yararına aykırı olduğunu söyledi.
Öte yandan bilirkişi keşfi sürerken Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin Galataport İstanbul’da düzenlenen tanıtım toplantısında Çeşme Projesi için yılsonunda planların askıya çıkarılacağını duyurması dikkat çekti.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, Çeşme Projesi’nin ilçenin yüzde 45’ini kapsadığını belirterek, “Bu alanın belirlenme süreci bile hukuka aykırı. Aynı zamanda Turizm Bölgesi Belirleme Yönetmeliği’ne de aykırı. Bu belirlenen bölge yoğun bir şekilde korunması gereken alanların olduğu bir bölge. Proje yaklaşık 47 kilometrelik bir kıyı şeridini kapsıyor. Bu bölge tahsis edildiğinde kıyı şeridi tümüyle halkın kullanımına kapatılacak. Bu 47 kilometrelik alan İzmir’in emekçi halkının hafta sonları günübirlik olarak tatil yaptığı bölgeler. İzmir’in emekçi halkından koparılacak biz buna itiraz ediyoruz. Bakanın deyimiyle bu bölge 1 milyar dolara satılacak ve o parayla altyapısı yapılacak. Aslında satarken üstüne para veriyoruz. Bunun adı talandır. Bu toprak vatan toprağıdır, satılamaz. Satanlar vatan hainidir, savunmakta vatanseverliktir” diye konuştu.
Ortada bir çelişki var
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un gün içinde İstanbul’da gerçekleşen bir toplantıda Çeşme Projesi için yılsonunda planların askıya çıkarılacağını duyurmasına dikkat çeken Akdemir, “Bakan planların yılsonunda askıya çıkacağını söylüyor. Sanırım Bakanlık vekillerinin bundan haberi yok. Burada bir uyumsuzluk var. Bakanlık vekili ve teknik kadrosu burada başka bir şey söylüyor, Sayın Bakan İstanbul’da başka bir şey söylüyor. Ortada bir çelişki var. Bu memleketin topraklarını hiçbir şekilde kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz” dedi.
İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Lütfi Çamlı da, son dönemde doğa talanına dikkat çekerek şunları kaydetti:
- “Çevre, insan sağlığının ayrılmaz bir bütünüdür. Yani çevre sağlığı olmadan insanın sağlığından bahsetmemiz mümkün değildir. Burada yapılması planlanan projesinin doğa talanı olduğunu tüm İzmir halkı dahil olmak üzere biliyor. Ekosisteme verilecek bir zarar sonrasında ağaçlar, canlılar bir bütün olarak doğa gerçekten büyük zarara uğrayacak ve geriye dönüşü mümkün olmayan bir tahribat ortaya çıkacak. Bugün ki duruşmada da sağduyunun egemen olacağını, bilirkişi ve keşif sonrasında bu projenin aslında hiçbir kamu yararı olmayan; tamamen sermayeye peşkeş çekilmek üzere organize olmuş bir talan projesi olduğunu açığa çıkarmayı düşünüyoruz.”
Avukat Şehrazat Mercan ise, “Sahanın mümkün olan her yerini göstereceğiz. Dairesi’nden bir üye ve bir hakim hazır durumda. Bizde 12 avukat, meslek odaları ve uzmanlarla beraber hazırız. Bölgeyi tamamen anlatacağız” dedi.
Eskİ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, “Yarımada özel bir yer. Burada yedi tane ilçemiz var. Bugüne kadar İzmirli hemşerilerimiz korudu bundan sonra da koruyacak. Bu bölgeye şu yapılmaz veya bu yapılmaz diye bir şey demiyorum. Aklın ve bilimin rehberliğinde, evrensel ahlak kurallarına uyularak yapılması gerekir. Bu evrensel ahlak kurallarının içinde çevrede, sürdürülebilir büyüme, hak, hukuk ve adalette var. Gelecek nesillere sağlıklı bir kent bırakmalıyız” ifadelerini kullandı.
