A3 Haber

Yine bizim M.Ö.: “FETÖ BORSASI” Güney Afrika’da nasıl çalışıyor?

Yine bizim M.Ö.: “FETÖ BORSASI” Güney Afrika’da nasıl çalışıyor?

Yine bizim M.Ö.: “FETÖ BORSASI” Güney Afrika’da nasıl çalışıyor?
Kasım 01
07:52 2021

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla Afrika ülkelerini ziyaret etmesi Türkiye kamuoyunda çokça tartışılır.
Kimilerine göre tek neden ekonomiktir.
Bu da Birleşmiş Milletler ile kimi ekonomik kurumların hazırladığı raporlara dayandırılır.
Örneğin bu raporlarda yer alan bilgilere göre Türkiye, 2003-2005 yılları arasında Afrika’ya “doğrudan yabancı yatırım” yapan en büyük 12’nci yükselen ülkedir.

Bu ilginin ekonomik yönünün olduğu kabul edilebilir.
Ancak tek nedeni değil.
AKP ile “Gülen Cemaatinin” arasından su sızmadığı dönemde Afrika önemli bir ticaret merkez olmasının yanında “uygun” siyasal alanlardan biriydi.
1996’da “Sema” adını verdikleri okulla Güney Afrika’daki ilk eğitim girişimini başlatan cemaat, 1998’de Ufuk Eğitim Vakfı’nı ve 2000’de Çeşme Eğitim Vakfı’nı kurarak varlığını meşrulaştırdı.
AKP iktidarı tarafından da “desteklenen” girişimler, sonunda 2007’de Güney Afrika-Türk İşadamları Derneği’ni kurulmasıyla en yüksek düzeye ulaştı.

Cemaatin Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde yaptırdığı külliyenin 2012’de bizzat Cumhurbaşkanı Jacob Zuma tarafından açılması desteğin ne kadar büyük olduğunu anlaşılması bakımından önemli.
Hakkındaki yolsuzluk tartışmaları nedeniyle istifaya zorlanan Zuma’nın görevinden ayrılması, ardından da mahkemeye itaatsizlikten 15 ay hapis cezası verilmesiyle bu yükselişin durduğu iddia edilse de 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin adından konu yeniden gündeme geldi.
Pek çok ülkeden Afrika’ya sığınan “cemaat” mensuplarının 3 bini bulduğu belirlendi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için işte bu yüzden Afrika önemli.
Bir dönem AKP’nin “bürokratik ortağı” olan ve “cemaat” diye adlandırılan, 15 Temmuz sonrası ise “FETÖ” olarak anılan yapı, iktidarın şimdilerde en büyük düşmanı.
Anlatacağım olay da 15 Temmuz sonrasında yaşananlarla ilgili.

Hüseyin Çalışkan.
2005’de Günay Afrika’ya giderek Sumo Coal isimli şirket kurar.
Cemaat üyesidir.
15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası “saklanmayı” tercih eden Hüseyin Çalışkan, şirketini de “güvendiği” iki isme teslim eder.
Sumo Coal’ın sahibi olduğu Root Mining’in iştiraki Londani Coal şirketinin yönetim kurulu üyeliğine getirilen Ebubekir Salim ve yine aynı şirkette direktör olarak görev yapan Mehmet Selim Kaymak Hüseyin Çalışkan’ın işlerini üstlenirler.

Bir yandan Hüseyin Çalışkan’ın işlerini yürüten iki isim, diğer yandan da Shura Madencilik ve Anora Madencilik şirketlerini kurarlar.
Aradan geçen zaman içinde Hüseyin Çalışkan’a ait Sumo Coal’ın 8 milyon dolarlık hisseleri ve maden arama ruhsatlarının Shura Madencilik’e aktarıldığı ortaya çıkar.
Hüseyin Çalışkan iki isim hakkında Güney Afrika mahkemelerinde dava açar.

Ebubekir Salim kendisi de “FETÖ iltisaklı” şirkette görevli olduğundan büyükelçilik ve benzeri devlet makamlarına da gidemediğinden, bölgede yaşayan birkaç Türkün kapısını çalar.
İşte burada devreye tanıdık bir isim girer.
M.Ö. ya da bilinen adıyla Murat Özler.
Murat Özler’in kim olduğunu öğrenmek isterseniz “Devlet de biliyor” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.
Ebubekir Salim’in “çözer” diye işaret ettikleri bizim M.Ö. ile görüşme ayarlanır.
M.Ö. THY’den adlığı bedava business biletle Güney Afrika’nın yolunu tutar.

M.Ö. ile yapılan görüşme sonrası yapılanlar malum.
“FETÖ BORSASI” denilen şey sadece Türkiye’de yok.
Dünyanın her yerinde “aklamak için” türlü oyunlar dönüyor.
Bir kısmı başarılı oluyor, bir kısmı ise devletin “farkına varması” sayesinde önleniyor.
Anlattığım “önlenemeyen” hikayelerden.

M.Ö. daha önce benzeri işlerde yaptığı gibi “tanıdık” devlet görevlilerini devreye sokar.
Türkiye’nin “aradığı” Serkan Kurtuluş’u Kolombiya’dan Arjantin’e Türkiye’nin Arjantin Büyükelçiliği konsolosluk şubesinde takipçi olarak çalışan Özgür Demir ile birlikte “sorunsuz” olarak aktaran M.Ö. bu kez de yakın arkadaşı olan Türkiye’nin Pretoria Büyükelçisi Kaan Esener’in kapısını çalar.
Bu yolla Ebubekir Salim’in ismi “FETÖ” listesinden çıkarılır.
Ancak bir sorun vardır.
Salim’in listeden çıkarılmasına “yardımcı olan” Kaan Esener, Nisan 2013’te bizzat Çalışkan kardeşler tarafından yaptırılan “FETÖ okulunun” açılışına katılmıştır.
2017’de merkeze alınan Esener, Kasım 2018’den bu yana Avrupa Konseyi nezdinde Türkiye Daimî Temsilcisi olarak görev yapmaktadır.

Biz hikayemize devam edelim.
Ebubekir Salim’in “FETÖ” listesinden çıkarılması yetmez.
M.Ö. bu kez devreye MÜSİAD ile girer.
Yakın tanıdığı ve komşusu MÜSİAD’ın eski başkanını arar.
“Güney Afrika’da temsilciniz yok. Burada çok vatansever bir arkadaş var. Bunu hemen başkan yapmamız lazım. Detayları sonra anlatırım” diyerek ikna eder.
Böylece M.Ö.’nin ricası üzerine hiçbir “güvenlik soruşturması” yapılmadan Ebubekir Salim MUSİAD Güney Afrika Başkanı olarak atanır.
Dönemin MÜSİAD Yurtdışı Teşkilat Başkanı İbrahim Uyar’ın bu duruma karşı çıktığı ancak onun da ABD’deki bazı “FETÖ” bağlantıları hakkındaki bilgilerin gündeme getirilmesiyle Salim’e destek mesajı yazdırıldığı bile iddia edildi.

Jet hızıyla MÜSİAD Güney Afrika Başkanı olarak atanan Ebubekir Salim için rahat nefes alma zamanı değildir.
Çalışkan kardeşlerin, Nisan 2018’de Pretoria yüksek mahkemesine yaptıkları başvuruda ara karar veren Yargıç Hans Fabricius yakalama kararı çıkartır.
Bizim medya ise bu haberi “FETÖ taktiği” olarak gündeme taşır.
Ebubekir Salim ve Mehmet Selim Kaymak’ın yakalama kararı öncesinde zimmetlerine geçirdikleri iddia edilen paraları vergi cenneti Mauritius’a transfer ettikleri ortaya çıkar.
Öte yandan Sumo Coal isimli şirketin muhasebecisi ve davanın en kilit ismi İmraan Suleman, Ebubekir Salim tarafından Türkiye’ye kaçırılmak istenir.
Ancak durumu fark eden İmraan Suleman’ın eşi konuyu yerel polise bildirir ve Suleman polis tarafından uçağa binmeden alınır.

“FETÖ BORSASI” taktiğiyle gelişen film gibi hikâye daha okudunuz.
Başrolde yine bizim M.Ö.
Tek hikâye değil elbette.
Sırada bizim M.Ö.’nün yine bir başka Güney Afrika hikayesi var.
Meşhur battaniye üreticisi Sesli’ler.
Bakalım onların “FETÖ BORSASI” nasıl işlemiş…

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER