A3 Haber

Tesadüfler zinciri: Kızı için Hollanda’dan gelip İzmir’de televizyon satın almış

Tesadüfler zinciri: Kızı için Hollanda’dan gelip İzmir’de televizyon satın almış

Tesadüfler zinciri: Kızı için Hollanda’dan gelip İzmir’de televizyon satın almış
Eylül 01
08:10 2022

9 Ağustos 2018’de İzmir’de yeni bir şirket kuruldu.
Adı TV35 Radyo Televizyon Yapım ve Yayıncılık.
Kuruluş sermayesi 275 bin lira.
Sahibi gazeteci Mithat Umutoğulları.
Umutoğulları, TR35 adıyla uydudan yayın yapan televizyon kanalını kurduktan üç yıl sonra Kasım 2021’de sattı.
Ege Postası internet sitesinde yar alan habere göre Umutoğulları satış sonrası yayın hayatı boyunca doğrudan taraf yayıncılık anlayışıyla hareket ettiklerinin altını çizerek, “Ben kendi kimliğimle bu kanalı hayatta tutum. Bütün zorluklara rağmen üç yıl burada alnımızın akıyla ve onurumuzla bu işi yaptık. O yüzden ben bugün bu bayrağı gönül rahatlığıyla teslim ediyorum” diye konuştu.
Doğrusu böyle bir cesaret göstererek televizyonu ayakta tutmaya çalışan Mithat Umutoğulları’nı kutlamak gerekiyor.
Ona destek verilmemesini ise okuyucularımızın “tecrübesine” bırakıyorum.
Umutoğulları satış sonrası yaptığı açıklamanın bir yerinde TR35 isimli kanalın, yurtdışında yaşayan isminin şu an için açıklanmasını istemeyen bir girişimciye satıldığını ve kanalın İzmir’de yayın hayatına devam edeceği ifade etti.

Açıklama yayınlandı ama kimse TR35 televizyon kanalının “isminin açıklanmasını istemeyen girişimcisi” kimdir merak bile etmedi.
Açık kaynaklardan kısa sürede bulunabilecek bilgi “önemsenmedi” belki de.
Belki de günlük koşuşturmacalar arasında eridi gitti.
Resmi kayıtlara göre “isminin açıklanmasını istemeyen” bu girişimcinin adı Burhan Bahçeli.
1959 İzmir doğumlu.
Güzelyalı Ortaokulu, İzmir Atatürk Lisesi ve Ege Üniversitesi’nin ardından bir dönem Demir-Halk Bank Amsterdam Şubesi’nde yönetici olarak çalıştı.
Emekli olduktan sonra Türkiye’ye dönmeyerek Hollanda’da kaldı.
Hatta Hollanda’da “Mio Papa” adında restoran açtı.

“İZFAŞ’ta tartışılan ihale” başlıklı yazımda bir ihalenin iptal edilip, aynı şartlarda çıkılan ikinci ihalede kazanan şirketin ilginç bağlantılarından söz etmiş; ardından yazdığım “İhaleden başlayıp radyo devrine uzanan ilginç rastlantılar” başlıklı yazımda ise Başak FM adlı radyonun el değiştirme sürecini anlatmıştım.
Amacım, İzmir’de uzun süredir tartışılan ve “başkanın adamları” diye nitelendirilen bir grubun yeni “medya” yapılanması ve şirketlerin hızlıca el değiştirmesiydi.
Devirlerde ismi geçenler, İzmir’de oluşturulmaya çalışılan medya yapılanmasının CHP’nin 2023 yılından sonra yapılacak kurultayı ve ardından 2024 yerel seçimleri için “mevzi kazanmak” için belli bir grubun “üstünlük kurmak” çabası olduğunu da yazdım.
Bütün bu yazıların ardından belki yeniden o konuya dönmek gerekebilir.
Biz şimdilik “medya” şirketlerinin devirleriyle devam edelim.

Yukarıda sözünü ettiğim her iki yazımda da üç isim öne çıkıyordu.
İki isim Mithat Umutoğulları tarafından 2018’de kurulan, 2021 Kasım’ın da ise “ismini açıklamak istemeyen” yatırımcıya yapılan satış ile doğrudan ilişkili.
İlk isim televizyon kanalının satışına resmi anlamda ve profesyonelce katkı koyan, sözleşme ve devir işlemlerinde bulunan CHP’li eski belediye başkanı, CHP’nin görevden alınan Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz.
Burak Oğuz aynı zamanda mali müşavir.
Bu nedenle “profesyonel” olarak satış işinin içinde.
İkinci isim ise Muhasebeci Rafet.
Kendisi bir biçimde bizimle ilişki kurduğu ve Genel Yayın Yönetmenimiz Süleyman Gençel ile görüşerek sorularımıza yanıt verdiği için adını açıklamakta sakınca görmüyorum.
O da tıpkı Burak Oğuz gibi mali müşavir.
Adı da Rafet Demir.
TR35 televizyonunun satış işlemlerinde “ismini açıklamak istemeyen” yatırımcı diye tanıtılan Hollanda’da yaşayan İzmirli Burhan Bahçeli’nin mali işleri ile ilgileniyor.
Üçüncü isim ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e “en yakın” isimlerden biri olan CHP Parti Meclisi üyesi ve CHP İzmir eski il başkanlarından Rıfat Nalbantoğlu.
Tesadüfe bakın ki Nalbantoğlu da mali müşavir ve diğer iki ismin de “ortak” tanıdığı.
Rıfat Nalbantoğlu ve televizyon satışında adı geçen isimler arasında başka ne “tesadüfler” var elbette onları da yazacağım.

Öncelikle “satıcı” durumdaki mali müşavir ve Urla eski Belediye Başkanı Burak Oğuz’un da doğruladığı satış “rakamı” bilgisinden başlayalım.
Oğuz, “resmi” olarak görev yaptığı için mesleği gereği satış rakamını “tam” olarak açıklayamayacağını söyledi.
Oğuz’a göre rakam “2 milyon liranın bir tık üzerinde” ve televizyonun borçlarını kapsıyordu.
Aşağı yukarı 3 milyon 300 bin lira dersek yanlış olmaz.

Aynı rakam “alıcı” taraf olan mali müşavir Rafet Demir için ise biraz farklı.
Demir’e göre satış rakamı 900 bin lira civarında.
Bunun 500 bin liralık kısmı borçlar, geri kalanı ise nakit ödenen.
Demir, rakamlar arasında farkı “Benim dışımda yapılan bir ödeme olabilir. Çünkü beni yardım et diye çağırıldığında sözleşme hazırlamıştı” diye açıklıyor.
Bu arada Rafet Demir’in TR35’i satan alan, Hollanda’da yaşayan İzmirli iş insanı Burhan Bahçeli’nin aynı zamanda aile dostu olduğunu da belirteyim.

Mali Müşaviri Rafet Demir’e göre Burhan Bahçeli’nin televizyonu satın almasındaki asıl amacı kızına yeni bir iş alanı yaratmak.
Demir’in, Süleyman Gençel’in sorularına verdiği diğer yanıtlar aşağı yukarı şöyle:

  • Hollanda’daki restoranını da devrettikten sonra Burhan Bahçeli de İzmir’e dönmeyi ve kızıyla birlikte bu işi yapmayı düşünüyor.
  • Satın alındıktan sonra televizyon kanalının her gün başka bir borcu çıktığı ve yatırımlar sürdüğü için kanal şu anda yayın yapamıyor.
  • En son uydu kirası olarak 284 bin lira borç olduğu ortaya çıktı.
  • Televizyon yayın yapmadığı için her ay sabit giderleri var ama para kazanmıyor.
  • Bir iki kişi dışında herkesin maaş ve tazminatlarını ödedik.
  • Sürekli cepten yiyince küçülme kararı aldık.
  • Burhan Bey 10 gün içerisinde İzmir’e gelecek, belki açıklama yapar.
  • Burhan Bey’in CHP Parti Meclisi üyesi Rıfat Nalbantoğlu’nu tanıdığını sanmıyorum.
  • Rıfat Bey benim sevdiğim ve saydığım biridir. Ne zaman yardım istese koşa koşa giderim. Zaten oda seçimlerinde de birlikte çalıştık.

Televizyonun yakın zamanda üç ortaklı bir yapıya dönüşeceği sorusu üzerine ise Demir, “Eğer o bilgiyi söylediğiniz kişiden aldıysanız ben bunun üzerine bir şey diyemem. O kişi bizim üstadımız pirimizdir. Ben gerçekten bir şey diyemem bu bilgi üzerine. Evet bilen birine bırakmak istedik yönetimi. Ankara’dan birileriyle de görüşüldü. Ama sonuçlanmadı. Sonrasında da bu arkadaşa teklif götürüldü” diye yanıtladı.
(Bu bilgilerde adı geçen kişilerle görüşmediğimiz için isimlerini yazmadık. Ancak kendileri açıklama yaparsa seve seve yayımlarız.)

2018’de yayın hayatına başlayıp 2021’de Hollanda’da yaşayan İzmirli iş insanı Burhan Bahçeli’nin satın aldığı ve şu anda yayın yapmayan TR35’in üç yıllık hikayesiyle ilgili “resmi” tarafların verdikleri bilgiler bunlar.
Peki sözünü ettiğimiz tesadüfler?
Yukarıdaki bilgilerden sonra bizim elde ettiğimiz bilgilerle ortaya çıkan tesadüfleri sıralayalım o zaman.

TESADÜF 1:
Rıfat Nalbantoğlu, Burak Oğuz ve Rafet Demir’in meslekleri mali müşavir. Ancak o kadarla değil. Demir, Nalbantoğlu’nun kendisi için çok önemli bir isim olduğunu söylüyor ve ne zaman ne istese koşa koşa gideceğini söylüyor. İzmir’de siyaset yapanlar bilir ki Burak Oğuz’un da Urla belediye başkan adaylığındaki en önemli isim Rıfat Nalbantoğlu. Oğuz’un gözaltına alınıp tutuklanması, ardından da mahkûm olup görevden alınmasından sonra CHP’de en çok eleştirilen isim Rıfat Nalbantoğlu idi.
TESADÜF 2:
Burhan Bahçeli de Rıfat Nalbantoğlu da 1959 doğumlu. İki ismin ortak başka noktası İzmir Atatürk Lisesi. Muhtemelen aynı dönemde ya da bir alt/üst devrede okudular.
TESADÜF 3:
Burhan Bahçeli’nin İzmir’e geri dönmek için gerekçe gösterdiği kızının adı Yörük Bahçeli. Donanımlı ve mesleğinde başarılı bir isim olmalı ki dünyaca ünlü Reuters Haber Ajansı’nda çalışıyor. Rıfat Nalbantoğlu’nun eşi Gülseren Nalbantoğlu da bir dönem Reuters Ajansı adına haber üreten eden isim.

Bankacılık sektöründe yıllarca çalıştıktan sonra Hollanda’da emekli olan, emekli olduktan sonra ticarete atılarak restoran açan İzmirli iş insanı Burhan Bahçeli’nin TR35 adlı televizyon kanalını satış alış öyküsü ile bazı isimler arasındaki tesadüfleri okudunuz.
Elbette aklımıza sorular geldi.
Örneğin hiç anlamadığı “televizyonculuğa” girmek için milyonlar harcamayı göze alan emekli bankacının amacı “sadece” kızına iş yaratmak olabilir mi?
Üstelik başarılı bir gazeteciyi dünyadan koparıp İzmir’e getirmek ve geliri/gideri belli olan ve her geçen gün zorlanan bir sektöre atmak bir babanın akıllıca davranışı olabilir mi?
Genel yayın yönetmenini önce Ankara’da arayıp bulamayınca İzmir’e yönelmek ve bunun için “hissedar” yapmak nasıl bir “başarılı” planın örneğidir?
Emekli maaşının yanında işlettiği restorandan elde ettiği gelirle uydudan yayın yapan bir televizyonu satın almak (ailesinin zengin olduğunu da varsaysak) geleceğe dönük nasıl bir planın parçasıdır?
Daha onlarca soru.

Bir son dakika haberi ile konuyu toparlayayım.
Son Mühür adlı internet sitesinde Ertuğrul Turan imzasıyla “Ver yüzde 20 rüşveti al hak edişi” başlıklı bir haber yayınlandı.
Henüz “yalanlanmayan” habere göre, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerine açılan ihaleler sonucunda müteahhitlik yapan birçok iş insanı mağdur ediliyor. Hak ediş ve iş bitimi ödemelerinin yapılması noktasında müteahhitlerin sürekli oyalandığı öğrenilirken, Büyükşehir Belediyesi’nde ‘adamları’ olduğunu ya da yakınlık kurduklarını söyleyen bazı kişilerin, ödeme alamayan müteahhitlerden, alacağın büyüklüğüne göre komisyon talep ederek ödeme çıkartma vaadinde bulundukları da iddia ediliyor.”
Israrla yazdığım, ihalelerden yola çıkarak kimi medya kuruluşlarının nasıl satın alındığını anlattığım “havuz” aslında işte bu.
Aracılar da kendilerine “başkanın adamları” diyenler.
Elimizden gelen bu kadar.
Gerisi İzmirlilerin vereceği karar.
Hadi bakalım koy plağı, çal bakalım oradan bir Çal Bella.
Pardon, Çav Bella…

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER