A3 Haber

Talan düzeni: Milliyetçi muhafazakâr özelleştirmenin son örneği

Talan düzeni: Milliyetçi muhafazakâr özelleştirmenin son örneği

Talan düzeni: Milliyetçi muhafazakâr özelleştirmenin son örneği
Ekim 07
08:02 2022

Özelleştirme.
Turgut Özal’ın hazırladığı ve 24 Ocak 1980 kararları ile benimsenen neoliberal politikalar ile birlikte Türkiye’nin de gündemine girdi.
Son yirmi yıldır da AKP hükümetlerince de savunuldu ve uygulandı.
Türkiye’deki ilk özelleştirme 1985’te Sümerbank’ın Iğdır Pamuklu Dokuma tesisinin Aras Tekstil’e 6,7 milyon dolara satılmasıyla gerçekleşti.
Özelleştirmenin amacı olarak kamuya ait yarım kalmış tesislerin tamamlanması veya yerine yeni bir tesis kurulması amacı ile özel sektöre devri olarak açıklandı.
Öyle olmadı elbette.
En fazla özelleştirme 12,4 milyar dolar ile 2013’te yapıldı.
Özelleştirme Fonu’ndan Hazine’ye Telekom dahil olmak üzere 1995’den 8 Ağustos 2018’e kadar toplam 48,9 milyar dolar transfer edildi.
Aslında özelleştirme adı altında ülkenin, Cumhuriyet tarihi boyunca kurulmuş olan tüm değerleri satıldı ya da yok pahasına birilerine devredildi.
Mevcut durumda da özelleştirmeler hızla sürüyor.

Türkiye’nin onlarca yılda biriktirdiği varlıklarının birer birer elden çıkarılması (özelleştirilmesi) son üç yılda ise arazi satışına başladı.
İktidar tarafından Özelleştirme İdaresi’ne devredilen binlerce dönüm arazi de bir biçimde iktidara yakın isimlere ya da şirketlere gitti,
Son üç yılda toplam tutarı 183 milyon dolara ulaşan 244 arsa ve arazi satıldı.
2019’da 116 milyon dolarlık özelleştirme gelirinin 82,3 milyon doları, 2020’de ise 22,3 milyon dolarlık özelleştirme gelirinin 22 milyon doları arsa/arazi satışından oluştu.
2021’e geldiğimizde ise satışlar büyük bir hız kazandı.
2021’in ilk altı ayında satılan arsa/arazi sayısı 110 oldu.
Hız kesmeyen bu satışlar, sadece Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmî Gazete’de yayımlanan kararlarla gerçekleşti.

20 yıllık AKP iktidarının son satışı 4 Ekim 2022’de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan 6177 sayılı kararla yapıldı.
Son karara göre aralarında Adana, Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Mersin ve Yozgat’ın bulunduğu şehirlerde toplam 99 adet taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına karar verildi.

Erdoğan imzalı karara göre; “satış, gelir ortaklığı modeli ve işin gereği sair hukuki tasarruflar, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi veya işletme hakkının verilmesi yöntemlerinden biri ya da birkaçının birlikte uygulanarak özelleştirilmesine” istenirken özelleştirme işleminin de 31 Aralık 2025’e kadar tamamlanması istendi.
Karara ekli listeye baktığınızda ise sadece rakamlar görünüyor.
Arazilerin büyüklüklerinin yanı sıra bulundukları yerlerin ada ve pafta numaraları belirtilerek, özelleştirilmesine karar verilen yerleri bulmak mümkün.
Peki bu yerler nerede?

Sadece İzmir Seferihisar, Urla ve Çeşme Alaçatı’daki araziler üzerinde yaptığım araştırma sonucu ilginç bilgilere ulaştım.
İzmir Urla Hacılar Koyu’ndaki dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a ait olduğu ama yakın dostu Latif Topbaş’ın üzerinde bulunduğu iddia edilen iki lüks villayı anımsarsınız.
Hatta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imara açılan İzmir’in Urla ilçesi Zeytineli Koyu’ndaki 40 bin metrekarelik denize sıfır Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne ait arazinin 49 yıllığına Ensar Vakfı’na bedelsiz tahsis edildiği haberlerini de.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı son karar da aslında yukarıdaki örnekleri çok anımsatıyor.
İki örnek ile anlatayım.

Listede yer alan arazilerden biri Çeşme Alaçatı’da bulunan 4391/1 sayılı parsel.
Piyade Koyu Plajı’na bakan arazinin büyüklüğü ise 14 bin 126 metre kare.
Bakıldığında dikkat çeken konu yok gibi.
Ancak biraz yakından incelediğinizde arazinin bitişiğindeki 4391/3 parselde ilginç isimlere rastlıyorsunuz.
Orada kurulu Resort Zigana var.
Kimindir bu Resort Zigana?
Tek-Art İnşaat’ın.
Kimdir bu Tek-Art Grubu’nun başkanı?
Mehmet Ali Yılmaz.
Kimdir Mehmet Ali Yılmaz?
Trabzon Of Gülderen Köyü doğumlu.
İstanbul’daki eğitim hayatının sonunda inşaat mühendisi olmuş.
Bir dönem Güneş Gazetesi’nin sahibi.
Bir dönem Trabzonspor Kulübü başkanı.
Tansu Çiller’in Başbakanlığındaki 50. T.C. Hükümeti’nde Basın ile İlişkiler, Yurtdışında yaşayan Türklerle ilgili Koordinasyon, Kıbrıs ile ilgili Koordinasyon, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden sorumlu Devlet Bakanı.
Bir dönemin de Spordan Sorumlu Devlet Bakanı.
Özelleştirilmeye devredilen arazi Resort Zigana’ya eklenir mi?
Gayet güzel olur, koca koy turizmin emrine girer.
Zaten özelleştirmedeki amaç da bu değil mi?
Yakında 4391/2 parsel de özelleştirmeye devredilirse şaşırmayın.
Orası da Resort Zigana’nın üst komşusu.

Gelelim özelleştirme yolu ile satışına karar verilen bir başka araziye.
Yeri yine denize sıfır.
Bu kez adresimiz Urla Özbek.
Satılacak arazilerin ada pafta numaraları 249/1-3-4.
Neresi biliyor musunuz?
İzmir Tarım İl Müdürlüğü’nün Urla Eğitim Tesisi’nin de içinde bulunduğu alan.
Toplam büyüklüğü 86 bin 660 metre kare.
Tam da denize sıfır turizm tesisi yapmaya uygun.
Kaçırılmayacak fırsat…
İzmir Tarım İl Müdürlüğü’nün Urla Özbek’teki tesisinde kalan birinin sosyal medyada yaptığı paylaşım aynen şöyle:
“Burada denizin üstünde yürüyebiliyorsunuz ve bu muhteşem bir his. Sessizliği ve rüzgârı harika. Sahilde uyumak için daha iyi bir yer olamaz.”
Tarım ve Orman Bakanlığı Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 2021 Yılı Yaz Dönemi Kamp Talimatına göre prefabrik ünitelerde günlük konaklama bedeli kurum personeli için 60 lira, diğer kişiler için ise 90 lira.
Yanlış okumadınız 2021 fiyatları aynen bu.
Onunla kalsa iyi.
Sabah kahvaltısı kurum personeline 25, diğer kişilere 37,50 lira.
Akşam yemeği ise kurum personeline 35, diğer kişilere 52,50 lira.
Aynı tesislerde 8 günü kapsayan dönemde kişi başı ödenecek ücret de kurum personeline 960, diğer kişilere bin 400 lira.
Bu arada 1 Şubat 2018’den sonra doğan çocuklara ücretsiz.
Tatil yapamayan Türkiye insanı için ne değerli fırsat değil mi?
Elbette öyle ama birileri bundan rahatsız demek ki.
Yoksa böylesine güzel bir yeri neden özelleştirme yolu ile satmak isterler ki?

Turgut Özal’ın hazırlayıp kanunlaştırdığı özelleştirmede geldiğimiz nokta bu.
1985’te Sümerbank’ın Iğdır Pamuklu Dokuma tesisinin satılmasıyla başlayan süreç, aslında halkın malı olan arazilerin satışına kadar da dayandı.
Halkın malının iktidar olanaklarıyla satılarak “sermayeye” zenginleşme sağlayan özelleştirmeler kıyı yağmaları da eklenerek sürüyor.
Yerli ve milli olduklarını iddia edenler aslında halk için kamu hizmeti sağlamaktan yerine “her şey paran kadar” sonucunu suratımıza vuruyorlar.
Üstelik de bunu milliyetçi muhafazakâr olduklarını söyleyerek yapıyorlar.

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER