A3 Haber

Türkiye’de asgari ücret diğer Avrupa ülkelerine kıyasla ne durumda?

Türkiye’de asgari ücret diğer Avrupa ülkelerine kıyasla ne durumda?

Türkiye’de asgari ücret diğer Avrupa ülkelerine kıyasla ne durumda?
Haziran 20
16:09 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, net asgari ücretin Temmuz ayından itibaren yüzde 34 zamla 11 bin 402 TL olacağını açıkladı.

Kararı Twitter hesabından duyuran Erdoğan, “Milletimize hayırlı ve uğurlu olsun” dedi. Seçimden önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, asgari ücret için “Aşağı yukarı 500 dolar bazında bir oran olacak” demişti

20 Haziran itibarıyla net asgari ücret 360 dolar seviyesine düşmüştü. Bu zamla birlikte önümüzdeki aydan itibaren asgari ücret 500 dolar olmasa da 482 dolara çıkmış olacak.

BBC Türkçe’den Onur Erem’in hazırladığı habere göre yüzde 34’lük zammın ardından asgari ücret açlık sınırının üstüne çıksa da bekar bir işçinin yaşam maliyetini yakalayamadı, yoksulluk sınırından ise çok uzak.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, asgari ücretin en az yoksulluk sınırının yarısı kadar belirlenmesini istiyordu.

Öte yandan TL’deki değer kaybının sürmesi durumunda yıl sonuna doğru asgari ücretin alım gücünün de, döviz karşılığının da düşme ihtimali bulunuyor.

Türkiye, düşük gelirli AB ülkelerinin de gerisinde

Kocaeli Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku üzerine çalışmalar yürüten Prof. Aziz Çelik, Avrupa Birliği’ne (AB) giren gelir düzeyi düşük ülkelerin ortak pazar ve emeğin serbest dolaşımının bir parçası haline gelmesiyle, bu ülkelerde asgari ücretin artmaya başladığını söylüyor.

Öte yandan Türkiye’deki asgari ücret yalnızca AB üyesi ülkelerin gerisinde kalmadı, AB üyesi olmayan Karadağ’ın da gerisine düştü. Türkiye Yunanistan, Macaristan, Polonya, Romanya gibi ülkelerin gerisinde bulunuyor.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü’nden Prof. Yalçın Karatepe, bunda Türk Lirası’nın büyük değer kaybının da etkili olduğunu söylüyor.

Prof. Karatepe, “İhracatı artırmak isteyen iktidar, ürün fiyatlarında kontrol edebildiği tek kısım olan işçilik ücretlerini baskılayarak avantaj elde etmeye çalıştı ama ithalat ihracattan daha fazla arttı” diyor: “Vatandaşı yoksullaştırarak dış ticarette rekabetçi olunamayacağını da net bir şekilde gördük. Ücretleri baskılayan politikaların beklenen sonucu vermeyeceğini, sadece yoksulluğa yol açacağını görüyorum.”

Prof. Aziz Çelik, Türkiye’deki sendikalaşma oranlarının diğer Avrupa ülkelerinden daha düşük olmasının da asgari ücretin düşük kalmasında önemli bir etken olduğunu ekliyor: “Avrupa’ya kıyasla Türkiye’de bir de Toplu İş Sözleşmesi (TİS) problemi var. Türkiye’de TİS’ler sadece sendikalı işçileri kapsarken örneğin Fransa’da o işyerindeki herkes TİS’ten faydalanıyor. Böylece Fransa’da sendikalaşma oranı yüzde 10’un altında olsa da TİS kapsamında çalışanların oranı yüzde 90’ın üstünde oluyor.”

Çelik, Türkiye’de asgari ücrete resmi enflasyon oranında zam yapılmasının iki sakıncası olduğunu söylüyor. Bunlardan birincisi, yoksulların harcama sepetlerinin ortalama harcama sepetinden fazla olması.

Dar gelirlilerin harcamalarında gıda, kira ve faturaların oranı, toplumun geri kalanına kıyasla daha fazla.

Bu yüzden gıda enflasyonu ve kira artışının resmi enflasyonun üzerinde olduğu dönemlerde asgari ücret artışını enflasyon oranında tutmak, yoksulların geçimini daha da zorlaştırıyor.

İkinci sakınca ise resmi enflasyonun güvenilirliğiyle ilişkili. Aziz Çelik, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)açıkladığı tüketici enflasyonunun güvenilirliğinin bir süredir tartışmalı olduğunu, hissedilen enflasyonun bu orandan daha fazla olduğunu söylüyor.

Prof. Çelik, “Asgari ücretin nominal olarak ne kadar arttığının bir kıymeti yok, asgari ücretin alım gücünün ne kadar arttığı önemli” diyor ve son dönemdeki asgari ücret artışlarının alım gücünü artırmadığını söylüyor: “Reel bir asgari ücret artışı olduğunu söylemek oldukça zor.”

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER