Azerbaycan mafyasının önemli isimlerinden Lotu Quli (Guli) lakaplı Nadir Salifov, Antalya’da bir otelde yemek yerken, arkadaşı tarafından başından tek kurşunla vurularak öldürüldü. Kaçan cinayet şüphelisi Denizli-Antalya karayolunda yakalandı.
Lotu Quli’yi öldürenin yakın arkadaşı ve koruması Khayn Zeyralov olduğu ortaya çıktı.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, beşinci videosunda Nadir Salifov’un Türkiye’de gözaltına alınıp polis cinayetine karıştığı için deport (sınır dışı) edildiğini belirtirken, “Organize şubede bu kişinin deport tutanağında polis katili olduğu yönünde yazı var mı? Ayrıca böyle bir evrak organize şubede var mı?” ifadelerini kullandı.

Peker, Mehmet Ağar’ın Salifov’un gözaltına alınmasıyla ilgili iddialarda bulunduğu bölümde de “Mehmet Ağar kendi telefonundan ya da koruma polislerinin telefonundan dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ı arayıp bu arkadaşı bırakın dedi mi? Sinyal ve baz kayıtlarının alınması gerekir, doğru olan o?” diye konuştu.

Sedat Peker, savcıların soruşturmasını istediği konuya dair ayrıca “Nadir Salifov tekrardan Türkiye’ye giriş yapabilmiş mi? Giriş yapmışsa hangi birimin, hangi mahkemenin vermiş olduğu kararla Türkiye’ye gelebilmiş ve deportu kaldırılmış” sorularını yöneltti.
Sedat Peker’in iddiasına göre Türkiye’ye giriş yasağı olan Nadir Salifov, Mehmet Ağar’ın sayesinde Türkiye’ye girmiş ve kendisinden Mubariz Mansimov’u öldürmesi istenmişti.

Arada kaynadı gitti.
Sedat Peker’in önce videolarında, sonrasında da Twitter üzerinden yazdığı konularda soruşturma açılmadığı gerçek.
Bir iki günün ardından gündemden düşüyor.
Suikast iddiası da gündemden düşen konular arasında.

Sedat Peker’in bu iddialarının ardından geçtiğimiz hafta sonu Türkiye dışında yaşayan kimi Azerbaycan vatandaşları tarafından önemli bir iddia gündeme getirildi.
Yurt dışından Türkiye’ye giriş yapan bir ekip tarafından Azerbaycan kökenli iş insanı Mubariz Mansimov’a (Gurbanoğlu) suikast girişiminde bulunacaktı.
İddialar kısa süre içinde sosyal medyada yayıldı.

Son aylarda Türkiye’de iktidar içinde “güç kavgası” yaşandığı kesin.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçimleri öncesi siyasi hamleleri yavaş yavaş kendini gösteriyor.
Siyaset bilimcileri de böyle zamanlarda “siyasi suikast” olasılığını göz ardı etmiyor.

Sedat Peker’in iddiaları, Türkiye, Rusya, Azerbaycan hattında yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında, önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler olacağını görmek kehanet değil.
Özellikle son bir ay içinde Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR’ın üst düzey yöneticileri arasında yapılan değişiklikler geleceğin habercisi.
Bu değişikliklerle birlikte, uluslararası “iz silme” operasyonu başlamış görünüyor.

İşte tam da bu gelişmeler yaşanırken Azerbaycan kökenli iş insanı Mubariz Mansimov’a (Gurbanoğlu) yönelik suikast girişimi haberi “hayra alamet” değil.
Mubariz Mansimov (Gurbanoğlu) iki yıla yakın yargılamanın ardından “beraat” etmese bile ev hapsi ile tahliye edilmiş durumda.
Bu da en azından işinin başına geçmesini ve yeniden uluslararası petrol taşımacılığı sahnesinde yer almasını sağladı.
Bu gelişmenin kimi ilişki ağlarını bozduğu da kesin.

Peki durup dururken Mubariz Mansimov’a (Gurbanoğlu) yönelik suikast tehdidi neden gündeme geldi.
Aslında durup dururken gelmedi.
Mubariz Mansimov (Gurbanoğlu) yargılandığı davadan tahliye edilmesinden sonra hiç konuşmadı.
Konuşmadı ama hukuk yolu ile hakkını aramayı sürdürdü.
Kimileri için suç duyurusunda bulundu.
Bunların başında da Mehmet Ağar geliyor.
Ayrıca Türk hukuku, Mansimov’un kimi davalarında “haklı” olma olasılığını göz önüne alan kararlar vermeye başladı.
İşte bu gelişmeler, SOCAR’ın Azerbaycan halkının parasına çöken ve bu düzenin devam etmesini isteyen bir grubu kesinlikle rahatsız etti.
Elleri boş duracak değil elbette.

Hafta sonu yurt dışında başlayan ve hem Türkiye’yi hem Azerbaycan’da önemli bir kesimi rahatsız eden “suikast” iddiaları ciddiye alınmalı.
Sedat Peker’in iddialarına göre Mubariz Mansimov’a (Gurbanoğlu) cezaevinde iken bile suikast düzenlemeyi düşünen güçler demek ki boş durmuyor.
Suikast iddiaları ciddi şekilde araştırılmalı.
Böyle bir girişim Azerbaycan’da olduğu kadar Türkiye’de de önemli sonuçlar doğurur.
Sadece polisiye değil.
Ekonomik ve siyasal sonuçları da olur.

Lotu Quli (Guli) lakaplı Nadir Salifov’un öldürülmesinde sonuç ne?
Neredeyse sıfır.
Perde arkasındaki güç ya da güçler bilinmiyor bile.
O yüzden Türkiye hem de seçime doğru giderken böyle bir siyasi suikastı kaldıramaz.
En büyük görev de Sedat Peker’in hedefindeki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya düşüyor.
Bu önemli iddia, Türkiye’deki güçler savaşında “turnusol” kağıdıdır.